G

G (So):

Abc’sel sisteme göre kullanılan nota yazısında “so” notası için kullanılan harf. Ortaçağda yine bu notanın işareti ve adı. Orkestra partiturlarında “so” çalgılar için kullanılan simge; örneğin Corni in G (So Korno) veya Trombe in G (So Trompet) gibi. Do’dan do’ya diyatonik dizinin beşinci derecesi “G”dir. Ayrıca latin dillerinde, örneğin Fransızca’da “sol el” demek olan “gauche” kelimesinin kısaltmasıdır. Bkz. Gauche.

G Dur:

(Alm.) Büyük so. Sol majör.

G Sharp:

(İng.) So(l) diyez.

\ Gabrieli, Giovanni:

İtalyan bağdar ve orgçalar. Tahminen 1554 ile 1557 yılları arasında Venedik’te dünyaya geldi. Ailesinin beş çocuğundan birisiydi ve babası Giovanni’nin doğumundan kısa bir süre önce Carnia’dan Venedik’e taşınmıştı. Sanatçının gençlik dönemi için pek fazla bir şey bilinmemektedir. Muhtemelen 1560 yılından 1585 yılındaki ölümüne dek “Aziz Marko Bazilika”sında görev yapmış olan amcası bağdar Andrea Gabrieli ile çalıştı. Giovanni kuvvetli bir olasılıkla amcası tarafından büyütüldü. O’nunla olan yakınlığını 1587 yılında bağdadığı konçertolar defterinin kapağında amcasına ithafen yazdığı şu sözlerle ifade etti: “Amcama, bir oğuldan biraz daha az bir yakınlıkta hissediyorum.” Genç bağdar “Dük Albert V”in sarayında görevli olan ve o dönem pek bir önem kazanmış olan Orlando de Lassus ile çalışmak için Münih’e gitti ve yaklaşık 1579 yılına dek bu kentte kaldı. Lassus, İtalyan bağdarın küğsel tarzının gelişimi üzerinde etkili olan bellibaşlı unsurlardan birisi oldu. Sanatçı 1584 yılı civarında Venedik’e geri döndü ve 1585 yılı başlarında “Aziz Marko Bazilika”sında Claudio Merulo’nun bu görevden ayrılmasından sonra birinci orgçalar konumuna atandı. Amcasının bir müddet sonra sonsuzluğa göç etmesiyle birlikte birinci bağdar oldu. Bu dönemde Gabrieli kendisinden önce gelen bağdarların yaratılarını düzenleme işine kendisini adadı. Eğer Giovanni Gabrieli bu konuda çaba harcamasaydı bu tür eserler büyük bir ihtimalle yitirilmiş olacaktı. Gerçekten de sanatçı, zamanının büyük bir bölümünü bu tür eserleri derlemeye ve düzenlemeye ayırmıştı. Gabrieli bundan sonraki aşamada “Scuola Grande di San Rocco - San Rocco Büyük Okulu”nda organist olarak yaşamının sonuna dek sürecek bir iş buldu. Bu okul Venedik’te bulunan tüm hayır kurumları içinde en prestijlisi ve en sağlıklı olanı idi. Zamanın tanınmış ırlağanları ve çalgıcıları bu kurumda sanatlarını icra etmişlerdir. Gabrieli “Aziz Marko” için bağdadığı yaratıların daha çoğunu bu kurum için kaleme aldı. Sanatçı kendi döneminin en etkili küğcülerinden birisiydi ve yaratıları ile Avrupa’nın en dikkat çeken isimlerinden birisi oldu. Gabrieli 1597 yılında yazdığı “Sacrae symphoniae - Kutsal Sinfoni” ile pek popüler oldu ve hemen akabinde özellikle başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa’dan bağdarlar O’nunla çalışmak için Venedik’e akın etmeye başladılar. Sanatçı yeni öğrencilerini İtalya’da yazılmış madrigalleri çalışmaları konusunda yönlendirdi ve bu isimler ülkelerine dönerken yalnızca “Venedik Polikoral Stili”ni değil, aynı zamanda madrigal stilini de götürmüş oldular. Ürünleri “Rönesans”tan “Barok”a geçilirken “Venedik Okulu”nun doruk noktasını oluşturmuştur. Bu sayede, başta Heinrich Schütz gelmek üzere pek çok isim küğ tarihini derinden etkileyen bir eğilimi, erken Barok dönem küğünü kuzeye, bilhassa Almanya’ya taşıdılar. İşte tam da bu nedenle zirve noktasını Johann Sebastian Bach’ta yakalayan Alman Barok küğünün güçlü geleneğinin köklerini Venedik’te aramak lazım gelir. Gabrieli yaklaşık 1606 yılı civarında çeşitli hastalıklara yakalandı, bu rahatsızlıklar giderek gelişti. Sanatçı üstlendiği görevlerini yavaş yavaş yerine getiremez hale geldi ve bu nedenle kilise yetkilileri kademeli olarak O’nun görevlerini yeni atadıkları isimlere bırakmaya başladılar. Sanatçı bir böbrek taşının getirdiği komplikasyonları aşamayarak 12 Ağustos 1612 tarihinde Venedik’re sonsuzluğa göç etti.

Gagaku:

(Jap.) Bir Japon oyunu, bir tür oyun. Küğlü ve kırınlı bir oyun. Özellikle Japon soylularına sunulmaktaydı.

Gagliarda:

(İt.) Serbest ve canlı bir İtalyan kırınıdır. Bkz. Gaillarde. Fransızca adı “gaillarde” olan bu kırın XVI. ve XVII. yüzyıllarda pek sevilmekteydi. Neşeli ve sevimli içerikli olup eski Alman ardışlarında ikinci parça olarak yer aldığı görülür. “Gagliarda”nın İtalya’nın Roma yöresinde bir zamanlar aynen “Romanesca” gibi kabul gördüğü ve makbul olduğu bilinmektedir. Oldukça serbest ve pek canlı olan bu kırında dansa giren çöküp kalkarak veya salonda baştan başa yürüyerek, bazen de salonun ortasından geçerek neşe yaratmaya çalışırdı. Bkz. Gai.

\ Gagnon, Antoine Marchand:

Oyuncu. Filmografisi: En bilinen filmleri “Milo” (2017), “Genese” (2018) ve “Off” (2019). Diğer çalışmaları: “Pour l’Amour de Clara - Clara’nın Aşkına” (2014 - Kısa Film), “Bon Appétit - Afiyet Olsun” (2015 - Kısa Film), “Thordu” (2015 - Kısa Belgesel), “Mes Petits Malheurs - Benim Küçük Talihsizliklerim” (2016 - TV Dizisi), “Mon Dernier Ete - Son Yazım” (2017 - Kısa Film), “Manon Aime Le Hockey - Manon Hokeyi Seviyor” (2017 - Kısa Film), “Mehdi et Val” (2018-2019 - TV Dizisi), “Cerebrum” (2019 - TV Dizisi), “District 31 - 31. Bölge” (2020 - TV Dizisi).

Gai:

(Fr.) Şen, neşeli, oynak. Bkz. Gaio., Gaîment.

Gaillarde:

Bkz. Gagliarda.

Gaîment:

(Fr.) Şen, neşeli, oynak bir tarzda.

Gaio:

(İt.) Neşeli ve şen bir ifade ile.

\ Galamian, Ivan:

Ivan Galamian Rusya'da doğdu, Fransa'da uzun yıllar yaşadıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti ve bu ülkede yaşamış en kaliteli yaylı çalgı öğretmeni olarak isim yaptı. Özel keman dersleri öğretmeni olarak ün kazanan Galamian gerek Amerika'dan ve gerekse dünyanın her yerinden gelen virtüoz yeteneğinde birçok değerli kemancı yetiştirmiş bir sanatçıdır. Türk keman sanatçısı Ayla Erduran da uzun bir süre Ivan Galamian'dan dersler almıştır. Galamian'ın kurslarını izleyenler arasında Fethi Kopuz da bulunmaktadır. Galamian'ın asıl çalışma atölyesi New York kentinde bulunmakta ve kendisine çok sayıda asistanı yardımcı olmaktaydı. Sistemli ve sürekli çalışan sanatçı kazandığı parayı kendi ismiyle anılan "Galamian Yaz Kursları"na yatırmıştır. Bu durum O'nun yaşam felsefesi hakkında önemli bir ipucu oluşturmaktadır. New York'un kuzeyinde, Kanada sınırına yakın, Medow Mount isimli yerde büyük bir arazi satın alan Galamian ormanlar içerisinde, yemyeşil bir ovaya hakim bir yamaçta duvarlarla çevrili kendine ait bir villa ve ağaçların arasına serpiştirilmiş irili ufaklı bir sürü bina ile bir kompleks oluşturmuştur. Bu binalarda bağımsız çalışma odaları, derslikler... vd. yer almaktadır.

Galant Stil (Galant Style):

Rokoko. Barok. Bkz. Stil Galant.

\ Galati, Florin Ionescu:

Bükreş doğumlu sanatçı dört yaşında iken babası ünlü kemancı ve yönetken Ilarion Ionescu Galati ile keman çalışmalarına başladı. Daha sonra “Braşov Küğ Okulu”nda eğitimine devam etti ve 1989 yılında “Bükreş Küğ Akademisi” öğrencisi oldu. On yaşında iken kemancı olarak ertiksel yaşamına başlayan sanatçı 1989 yılında İtalya’da “Stressal Uluslararası Keman Yarışması”nda birincilik ödülü ve altın kupa kazandı. 5 Mart 1993 yılında “Braşov Filarmoni Orkestrası”nın devlet yalkıcısı olmuştur. Amerika, Kanada, İsviçre, Bulgaristan, Türkiye, Yunanistan, Avusturya, Moldovya, Fransa, İtalya, Norveç, Almanya, Japonya, İspanya ve İngiltere’de ünlü dinleti salonlarında dinletiler vermiştir. 2002–2004 yıllarında “Romanya Küğ Kritikçileri Kuruluşu” tarafından “En İyi Romen Küğü Yorumcusu Ödülü”nü almış olan sanatçının çok geniş bir dağarı ve birçok CD kaydı bulunmaktadır.

\ Galati, Ilarion Ionescu:

Romanya’nın Iassy kentinde 1937 yılında doğan sanatçı dört yaşında kemanla tanıştı. Öğrenimine George Manoliu’nun yanında devam etti. “George Enescu Filarmoni Orkestrası”nda keman üyesi olarak başladığı sanat yaşamında, on yıl yalkıcı olarak tüm Romen orkestraları ve birçok Avrupa orkestraları eşliğinde dinletiler verdi. Bu arada Çin ve Moğolistan’da yirmidört keman resitali verdi. Yedi yaşından beri orkestra yönetkeni olmayı düşleyen sanatçı “Bükreş Filarmoni”sinde çalışırken en iyi yönetkenleri yakından tanımak ve beraber çalışmak olanağını buldu. 1959 yılında  “Bükreş Küğ Akademisi”nden mezun oldu. 1965 yılında Paris’te “Ecole Normale de Musique”de Pierre Dervaux ile çalıştı. Diploma ve jürinin verdiği birincilik ödülünü aldıktan sonra Romanya’ya geri döndü ve gereken sınavı vererek yüzaltı yıllık geçmişi ile Romanya’nın en eski orkestrası olan ve geçmişte Richard Strauss, Johannes Brahms ve F. Liszt tarafından yönetilen “Braşov Filarmoni Orkestrası”na sürekli yönetken ve genel küğ yöneticisi olarak atandı. Sanatçı Romanya’nın yanısıra birçok ülkede ve dünyaca ünlü birçok orkestrada önemli isimlerle gerçekleştirdiği sanatsal etkinliklerle büyük başarılar kazanmıştır. Ayrıca “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası”nda üç mevsim boyunca küğsel yönetkenlik,1991 yılından itibaren “Eskişehir Anadolu Üniversitesi”nde uzun yıllar öğretim üyeliği yapmıştır. Avrupa’nın çeşitli orkestralarındaki birinci konuk yönetkenlik görevi de devam etmektedir. 2000 yılında Romanya (Braşov) onursal vatandaşlık, 2001 yılında “Romanya Küğ Eleştirmenleri Derneği” tarafından onur ödülü, 2003 yılında “Romanya Küğ Eleştirmenleri Büyük Ödülü”nü almış ve 2004 yılında Romanya Devlet Başkanı tarafından “Devlet Sanatçısı” ünvanına layık görülmüştür.

\ Gallo, Sergio:

Paris "Conservatoire Europeen de Musique"ten üstün başarı ile ve Budapeşte "Franz Liszt  Akademisi"nden mezun olan Sergio Gallo yüksek lisans ve sanatçılık diploması eğitimini "Cincinnati Koleji Küğ Bölümü"nde yaptı, doktorasını ise "Kaliforniya Üniversitesi"nde tamamladı. "Sao Paulo Sinfoni Orkestrası Konçerto Yarışması" ve "Kaliforniya Sinfoni Orkestrası Konçerto Yarışması"nı kazanan Gallo "New York Amerikan Küğ Merkezi Henry Cowell Teşvik Fonu"na layık görüldü ve "NEA (Milli Eğitim Birliği) Challenge America Fast–Track Review Grant" ödülü ile Kuzey Dakota dolaşısını gerçekleştirdi. Amerika ve Türkiye'deki çeşitli orkestralarla ve ayrıca "Radio France" ve "Radio Cultura" için çaldı. Asya ve Avrupa ülkeleri ile Amerika'nın büyük kentlerinde ve anavatanı Brezilya'da resitaller ve eğitim izlencelerine katılan sanatçı Kanada, Çin, Fransa, Macaristan ve Almanya'da da dinletiler verdi. Ayrıca "Tayvan Uluslararası Piyano Seçmeleri"nde jüri üyeliği yaptı. En son etkinlikleri arasında Atlanta, Atina ve Philadelphia'da küğ eğitmenleri için konferans ve dinletiler dizisi yer almaktadır. 2008 yaz sezonu içinde "Colorado" ve "Sao Paulo Küğ Festivalleri"nde dinletiler vermiş ve eğitmenlik yapmıştır. Bösendorfer sanatçısı olan Sergio Gallo "Eroica Classical Recordings" için kayıtlar yapmıştır. (www.eroica.com/sg-music.html) . Bu kayıtları ünlü "Gramophone Magazine" ve "American Recording Guide"dan övgüler almıştır. Evvelce "Millikin Üniversitesi" ve "Kuzey Dakota Üniversitesi"nde öğretim üyeliği yapan Gallo 2006 yılından beri Atlanta'da "Georgia Devlet Üniversitesi Küğ Okulu"nda öğretim üyeliği görevini sürdürmektedir.

Galop:

Kıvrak bir kırındır. Diğerlerine nisbeten yeni bir dans olduğu söylenebilir. 2/4’lük ölçüdedir. Bazı yerleri sıçrayışlıdır.

Galopade:

Bkz. Galop.

Galopp:

Bkz. Galop.

Gam:

Bkz. Aşıt. Dizi.

Garbo:

(İt.) Zerafetle, incelikle. Zarif, ince. Zerafet, incelik. Nezaket, naziklik, nazik olma durumu. Kibarlık, kibarca.

Garbo, Greta:

Greta Garbo'nun Heykeli

Greta Garbo'nun İzlandalı sanatçı Jon Leifsson tarafından yapılan ve "Harjedal Ormanları"na yerleştirilen heykeli.

\ Gatto, Ermelinda Amelia:

Opera ırlağanı olan mezzosopran Ermelinda Amelia Gatto 11 Ağustos 1965 tarihinde Palermo’da dünyaya geldi. Cenevre’de “Niccolo Paganini Konsevatuvarı”nda eğitim gördü ve 1994 yılında mezun oldu. Mezuniyet sonrasında Raina Kabaiwanska, Michael Aspinall, Rogelio Gavilanes, Roberto Coviello ve Gaetano Tirotta gibi isimlerin açmış oldukları gelişim ve ustalık kurslarına katıldı. Piero Nuti ve Adriana Innocenti’nin diksiyon ve anlatım kurslarını başarıyla izledi. 1994 yılında “Palermo Üniversitesi Dil ve Edebiyat Bölümü”nden diploma alarak İngilizce, Almanca, İspanyolca, Arapça, Alman Filolojisi, Gilotoloji ve Eski Hint-Avrupa dilleri alanında uzmanlık elde etti. Yüksek lisans aldığı konular arasında “Eğitsel İlişkilerde Grup Yönetimi”, “Çalgısal Öğretselliklerin Yöntem Bilimi”, “Küğ Çalışmalığı”, “Küğsel Alanda Esnek Öğretsellikler İçin Etkileşim, İletişim ve Grup Oluşturma”... Bailaora Deborah Idelia Brancato ile “Flamenko Sanatı”nı inceledi. Maria Jesùs Rodrigues ve Manuel Lopez Romero gibi eğitimcilerle bu alandaki şarkıların basamaklarını irdeledi. 1996 yılında İspanya’nın “Salamanca Üniversitesi”nde İtalyan Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı. Siem’de “Küğsel Eğitim için İtalyan Toplumu” adına çalıştı, Siena’da “Diapason Küğ Okulu”nda görev aldı, Floransa kentinde bulunan “Trill Kültür, Sanat ve Küğ Merkezi”nde İtalya’ya eğitim görmek için gelen yabancı kökenli ırlağanlara dağar uygulamaları çerçevesinde ses tekniğinin yanısıra İtalyan dili ve diksiyonunu öğretti. Imerese ve Bagheria kentlerinde “CMM Çağdaş Küğ Merkezi”nde çalıştı. Opera, dinleti ve resitallerde yer alan sanatçı aşağıdaki rollerde yer almıştır: “Il Trovatore”de “Azucena”, “Carmen”de “Protagonist”, Pietro Mascagni’nin “Cavalleria Rusticana” isimli yaratısında “Lola”, Stanislao Gastaldon’un “Mala Pasqua”sında “Lola”, Giuseppe Verdi’nin “Maskeli Balo”sunda “Ulrica”, Giuseppe Mulè’nin “Carini Baronesi” isimli operasında “Violante”, ve diğerleri...

Gauche:

(Fr.) Sol el. Kısaltması: G.

Gavot:

16. ve 18. yüzyıllar arasında kullanılmış olan çift zamanlı bir Fransız kırınıdır. Klasıl ardışlarda; özellikle de Lully, Rameau ve Gluck operalarında kullanılmıştır. Bkz. Gavotte.

Gavotte:

Bkz. Gavot.

Gebet:

(Alm.) Dua.

Gebieterisch:

(Alm.) Heybetli, gösterişli, ihtişamlı.

Gebouw:

(Hol.) Bina, yapı. Blok. Bkz.: Concertgebouw.

Gebunden:

(Alm.) Bağlı, bağlı çalış; bağlayarak çalmak.

Gecikim:

Bkz. Gecikme. Retard. Bir sonra gelen uyguda uzamakla birlikte o uygunun yapısına yabancı olan, neticede o uygunun kendi (asıl) notasını geciktiren bir notadır; bir başka deyişle önceki uygudan uzayan bir notadır. Böylece, gecikim notası, ikinci uygunun asli bir notasında çözülmüş demek olur. “Gecikim”e bazı kuramcılar “asma” adını vermişlerdir. Onların görüşüne göre “gecikim notası” bir an için “asma durgu” gösteren notadır. Bu “askılı nota”dan sonra “asıl kararlı nota” duyulmuş olur. “Gecikme” de denilmektedir.

Gecikme:

Bkz. Gecikim. Retard.

\ Gedik, Cem:

1978 yılında Elazığ’da doğdu. İlkokulu “Atatürk İlköğretim Okulu”nda, ortaokulu Gölbaşı-Adıyaman’da, liseyi Malatya’da, üniversiteyi de “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nde (1997-2001) okudu. İlk öğretmenliğini Lice-Diyarbakır’da ve daha sonra Diyarbakır merkezde yaptıktan sonra Adana’ya tayin edildi. Gedik halen bu kentte küğ öğretmeni olarak görev yapmaktadır.

\ Gedik, Melahat:

21 Temmuz 1986 tarihinde doğdu. Küğ eğitimine org dersleri alarak başladı. Onbeş yaşında iken "Adana Güzel Sanatlar Lisesi"nde bir yıl yan flüt çalıştıktan sonra bu okuldaki eğitimine keman ile devam etti. Dört yıllık lise eğitiminden sonra "Malatya İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Programı Keman Bölümü"nü kazanarak yüksek öğrenimini tamamladı. Halen "Özel Bilimkent Okulları"nda küğ öğretmenliği yapmakta, aynı zamanda "Natürel Müzik Merkezi"nde keman ve piyano dersleri vermektedir.

\ Gedik, Sadık:

1953 yılı Kasım ayının ilk günü Adana’nın Kozan ilçesinde dünyaya gelen Sadık Gedik ilk ve orta eğitimini bu ilçede tamamladıktan sonra “Kozan Lisesi”ni bitirdi ve Ankara’da “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Öğretmenliği Bölümü”nün sınavlarını kazandı. Mezuniyet sonrası küğ öğretmenliği görevine ilk olarak “Kozan Orta Okulu”nda başlayan Gedik, öğretmenliğe daha sonra Adana ilinde “Petrol Ofisi İlköğretim Okulu”nda devam etti. Sadık Gedik emekli olduktan sonra “Natürel Müzik Merkezi”nde eğitmen olarak küğsel çalışmalarına devam etmektedir.

Gedikis, Konstantinos:

Sanatçı Selanik’te dünyaya gelmiş ve yetişmiştir. Küğ çalışmalarına 1992 yılında “buzuki”ye duyduğu ilgi sonucu başlamıştır. “Selanik Küğ Okulu”nda eğitim gören Gedikis bu okuldan 2002 yılında mezun olmuştur. “Epir Teknolojik Eğitim Enstitüsü”ne bağlı bulunan “Küğ Teknolojisi Okulu”nun “Halk ve Geleneksel Küğler Bölümü”nden diploma alan sanatçı 2017 yılından bu yana “Makedonya Üniversitesi”nin “Küğsel Çalışmalar Bölümü”ndeyorumlama ve uygulamada lisansüstü çalışmaların üçüncü aşamasına katılmaktadır. 2010 yılından bu yana orta öğretimde “seçmeli çalgı-buzuki” ve “küğsel gruplar” derslerinde ücretli öğretmen olarak görev yapmaktadır. Bu kurumlar arasında Heraklion (2010-2011), Siatista (2011-2012), Veroia (2012-2013), Karditsa (2013-2014), Amfissa (2014-2015), Volos (2015-2017) ve Lamia (2017-2018) kentlerinde bulunan küğ okulları vardır. Konstantinos Gedikis 2003 yılından bu yana ertikten bir küğcü olarak çalışmaktadır. Pek tanınmış Yunan bağdarlar ve çalganlarla dinletilerde işbirliği yapmış, Yunanistan’daki orkestraların hemen hemen tümünde yer almış, “İsrail Filarmoni Orkestrası”, “İstanbul Devlet Sinfoni Orkestrası”, “İzmir Devlet Sinfoni Orkestrası” ve “Azerbaycan Gençlik Orkestrası” ile dinletiler vermiştir. Ertiksel yaşamında dönüm noktası “Epomeni” küğ grubu ve bağdar-yalkıcı Thanassis Polikandriotis ile bir araya gelmesidir. Sanatçı 2013 yılından itibaren bağdar Andreas Katsigiannis ve “Yeni İyonya Volos Kenti Öğrencileri” grubu ile etkinlikler gerçekleştirmekte ve 2014 yılından günümüze dek Yunan çalgan Giorgos Dalaras ile Avrupa, Asya ve Amerika’da dinletiler vermektedir.

Gedikpaşa Tiyatrosu:

Gedikpaşa Tiyatrosu (1873): Namık Kemal'in "Vatan yahut Silistre" piyesinin ilk gösterimini izleyen seyirciler, Gedikpaşa Tiyatrosu (1 Nisan 1873).

Gedikpaşa Tiyatrosu (1873)

\ Gedizlioğlu, Zeynep:

4 Aralık 1977’de İzmir’de doğdu. Bağdama çalışmalarını Cengiz Tanç’la sürdürdüğü “Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü”nden 2000 yılında mezun oldu. Bundan sonra çalışmalarını ve eğitimini Almanya ve Fransa’da sürdüren sanatçı Wolfgang Rihm, Ivan Fedele ve Theo Brandmüller’le bağdama, Daniel Teruggi ve François Donato’yla elektronik küğ çalıştı. “Hochschule für Musik Karlsruhe”de Prof. Wolfgang Rihm’le sürdürdüğü “Sanatta Yeterlik Programı”nı 2009’da tamamladı. 2010-2011 yılları arasında, Paris’te bulunan küğ ve akustik araştırmalar merkezi “IRCAM”da live-electronic ve elektroakustik küğ üzerine çalışmalarda bulundu. Bu dönemin ürünü olan bestesi “IRCAM” ve “CNSM-Paris”de seslendirildi. Bağdar bunun yanısıra, “Darmstadt Yeni Müzik Yaz Okulları” ve “Centre Acanthes”ın “Yeni Müzik Atölyeleri”nde aktif katılımcı olarak yeraldı. Yaratıları “SR2 Kultur Radio”, “Açık Radyo İstanbul”, “TRT3-TRT2”, “Radio France-France Musique”, “SWR2”, “D-Radio” (Deutschlandradio Kultur), “SRF 2 Kultur” ve “OE1 ORF” kanallarında yayınlandı; eserleri “Arditti Quartet”, “Ensemble Modern”, “Ensemble Recherche”, “Neue Vocalsolisten Stuttgart”, “Accroche Note”, “Ensemble Orchestral Contemporain”, “Xenia Ensemble”, “Orchestre National de Lorraine”, “SWR Senfoni Orkestrası” ve “Navarra Senfoni Orkestrası Solistleri”, “Viyana Radyo Senfoni Orkestrası” gibi tanınmış orkestra ve toplulukların yanısıra, Türkiye’den Metin Ülkü, “Ulucan Üçülü”, Seda Röder, “Hezarfen Ensemble” ve “İstanbul Borusan Filarmoni Orkestrası” tarafından seslendirildi. 2012 yılında “Ernst von Siemens Bağdama Ödülü”nü alan Gedizlioğlu’nun yaratıları, Avusturyalı tanınmış plak şirketi “Col Legno”dan 2012 yılında çıkan ilk portre CD’sinde biraraya geldi. Zeynep Gedizlioğlu yaşamını ve bağdama çalışmalarını halen Berlin ve İstanbul’da sürdürmektedir.

Gehend:

(Alm.) Andante. Ağırca çalış. Sakin yürüyerek, ağırca adım atarak.

Gei gär:

(Lüksemburgca) Keman.

Geige:

(Alm.) Keman. Viyolon. Violin.

Geiger:

(Alm.) Kemancı, keman çalan kişi. Keman sanatçısı. Viyolonist.

\ Gelashvili, Eka:

Tiyatro ve sinema oyuncusu. “Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü”nü bitirdi. “Trileçe” filmi ile sinemaya adım attı. “Suç Dosyası” isimli dizide yer aldı. Tiyatro’da ise çeşitli oyunlarda sahnede göründü. Bunlar arasında “Tiyatro Tatavla”da “Cadı Kazanı” ve “Lysistrata” ile oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu’nun yazdığı, Kats Sahnede “Tiyatro Keyfi” tarafından sergilenen ve Kemal Başar’ın sahneye koyduğu “Helikopter” isimli oyun sayılabilir.

Geliştirim:

Bkz. Development, developman, développement. Geliştirme.

Gemachlich:

(Alm.) Yavaş, yavaşça, rahat, huzurlu, sükunetle, sükunetli, ılıman, uygun.

Gemaessigt:

(Alm.) Ilıman, mutedil.

\ Gencer, Leyla:

Leyla Gencer 10 Ekim 1928 tarihinde Polonezköy’de doğdu. Babası Safranbolulu köklü müslüman bir ailenin oğlu olan Hasanzade İbrahim Bey, annesi Polonyalı katolik bir ailenin kızı olan Alexandra Angela Minakovska’dır. Ailesi sonradan Çeyrekgil soyadını aldı. Annesi, İbrahim beyle evlendikten sonra müslüman olup Atiye adını aldı. Gencer ileriki yıllarda yaptığı bir söyleşide “müslüman ve oryantal bir altyapıdan geliyorum” demiştir. Babası İbrahim Bey, ağabeyi Hüseyin Çeyrekgil ile çiftçilik, balıkçılık, taşımacılık ve “Çubuklu Suyu”nun işletmesini yapıyordu; ayrıca “Lale Sineması”nın işletmesini üstlenmişti ve Karaköy’de hanları bulunuyordu. Leyla, babasını genç yaşta kaybetti. 1946’da varlıklı bir bankacı olan İbrahim Gencer ile evlendi ve Gencer soyadını aldı. Leyla Gencer, “İstanbul İtalyan Lisesi”ni bitirdi ve bir süre “İstanbul Devlet Konservatuvarı”nda ırlama eğitimi aldı. Konservatuvarda, Fransa’nın önde gelen hocalarından Reine Gelenbevi, ünlü orkestra şefi Muhittin Sadak ve bağdar Cemal Reşid Rey’in öğrencisi oldu. “Ankara Devlet Konservatuvarı”nda dersler vermek üzere Türkiye’ye gelen ünlü İtalyan sopran Giannina Arangi-Lombardi ile tanıştıktan sonra İstanbul’daki konservatuvar eğitimini yarıda bırakarak çalışmalarını Ankara’da O’nun özel öğrencisi olarak sürdürdü. “Ankara Devlet Tiyatrosu”nun (o tarihlerde opera kurumu da tiyatroya bağlı idi) korosuna girdi. Hocası Arangi-Lombardi, bir yıl sonra kızını ziyaret için gittiği İtalya’da hastalanarak hayatını yitirince çalışmalarını İtalyan bariton Apollo Granforte ile sürdürdü. Leyla Gencer, “Devlet Tiyatroları Ankara Operası”nda koro üyesi olarak görev yapmaktayken Ankara’ya geldiği yıl (1950’de) sahnelenmeye başlanan “Cavalleria Rusticana Operası”nda Santuazza rolünü üstlendi. Leyla Gencer’in ertiksel opera yaşamı bu rolle başladı. Leyla Gencer, “Ankara Devlet Operası”nda görev yaptığı 1950-1958 yılları arasında devlet konuklarına verilen dinletilerde en çok görev alan sanatçılardan biri oldu. ABD devlet başkanlarından Harry S. Truman, Dwight Eisenhower, Yugoslavya’nın kurucusu Mareşal Tito, İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Prenses Süreyya, Ürdün Kralı Hüseyin huzurunda dinletiler verdiği devlet konuklarındandır. İlk defa 1953 yılında, Türkiye ile İtalya arasında imzalanan “Kültür Anlaşması” çerçevesinde bir radyo konseri vermek için Roma’ya gitti. Bu konserin başarısı üzerine “Napoli Yaz Festivali”nde sahnelenen “Cavalleria Rusticana Operası”nda başrol üstlenmek fırsatını elde etti. Bir sonraki mevsimde Napoli’nin ünlü “San Carlo Operası”nda “Evgeni Onegin” ve “Madam Butterfly” operalarında başrol oynama teklifi aldı. Leyla Gencer’in uluslararası platformdaki opera yolculuğu böylece başladı, “Madam Butterfly” operasındaki başarısı ile Napolililerin sevgisini kazanan Gencer, Napolili Türk olarak anılmaya başladı. Bu başarı bir sonraki mevsim “San Carlo Operası”nda sahnelenen “La Traviata” operasındaki “Violetta” rolü ile sürdü. Sanatçı “La Traviata”yı Palermo, Trieste, Ankara, Torino, Varşova, Poznan, Lodz ve Krakov’da, “Viyana Devlet Operası”nda Herbert von Karajan yönetiminde, San Francisco ve Philadelphia’da, Moskova ve Leningrad’da seslendirdi. 1956’da “San Francisco Operası”nda “San Francesca da Rimini” operasında son anda oynayamayacağını bildiren ünlü soprano Renata Tebaldi’nin yerine başrolü seslendirdi. Eserin San Francisco ve Los Angeles temsillerinden sonra “San Francisco Operası” ile kontrat imzaladı. 1957 sezonunda “San Fransicso Operası”nda sahnelenen “La Traviata” operasında başrolü Leyla Gencer, “Lucia di Lammermoor” operasında ise dünyaca ünlü soprano Maria Callas üstlenmişti. Callas’ın gelememesi üzerine “Lucia” rolünü de Gencer üstlendi ve büyük başarı kazandı. O günden başlayarak ABD’de sayısız opera temsili, resital, dinleti gerçekleştirdi. 26 Ocak 1957 gecesi Milano’nun ünlü “La Scala Tiyatrosu”nda sahneye çıkma başarısına ulaştı. Fransız bağdar Francis Poulenc’in “Carmelit’lerin Diyaloğu” yaratısının dünyadaki ilk temsilinde başrolü oynadı. “Scala”daki ilk sahneye çıkışından sonra Gencer, 18 Şubat 1957’de tüm zamanların en büyük orkestra yönetkeni kabul edilen ve kısa bir süre önce ABD’de hayatını kaybeden Arturo Toscanini için Milano’nun “Duomo di Milano Katedrali”nde düzenlenen görkemli cenaze töreninde Verdi’nin “Requiem”i seslendirilirken sopran partını seslendirdi. Bu başarının ardından “La Scala Operası”nın “Köln Operası”nın açılışı nedeniyle düzenlediği dolaşıda Verdi’nin “Kaderin Gücü” (La Forza del Destino) adlı eserinde başrol oynadı. 1958’de Ildebrando Pizzetti’nin dünyada ilk gösterimi gerçekleşen “Katedral’de Cinayet” adlı yaratısında başrahibe rolünü, ardından Arrigo Boito’nun az bilinen “Mefistofele” operasında “Margherita” rolünü üstlendi. Gencer, 1958 yılında kontratı feshedilinceye kadar yurtdışındaki operalarda “Ankara Devlet Operası” sanatçısı sıfatıyla rol aldı. 1958’de görevine son verildikten bir süre sonra Milano’ya yerleşti. 1958’de “İtalyan Radyosu”nda Donizetti’nin “Anna Bolena” operası Leyla Gencer’in yorumuyla yayınlanmıştı. Bu yayın, 1980 yılında plak olarak piyasaya çıktı. Bu yorumun başarısı üzerine ünlü orkestra yönetkeni Vittorio Gui yönetkenliğini yaptığı üç ayrı eserde, üç ayrı kentte (Palermo, Floransa, Roma Operaları) başrol teklif etti. Gencer böylece 1959 yılı “Floransa Festivali”nin açılışında Verdi’nin 1849’dan beri hiç sahnelenmemiş “Legnano Savaşı” adlı eserinde başrolü oynadı. Bunu, Palermo’da Verdi’nin “Macbeth” operası, Roma’da Mozart’ın “Don Giovanni” operası izledi. Gencer, 1960’larda ertiksel konumunun doruğuna çıktı. Hiç bilinmeyen operaları seslendirmeyi sürdürdü. 1963’te Verdi’nin unutulmuş operası “Kudüs”te başrol “Elena”yı oynadı. Bunu Donizetti’nin hiç bilinmeyen operası “Roberto Devereux”daki Kraliçe Elizabeth rolü ve Bellini’nin 130 yıldır sahnelenmeyen “Beatrice di Tanda” operası taçlandırdı. 1985 yılında sahnelere veda eden sanatçı, 1983-1988 yılları arasında “Associazione Lirico e Concertistica Italiana”nın genel sanat yönetmenliğini yürüttü, 1997-1998 arasında “La Scala Korosu”nun genç sanatçılar okulunda yöneticilik yaptı, vefatına kadar “La Scala Tiyatrosu”nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini yapmaktaydı. Gencer, aynı zamanda opera yorumu üzerine dersler vermeye devam ediyordu. Uluslararası yarışmalarda seçiciler kurulu üyelikleri yapan, festivallere, seminer ve konferanslara katılan Leyla Gencer, İstanbul’da kendi adını taşıyan “Uluslararası Şan Yarışması”nın kurucusudur. Yarışma, 1995 yılından beri düzenlenmektedir. Sanatçı, 10 Mayıs 2008 tarihinde Milano’daki evinde kalp ve solunum yetmezliğine bağlı olarak yaşamını yitirdi. Leyla Gencer’in cenazesi 12 Mayıs günü Milano’da “Santa Babila Kilisesi”nde düzenlenen kalabalık bir törenden sonra vasiyeti doğrultusunda krematoryuma götürülerek yakıldı. Leyla Gencer’in külleri daha sonra İstanbul’a getirildi. Kendi vasiyeti gereği küller, 16 Mayıs günü “Dolmabahçe Sarayı” ile “Dolmabahçe Camii” arasında, yapılan bir törenden sonra “Dolmabahçe” açıklarında “Boğaz” sularına döküldü. Törende, Mozart’ın “Requiem”inden “Lacrimosa” ile Ahmed Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu”nun 5, 12 ve 13. bölümleri “İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu” tarafından seslendirildi. “İstanbul Kültür Sanat Vakfı”nın yeni yapılmakta olan merkezinde sanatçının vasiyeti üzerine bir “Leyla Gencer Müzesi” oluşturulması öngörülmektedir.

\ Genç, Ayşe Feza:

29 Temmuz 1961 yılında Ankara’da doğan Ayşe Feza Genç “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Şan Ana Bilim Dalı”ndan 1985 yılında mezun olduktan sonra 1987 yılında “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Yarı Zamanlı Koro Bölümü”nü de bitirdi. “Ankara Devlet Opera ve Balesi” sanatçılarından Nurdan Özar, Hüsamettin Ünder, Gölge Şekeramber ve “Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi” pedagoglarından Madam Vanya ile şan çalışmaları yaptı. Sanatçı 1 Mayıs ile 23 Mayıs 1991 tarihleri arasında “Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası”nda sanat uzmanlığı ve pop–caz orkestrası yalkıcılığı yapmıştır. 23 Mayıs 1991 ile 7 Aralık 1992 tarihleri arasında “Kültür Bakanlığı Devlet Resim ve Heykel Müzesi Dinleti Salonu Sorumlusu” olarak çalışan Genç 7 Aralık 1992 ile 25 Aralık 1994 tarihleri arasında da “Devlet Çoksesli Korosu Müdürlüğü”ne bağlı “Devlet Çocuk Korosu ve Gençlik Korosu”nun idari sorumlusu olmuş, aynı zamanda “Devlet Çocuk Korosu”nda remileme öğretmenliğinde bulunmuştur. 1995 ile 2000 yılları arasında “Kültür Bakanlığı” sanatçılarından oluşan “Altınay Türk Dünyası Müzik Topluluğu”nda yalkıcı olarak yer alan sanatçı 2000 yılı Şubat ayından bu yana “Devlet Türk Dünyası Müzik Topluluğu”nda ses sanatçısı olarak görev yapmaktadır.

\ Genç, Serdal:

Oyuncu ve yönetmen. 16 Aralık 1981 tarihinde Antakya’da dünyaya geldi. “Çanakkale Yolun Sonu” (2013), “Akıllara Seza” (2019) ve “Bizim Semtin Çocukları” (2020) isimli çalışmalarda oynadığı roller ile tanınırlığı arttı. Yer aldığı diziler: “Gurbet Kadını” (2003), “Çemberimde Gül Oya” (2004), “Sevda Çiçeği” (2006), “Ters Yüz” (2007), “Limon Ağacı” (2008), “Cennetin Çocukları” (2008), “Kasaba” (2009), “Yapma Diyorum” (2009), “Müziklerin Efendisi” (2011), “Sihirli Annem” (2011), “Tatar Ramazan” (2013), “Eve Dönüş” (2015), “Akıllara Seza” (2019). Sanatçının yer aldığı sinema fimleri: “Büyük Oyun” (2009), “Sultan Avrupa’da” (2009), “Kirli Oyunlar” (2011), “Toprağın Çocukları” (2011), “El Cin” (2012), “Sıkıysa Yakala” (2012), “Lal” (2013), “Çanakkale Yolun Sonu” (2013), “Adana İşi” (2015), “Beginner” (2017), “Kayseri Aslanı: Çin İşi” (2017), “Sinyalciler: Son Akşam Yemeği” (2017), “Ver Kaç” (2017), “Dalavere” (2018), “Bizim Semtin Çocukları” (2020).

\ Gençkal, Berkant:

1977 yılında Bulgaristan’da doğdu. 1989 yılında ailesi ile Türkiye’ye göç etti. 1995 yılında "İzmir Anadolu Güzel sanatlar Lisesi"nden mezun oldu. Aynı yıl "Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Teori-Kompozisyon Bölümü"ne girdi. 2001 yılında bu okuldan mezun oldu. 2002-2004 yılları arasında Hollanda’nın "Rotterdam Konservatuvarı"nda yüksek lisans yaptı. Eğitimi boyunca "Nejat Eczacıbaşı Bursu"ndan yararlandı. 2006 yılında ISCM’in (Uluslararası Çağdaş Küğ Birliği) "Stuttgart Festivali"nde Türkiye'yi temsil etti. Halen "Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda remileme öğretmenliği yapmaktadır.

\ Gençyılmaz, Mustafa:

3 Ekim 1958 tarihinde Eskişehir’de dünyaya geldi. Üç yaşında iken görme yetisini kaybetmesi sonucu 1965 yılından itibaren ilkokulun ilk dört yılını Ankara’daki “Mithat Enç Görme Engelliler Okulu”nda okudu. Sonrasında o yılların eğitim süreci doğrultusunda beşinci sınıfı, ortaokul ve liseyi memleketi olan Eskişehir’de tamamladı. Daha sonra, şimdi “Dokuz Eylül Üniversitesi”ne bağlı olan “Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü”ne girmeye hak kazanarak 1976’da ailesiyle birlikte İzmir’e yerleşti. Burada piyano derslerinin yanısıra küğ dağarı, uyum bilgisi, küğ tarihi gibi başka dersleri de alarak 1982 yılında bu okuldan küğ bilimci olarak mezun oldu. 1984-86 yılları arasında kısa süreli olarak önce “İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Görmeyenler Bölümü”nde görme engelliler alfabesi olan “Braille” (kabartma yazı) kitap servisinde, daha sonra da şimdiki adı “Aşık Veysel Görme Engelliler Okulu” olan “Bornova Körler Okulu”nda usta öğretici sıfatıyla küğ öğretmenliği görevinde bulundu. 1986’da hem kütüphane memurluğu hem de öğretmenlik için açılan sınavı kazanınca, seçimini öğretmenlikten yana kullandı ve aynı yıl kadrolu küğ öğretmeni olarak “Gaziantep Körler Okulu”nda göreve başladı. 1987 yılından bu yana “Bornova Aşık Veysel Görme Engelliler İlk ve Ortaokulu”nda görevini sürdürmektedir. Henüz beş yaşında iken babasının mızıka çalmasına özenerek mızıka çalmaya başladı. Daha sonra ilkokul sıralarında yedi-sekiz yaşlarında melodikayı çok rahat çalabiliyordu. On yaşında bir yıl süreyle Şahin Işıner’den akordiyon dersleri aldı. Sonrasında bu çalgı sanatçının hep yanıbaşında oldu. Onbir yaşında iken alınan akordiyonu bir-iki aylık pekiştirme derslerinin ardından çok rahat çalabilir duruma geldi. Oniki-onüç yaşlarında ilk bağdama denemelerine başladı. 1976 yılında Denizli’de liseler arasında yapılan “Altın Horoz Pamukkale Pop Müzik Yarışması”nda çıkış tarihi 1974 olan bir bağdası Türkiye beşincisi oldu. Bugün yaklaşık 60’ı aşkın bağdası bulunmaktadır. Bu çalışmaların devam ettiği yıllarda “Güzel Sanatlar Fakültesi Küğ Bölümü”ndeki eğitimini sürdürürken Tomris Öziş’ten piyano, Gültekin Oransay’dan küğ dağarı, küğ kuramları ve biçim bilgisi; Nurhan Cangal’dan uyum bilgisi ve bunun dışında birçok değerli öğreticiden farklı derslerde eğitim aldı. Bu arada değişik zamanlarda bulunduğu kent olan İzmir’in dışındaki çevre ilçelerden Çeşme, Foça Gümüldür ve bunlardan farklı olarak Kuşadası, Bodrum ve Eskişehir gibi yerlerdeki otel ve eğlence mekanlarında piyano, org ya da akordiyon çaldı ve söyledi. Ayrıca bazı televizyon kanallarındaki küğ izlencelerine katıldı. Mustafa Gençyılmnaz küğün kendisini en iyi ifade edebildiği sanat dalı olduğunu belirtmektedir.

Genel Dizi:

Gereç merdiveni. Verili ya da saptanmış ses gerecinden oluşturulan sıralama. Herhangi bir küğsel kültürde (ülkelerin, bölgelerin, etnik grupların ya da lokal alanların) kullanılan tüm seslerin yükseklik derecelerine (incelik ya da kalınlıklarına bağlı) göre sıralanmasından oluşan ve dolayısıyla o kültürün küğünde kullanılan seslerin tümünü içeren diziye “Genel Dizi” denilir. “Ulusal ve Uluslararası Sanat Kültürü Küğü”nde kullanılmakta olan “Genel Dizi”, piyano elçininde de görüleceği gibi yaklaşık 7.5 oktavlık (yedibuçuk sekizli) bir ses genliğini kapsamaktadır. Her oktav bağımsız (ve farklı) isimler taşıyan yedi ana ses ile (natürel/doğal sesler) ile bu seslerin tizleştirilmişi (dikleştirilmişi/diyezlenmişi) ya da pesleştirilmişi (yontulmuşu/bemollenmişi) olarak isimlendirdiğimiz beş ara sesten oluşmaktadır. Ana sesler Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si sesleri olup ara sesler ise ana seslerin hemen yanı başlarındaki tuşlardan elde edilir ve bu ana seslerin diyezi ya da bemolü olarak değerlendirilir. Örneğin, piyanoda ana sesler beyaz tuşlardan çıkartılırken ara sesler siyah tuşlardan işitilir. Hemen anlaşılacağı gibi ara seslerin bağımsız isimleri yoktur ve yanlarındaki ana seslerin diyezi ya da bemolü olmak durumundadırlar. Kısacası, “Genel Dizi” her bir oktav (sekizli) içindeki yedi ana sesle bunlara bağlanmış olan beş ara sesin öteki oktavlarda da, aynı isim ve aynı sıra ile yinelenmesinden meydana gelmektedir. Oktavlar (sekizliler) arasındaki tek fark frekans (-tipik olarak- saniyede yer alan titreşim sayısı) farkıdır. Dikkat edilecek olunursa -inceye doğru gidildiğinde- (çıkıcı hareket) ardışık sekizlilerde (oktavlarda) aynı ismi taşıyan seslerin frekansları daima bir öncekinin iki katı fazla olmaktadır. Tersi yöne, yani -kalına doğru gidildiğinde- (inici hareket) ardışık sekizlilerde (oktavlarda) aynı ismi taşıyan seslerin frekansları daima bir öncekinin iki katı az olmaktadır. Yukarıda açıklaması yapılan “Genel Dizi”deki oktavlar arasında, frekans (incelik-kalınlık) farkından başka hiçbir fark bulunmamaktadır. Bu nedenle dizileri ele alırken, kullanırken ya da incelerken “Genel Dizi”nin tümünü değil, yalnızca bir oktavlık (bir sekizli) bölümünü ele almak yeterli olmaktadır. Bu yüzden diziler, genellikle bir oktav (sekizli) içinde düşünülmelidir. Bkz. Oktav, sekizli. Diyez, bemol, natürel. Frekans.

Geniş Stakkato:

Bkz. Grand Détaché.

Genlik:

Bkz. Register.

Gentile:

(İt.) Sevimli ve nazik bir ifade ile; kibarca. Sevimli, kibar.

Gently:

(İng.) Nazik bir şekilde. Tatlılıkla. Yumuşak bir şekilde. Yavaşça, sakince. Kibarca, nazikçe. Uysal bir usul ile. Hafifçe, güzellikle. Sert ve kaba olmayan bir tarzda. Hafif hafif, ılgıt ılgıt.

Gerecht:

(Alm.) Tam, mutlak, uygun.

\ Gericke, Wilhelm:

Avusturyalı bağdar ve yönetken. 18 Nisan 1845 tarihinde Schwanberg’de dünyaya geldi. Başlarda bir okul öğretmeni olmayı hedefliyordu ve bunun için Graz’da eğitim gördü. Ancak bu istek gerçekleşemedi, fakat bir tiyatro orkestrasında kemancı olarak bir konum elde etti. 1862 yılında “Viyana Konservatuvarı”na öğrenci olarak girdi ve bu okulda Felix Otto Dessoff ile çalışma fırsatını elde etti. 1865 yılında konservatuvarı bıraktı ve Linz kentinde bir kapelde usta küğcü olarak iş buldu. Gericke bu kentte ve gerekse Viyana’da opera yönetkenliği yapma olanağı da elde etti. 1874 yılında Viyana’da kapel ustası Hans Richter’in yardımcısı olarak bir konum elde etti, bunun yanısıra “Viyana Saray Operası”nın koro yönetkeni oldu. Richter, Wilhelm Gericke’nin yaşam boyu gerçek bir dostu olarak kalmıştır. “Viyana Saray Operası”nda Richard Wagner’in “Tannhäuser Operası”nın ilk temsilini yönetti. Sanatçı, Fransız ve İtalyan operalarının da sahneye konması yolunda emekler harcamıştır. 1880 yılında Johannes Brahms’ın “Viyana Küğ Dostları Cemiyeti”nden (Wiener Gesellschaft der Musikfreunde) ve “Gesellschaftskonzerte”den (Kurumsal Dinletiler) ayrılarak emekli olması üzerine, Wilhelm Gericke Brahms’ın ardılı oldu ve aynı zamanda “Koro Topluluğu”nun (Singverein) da yönetkenliğini üstlendi. Artık bir yönetken olarak hayli tanınmıştı ve özellikle çalışmalarda ortaya koyduğu sert karakteri ile sivrilmişti. Bu durum “Boston Sinfoni Orkestrası”nın kurucusu ve “Harvard Üniversitesi”nin en başta gelen ismi Henry Lee Higginson’un dikkatini çekti ve Viyana’da Gericke’nin dinletilerinden birisini izleme fırsatı elde ettikten sonra sanatçıya ABD’ye gelmesi için teklifte bulundu. Gericke, bu yeni ülkede iki dönem bulundu: Birinci dönem 1884-1889 yıllarını ve ikinci dönem 1898-1906 yıllarını kapsar. Her iki dönemde de Wilhelm Gericke “Boston Sinfoni Orkestrası”nın yönetkenliğini yaptı. “Boston Orkestrası”nın başına geçtiği ilk dönem kendisinden önceki yönetkenin izin verdiği hafif klasıl küğ dağarını izlencelerden kaldırarak daha ciddi ve yoğun klasıl küğ dağarına yöneldi. Ayrıca prova saatlerini bir çizelgeye bağlayarak daha fazla yabancı küğcünün orkestraya dahil edilmelerini sağladı. Bu tür uygulamalarla orkestranın çalış kalitesi dikkati çekecek bir biçimde arttı. 1884 yılında “Viyana Küğ Dostları Cemiyeti” sanatçıyı onursal üye yaptıklarını açıkladı. 1889 yılında sağlık sorunları nedeniyle Viyana’ya geri döndü ve “Gesellschaftskonzerte”nin tekrar başına geçti. Ancak, sanatçının sağlık sorunları giderek artmaktaydı. Bu nedenle 1895 yılında istifa etti. “Boston Sinfoni Orkestrası” ile yarı zamanlı çalışmaya başladıysa da bu kurumun Gericke’nin beklentilerini karşılayacak bir kontrat sunamaması nedeniyle 1906 yılında “Boston Orkestrası” ile yollarını dostça ayırdı. Sanatçı Viyana’da 27 Ekim 1925 tarihinde yaşama gözlerini yumdu. Sanatçının orkestra için kaleme aldığı eserler ile piyano yaratılarının bazıları ve oda küğü yaratılarının bir kısmı basılmıştır. Bu eserler arasında şunlar ön plana çıkmaktadır: “Maiglöckchen” (Mayıs Çanları), “Muntrer Bach, was rauscht du so?” (Merry Brook, seni bu kadar heyecanlandıran nedir?), “Wach auf, du schöne Träumerin” (Uyan, Güzel Hayalperest).

\ Gerle, Robert:

Macar kökenli Amerikan keman öğretmeni ve küğ eğitimcisi. Hırvatistan’ın bir sahil kasabası olan Opatija (Abbazia)’da 1 Nisan 1924 tarihinde dünyaya geldi. Geza de Kresz’in keman öğrencisi oldu. “Franz Liszt Küğ Akademisi”nde ve “Macar Ulusal Konservatuvarı”nda eğitim aldı. Yahudi asıllı olduğu için “İkinci Dünya Savaşı”nda bir kampa alındı ve 1945 yılında bu kamptan kaçtı. Paris yoluyla ulaştığı Lüksemburg’da kısa bir süre radyo sanatçısı olarak iş buldu. 1950 yılında “Illionis Üniversitesi”nin verdiği bir bursla Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi. 1960’lı yıllarda bir keman yalkıcısı olarak ABD’nin çeşitli eyaletlerinde ve Avrupa kentlerinde dinletiler verdi. Ludwig van Beethoven, Samuel Barber ve başka bağdarların keman için yazdıkları yaratıları kayda aldı. Beethoven’in keman-piyano sonatlarının tümünü eşi piyanist Marilyn Neeley ile seslendirdi. 1970 yılında televizyon için verilen bir “Emmy Ödülü” kazandı. Sanatçı Baltimore’da bulunan “Peabody Enstitüsü”nde ve New York’da bulunan “Mannes Küğ Okulu”nda keman öğretmenliği yaptı. 1972 yılından itibaren “Maryland Üniversitesi”nde ve “Amerikan Katolik Üniversitesi”nde keman eğitimcisi oldu. Yönetken olarak “Cuma Sabahı Küğ Kulübü - Friday Morning Music Club) ve “Washington Sinfonia”yı yönetti. Gerle keman sanatında çok önemli yeri olan kitapların da yazarıdır: “Yay Kullanma Sanatı-1” (1983) ve “Yay Kullanma Sanatı-2” (1991), “Yürekten Çalmak: Bir Gün Harika Şeyler Ortaya Çıkacak” (2005.) Robert Gerle 29 Ekim 2005 tarihinde Maryland’a bağlı Hyattsville’de 79 yaşında sonsuzluğa göç etti.

\ Gertrude of Dagsburg:

Dagsburg’lu Gertrude. Metz ve Dagsburg Kontu II. Albert’in kızı ve varisiydi. Bir “Trouvere” olarak yaşamını sürdürdü. Üç kez evlilik yaptı. Gertrude, adını Baden Uçbeyi olan Herman III’ün kızı olan annesi Gertrude of Baden (Baden’li Gertrude)’den almıştır. Doğum tarihinin 1205 yılının Mayıs ayı ya da 1206 yılının ortaları olduğu tahmin edilmektedir ki o tarihlerde annesinin 52 yaşında olduğu belirtilmektedir. Doğumu için daha makul bir tarih kayıtlarda görülebilir: 1190 yılı… Gertrude 1212 yılında vefat eden babasının koltuğuna bir kontes olarak oturduğunda -1213 yılında “Lorraine Dükü” olacak olan- Theobald ile zaten bir evlilik gerçekleştirmişti. Çiftin nişan töreni 1205 yılının Eylül ayında, Gertrude daha bebekken gerçekleşti. Evlilik gerçekleştiğinde kocası Theobald mirasın yönetimini devraldı, ancak 1220 yılının başlarında çocuk sahibi olamadan öldü. Gertrude 1220 yılının Mayıs ayında IV. Theobald ile evlendi, ancak yeni yetme bir ergen olan Theobald IV İmparator II. Frederick’in isteklerine karşı geldi. 1222 yılında Theobald, tarihçi Trois-Fontaines’li tarihçi Alberic’e (Aubry de Trois-Fontaines) göre akraba oldukları için ya da Richer le Lorrain’e göre kısır olduğu gerekçesiyle eşi olmasını reddetti. Gertrude 1224 yılında üçüncü eşi olan III. Simon ile bir evlilik daha yaptıysa da bu evliliğin yılı dolmadan vefat etti. Kuzeydoğu Fransa’da bulunan “Sturzelbronn manastırı”na defnedildi. Üçüncü eşi O’na ait olan toprakları miras yolu ile devraldı. Bkz.: Trouvere.

Gesang:

(Alm.) Şarkı, şarkı ırlamak. Şan yapmak. Kuş ötüşü. Ezgi, melodi. Bkz. Nachtgesang.

Gesangbuch:

(Alm.) İlahi kitabı.

Gesangverein:

(Alm.) Koro birliği.

Geschmakvoll:

(Alm.) Hoş, nefis. Zevkli.

Geschwind:

(Alm.) Canlı, kıvrak. Çabuk, çabukça. Hızlı, tez, seri.

Geschwinde Bewegung:

(Alm.) Canlı hareket, kıvrak devinim.

Geschwindigkeit:

(Alm.) Hız, çabukluk, sürat.

\ Gevrek, Mehmet Ali:

1964 yılında Çorum’da doğdu. Orta öğrenimi sırasında küğ öğretmenleri Tevfik Tutu ve İsmail Bilen’in yönlendirmesiyle üniversite seçimini küğ üzerine yoğunlaştırdı. 1983 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Şan Ana Sanat Dalı” sınavını birincilikle kazandı. 1985 yılında “Ege Üniversitesi” bünyesinde kurulan “Devlet Türk Müziği Konservatuvarı” sınavını kazandı. Konservatuvar eğitimi esnasında çeşitli amatör korolar çalıştırdı. 1988 yılında “Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Türk Halk Müziği Korosu”nu çalıştırdı. Aynı yıl yapılan yarışmada çalıştırdığı koro “Ege Bölge Birincisi” oldu. Küğ eğitimini 1990 yılında tamamladı. Aynı yıl “Kültür ve Turizm Bakanlığı”nın açtığı sınavı kazanarak “Sivas Devlet Türk Halk Müziği Korosu”nda ses sanatçısı olarak göreve başladı. 1995’de “Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu”na tayin oldu. 2002 yılında “Ankara Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”na ses sanatçısı olarak atandı. Halen bu görevi sürdürmektedir.

\ Gicili, Birsen:

Kars’ta doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1998 yılında “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü Türk Halk Müziği Alanı”nda öğrenime hak kazandı. Lisans eğitimini bitirdiği yıl (1993) yüksek lisans eğitimine başladı. Bu eğitimini 1997 yılında başarıyla tamamladı. 1994 yılında “Türk Folklor Kurumu 30. Dönem Halk Bilimi Dersleri”ni yönetti. Aynı yıl küğ öğretmeni olarak Karadeniz Ereğlisi’nde iki yıllık zorunlu hizmetini tamamladı. 1996 yılından bu yana İstanbul’da “Ümraniye Lisesi”, “Hezarfen Ahmet Çelebi İlköğretm Okulu” (2003) ve “Üsküdar Burhan Felek Lisesi”nde (2004) küğ öğretmenliği hizmetini sürdürmektedir. Konservatuvar yıllarında çeşitli dinletilerin yanısıra “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuvarı”nca hazırlanan “Yunus Emre” müzikalinde görev aldı. Öğretmenlik yaptığı süre içinde yetiştirdiği öğrencileriyle çeşitli yarışma ve dinletilere katılarak ödüller aldı. Bunlardan bazıları şunlardır: “Milli Eğitim Bakanlığı Türk Halk Musikisi Solist İl, Bölge ve Türkiye Birinciliği” (1997), “Milli Eğitim Bakanlığı Türk Halk Musikisi Solist İl ve Bölge Birinciliği, Türkiye Dördüncülüğü” (1998), “Milliyet Gazetesi Liselerarası Türk Halk Musikisi Kız Solist Yarışması Türkiye Birinciliği” (1997), “Milliyet Gazetesi Liselerarası Türk Halk Musikisi Kız Solist Yarışması Türkiye Birinciliği” (1999), “Milli Eğitim Bakanlığı Liselerarası Türk Sanat Musikisi Solist Yarışması İl Birinciliği” (1999), “Milli Eğitim Bakanlığı Liselerarası Türk Halk Musikisi Solist Yarışması İl Beşinciliği” (1999). Sanatçı 1997 ve 1998 yıllarında iki yıl süresince “Vezneciler Beyazıt İlköğretim Okulu”nda “Türk Halk Musikisi Çocuk Korosu” hazırlayarak dinletiler verdi ve 1997 yılında özel bir kadroyla hazırlanan bir müzikalde görev aldı. Gicili 1998 yılında “Cumhuriyetin 75. Yılı Nedeniyle Ümraniye İlçesi Halk Oyunları Yarışması”nda jüri üyeliği yaptı. Halen “Milli Eğitim Bakanlığı Türk Halk Musikisi ve Türk Sanat Musikisi Solo, Koro Yarışmaları”nda jüri üyeliği görevine devam etmektedir. Birsen Gicili 1994 yılında girdiği “İstanbul Müzik Öğretmenleri Çoksesli Korosu”na halen devam etmekte olup adı geçen koroyu “Yaşatma ve Güçlendirme Derneği”nde de son iki dönemden beri yönetim kurulu üyeliği yapmaktadır. Bu koronun 1997’de çıkan albüm çalışmasında yer almıştır. 1998 yılında özel bir TV kanalında küğ ağırlıklı bir programa katılan sanatçı 1998 yılından bu yana çeşitli çocuk yuvalarında müzik eğitimciliği yapmaktadır. 2001 yılında “İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü”nde kendi alanında “Sanatta Yeterlik Programı”na kabul edilmiştir. Gicili 2002 yılından beri “İzci Liderliği” yapmakta olup “Wood-Badge Uzman Eğitimci Lider” konumundadır. 2006 yılında “Milli Eğitim Bakanlığı”nca “Uzman Öğretmen” ünvanı alan ve 2007 yılında “Müzik Eğitimcileri Derneği (Müzed) İstanbul Şubesi” kurucu ve yönetim kurulu üyeliğine getirilen Birsen Gicili “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Mezunları Derneği” son dönem denetleme kurulu üyesidir. 2003’den bu yana çeşitli kongre, sempozyum ve panel etkinliklerinde akademisyen ve küğ eğitimcisi olarak sunumlar yapan sanatçı “2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul Organizasyonu”nda “İl Milli Eğitim Müdürlüğü” işbirliği ile “Müzik Eğitimcileri Eğitmenliği” görevini üstlenmiş olup yayınlanmış makale ve yazıları bulunmaktadır.

Gigue:

Bkz. Jig.

Gigue:

Orta çağlara özgü bir çeşit ufak keman.

Gilis, Antoine:

Fransız küğcü ve bağdar. 1702 yılında dünyaya gelmiş ve 1781 yılında sonsuzluğa göç etmiştir. Bir 18. yüzyıl küğcüsü olan Gilis daha çok piyano ve keman küğleri yazmıştır. Sanatçı piyano öğrenerek küğ yaşamına başlayan kişinin keyif alması ve mutlu olması gerektiği düşüncesini taşımaktaydı. Bu düşünceye koşut olarak yazdığı çalışma parçalarının son derece ezgisel olmasına ve kademeli olarak kolaydan zora gitmesine son derece dikkat etmiştir. Tüm kitaplarında yer alan çalışma parçalarında kolay kuramsal açıklamalar yer almaktadır. 1910’lu yıllarda sanatçının bazı kitapları “A. Hammond & Co” ve “Schott & Co” tarafından basılmıştır. Bu kitaplardan birisi pek tanınmış olan “Méthode de Piano” isimli eseridir. Antoine Gilis ile aynı ismi taşıyan 20. yüzyılın başlarında yaşamış bir de Belçikalı bağdar bulunmaktadır. Belçikalı bu sanatçı 1880 yılında dünyaya gelmiş ve 1942 yılında sonsuzluğa göç etmiştir. “Schott” yayınevi tarafından 1910 civarında yayınlanan diğer yaratılar Belçikalı Gilis’e ait bulunmaktadır.

Giocoso:

(İt.) Sevinçli, neşeli. Sevinçli ve coşkulu bir ifade ile, coşkun bir deyişle.

Gioia:

(İt.) Şen ve sevinçli, coşkunca. Neşe, sevinç. Neşe kaynağı.

Gioioso:

(İt.) Neşeli. Bkz. Giocoso. Gioia. Gioiso.

Gioiso:

(İt.) Sevinçli bir deyişle, sevinçli bir ifade ile. Neşeli. Bkz. Gioioso, giocoso.

\ Giray, Selim:

Selim Giray “Wichita Eyalet Üniversitesi”nde “Keman Ana Sanat Dalı” ve “Yaylı Çalgılar Pedagojisi” alanlarında Yardımcı Doçent sıfatıyla görev yapmaktadır. 2002-2012 yılları arasında “Pittsburg Eyalet Üniversitesi”nde Doçent sıfatıyla keman, viyola ve orkestra yönetkenliği öğretmeni olarak “Southeast Kansas Sinfoni Orkestrası” ile “PSU Oda Orkestrası”nın yönetkenliğini yapmıştır. 2007’den beri “Ohio Light Opera”da Başkemancı ve Yardımcı Yönetken olarak her yaz ortalama 20.000 dinleyiciye ulaşmış, Başkemancı olarak yedi CD’de görev almıştır. Yönetken olarak, Selim Giray “Daily Record” gazetesinde çıkan eleştiride şöyle övgü almıştır: “Selim Giray’ın yönetimindeki orkestra muhteşem.” Giray, 2000 ve 2003 yılları arasında ABD’nin en köklü okulları arasında sayılan “Interlochen Yaz Kampı”nda öğretmenlik yapmıştır. Giray dört kıtada dinletiler vermiş, radyo ve televizyon izlencelerine katılmıştır. Yalkıcılığının yanısıra, oda küğü dinletileri ve resitaller de vermiştir. En son, New York “Carnegie Hall”de ikinci kez resital vermiştir. Giray’ın “Carnegie Hall” resitali hakkında aldığı eleştiri: “Emre Aracı’nın Opus 4 ‘Bosphorus by Moonlight’ adlı yapıtı daha önce çalınan tüm parçaları duygu ve ses olarak kucaklayan bir finali oluşturdu, bağdarı ve yorumcuları ayakta alkışlattı.” 2013 yılında Avustralya “ABD Büyükelçiliği”nden aldığı özel bir davet ile, Washington DC’de Avustralya Büyükelçisi’nin rezidansında bir resital vermiş, 2014 yılında da “Carnegie Hall”da ikinci resitalini seslendirmiştir. 2010 yılında Giray, piyanist June Chun-Young ile “ERMMedia” şirketinin “Naxos” distribütörlüğünde çıkardığı bir CD kaydetmiştir. Giray’ın “New York Filarmoni Orkestrası”nın eski başkemancısı Eliot Chapo ile yaptığı söyleşi “Strad” dergisinin 2010 Temmuz sayısında yayımlanmıştır. 2008 yılında, “Peermusic Yayımevi” (Hamburg) Giray’ın Adnan Saygun’un keman konçertosu edisyonunu basmıştır. 2002 yılında, “TC Kültür Bakanlığı” “Ahmed Adnan Saygun’un Keman Yapıtları: Bir Kemancıya Rehber” adlı kitabı basmış ve ertesi yıl “Edwin Mellen Basımevi” aynı kitabı “A Biography of the Turkish Composer Ahmed Adnan Saygun and a Discussion of his Violin Works” başlığıyla yayımlamış ve uluslararası kütüphanelere dağıtmıştır. Selim Giray, Saint-Saëns’ın “Introduction and Rondo Capriccioso” ve Chausson’un “Poème” isimli eserlerini “Hays Sinfoni Orkestrası” ile seslendirmiş, “The Hays Daily News” gazetesi sözkonusu performansı şöyle tanımlamıştır: “Giray dinleyiciyi kendisine hayran bıraktı... büyüleyici kadanslarıyla göz kamaştırdı... ve tutkulu çalışıyla hem hararetli hem de sakin saadeti ifade etti.” “Rotary Vakfı”nın 2004 yılında verdiği sponsorlukla, 2006 ve 2007 yazı boyunca “İstanbul Teknik Üniversitesi”ne bağlı “Müzik İleri Araştırmalar Merkezi”nde (MİAM) öğretmenlik yapmış, 2006 yazında “CAKA” (Cihat Aşkın’ın Küçük Arkadaşları) projesinde, Cihat Aşkın’a tek yardımcı öğretmen olarak görev almıştır. Ayrıca “İstanbul Oda Orkestrası”nın başkemancısı sıfatıyla, “İslamabad Büyükelçiliği”mizde de bir dizi dinleti vermiştir. Selim Giray, yıllardır çeşitli yarışmalarda jüri üyesi ve klinisyen olarak görev almaktadır. Beijing’de “Çin Konservatuvarı”, “Nevada Üniversitesi Las Vegas”, “Florida Eyalet Üniversitesi”, “Louisiana Eyalet Üniversitesi” gibi köklü okullarda ustalık kursları vermiştir. ABD’de birçok eyalette verdiği sunumlar dışında, “2014 Chicago Uluslararası Midwest Kliniği”nde (The Midwest Clinic: An International Band and Orchestra Conference), 2011 Şubat’ında “Amerikan Yaylı Sazlar Öğretmenleri Birliği”nin (American String Teachers Association) Kansas City’de yapılan ulusal konferansında da birer bildiri sunmuştur. 250 başvuru arasından seçilen bu sunumun konusu: “Yaylı Sazlar Görüş Açısı ile Orkestra Şefliği”dir. Giray’ın sözkonusu bildirisi yine aynı başlıkla “Amerikan Yaylı Sazlar Öğretmenleri” dergisinin 2012 Şubat sayısında çıkmıştır. Selim Giray, yedi yıllık doktora çalışması süresince “New York Filarmoni”, “Dallas Senfoni” gibi Amerika’nın başta gelen orkestralarının başkemancılığını yapmış olan Eliot Chapo ile yüksek düzeyde keman eğitimi yapmıştır. Bundan önce “North Carolina Eyalet Orkestrası” ve “East Carolina Üniversitesi” tarafından verilen “Orkestra Bursu”na layık görülmüş, iki yıl bu orkestrada çalarak Fritz Gearhart ile keman çalışmalarını sürdürmüştür. İstanbul doğumlu olan Giray, “İstanbul Devlet Konservatuvarı” mezunudur ve bu okulda Saim Akçıl ile keman çalışmıştır. Dr. Giray üniversite öğretmenliği süresince Romanya’dan, Çin, Paraguay, Güney Kore ve Türkiye’ye uzanan uluslararası bir keman stüdyosu oluşturmuştur. Giray’ın öğrencilerinin kazandığı çeşitli konçerto ve oda küğü yarışmalarının yanısıra ABD’nin en önemli yarışmalarından sayılan “Amerikan Yaylı Çalgılar Öğretmenleri Birliği Yalkıcılar Yarışması”nın “2006 Kansas Eyalet Birinciliği” sayılabilir.  Selim Giray’ın öğrencileri “Yale”, “Rice” ve “Florida Eyalet Üniversitesi” gibi okullara tam bursla kabul edilmiş, bazı öğrencileri de “Chicago Orkestrası”, “Kansas City Sinfoni Orkestrası”, “Houston Sinfoni Orkestrası” ve “Detroit Sinfoni Orkestrası” gibi önde gelen kurumlarda üyeliğe ve ABD’nin çeşitli üniversitelerinde öğretmenliğe layık görülmüşlerdir. Selim Giray, Anton Krutz tarafından yapılmış modern bir kemanla çalmaktadır.

Gis:

(Alm.) So(l) diyez.

Gis moll:

(Alm.) So(l) diyez minör, küçük(lü) sodiyez.

Gisis:

(Alm.) So(l) çift diyez.

Giubiloso:

(İt.) Neşeli, sevinç dolu. Kahkaha atarak.

Giusto:

(İt.) Doğru, dürüst. Tam, kesin, katı, sıkı, değişmez, mutlak, harfi harfine. Doğruluk, dürüstlük. Bkz. Allegro giusto, Tempo giusto.

Glaenzend:

(Alm.) Parlak; parlaklık. Göz alıcılık. Revnaklı. Göz alıcı bir parlaklıkla.

Gleischam:

(Alm.) Gibi, sanki.

Gleiten:

(Alm.) Kaymak, kaydırmak. Kaydırarak.

Gleitend:

(Alm.) Kayan, kaymak. Kaydırarak.

Glissando:

(İt.) Kaydırma, kaydırarak. Kelimenin kökeni Fransızca olup “kaymak” ya da “kaydırmak” anlamına gelmektedir. İtalyanca’ya uyarlanmış biçimidir. Piyanoda tek parmakla tuşlar sıyırtılarak yapılır. Yaylı çalgılarda ise parmak teller üzerinde hızla kaydırılarak elde edilir. İki ses arasındaki mesafeyi hızla almak ya da kaydırılarak çıkartılması istenen sesler dizisini elde etmek için kullanılmaktadır.

Gobbi, Alajos (Alois Gobbi-Ruggieri):

Macarca’da bilinen ismi ile Alajos Gobbi, İtalyanca’da Luigi Gobbi-Ruggieri. Keman sanatçısı ve keman öğretmeni. Alajos Gobbi Jr.’ın babasıdır. İtalya’nın Mantova kentinde aristokrat bir İtalyan Padovan ailede doğdu ve Budapeşte’de keman öğretmenliği yaptı. Viyanalı ırlağan Maria (Mary Gobbi-Ruggieri) ile evlendi (Kızlık soyadı Roth ya da Rott). Alajos Gobbi Jr. bu evlilikten oldu. Alois Gobbi-Ruggieri son derece yetenekli bir küğcü olarak tanındı. Evlilik sonrası Macaristan’a yerleşme karaı aldı. En büyük oğlu Liszt’in öğrencisi ve yakın arkadaşı olan Henri Gobbi’dir.

\ Gobbi, Alois Jr.:

Macar kemancı, keman öğretmeni, yönetken ve bağdar. İsmi Macar dilinde Alajos Gobbi olarak yazılır. 20 Aralık 1842 tarihinde Peşte’ye bağlı Terezvaros’da dünyaya geldi. Babası ise İtalya’nın Mantova kentinde aristokrat bir ailede doğmuş ve Budapeşte’de keman öğretmenliği yapmış olan Alois Gobbi-Ruggieri idi. Gobbi-Ruggieri Viyanalı ırlağan Maria (Mary Gobbi-Ruggieri) ile evlendi (Kızlık soyadı Roth ya da Rott). Alois Gobbi Jr. bu evlilikten oldu. Genç sanatçı Franz Liszt’in öğrencisi olan piyanist Henri Gobbi’nin (1841-1920) küçük kardeşi ve aktris Hilda Gobbi’nin (1913-1988) büyükbabasıdır. Alois Gobbi Jr., Mathias Engesser ve Gotthard Wöhler’den ses eğitimi, Carl Thern’den bağdama ve piyano, kemancı Jenő Hubay’ın (Almanca’da Eugen Huber) babası Karl Huber’den keman dersleri aldı. Daha sonra Budapeşte’de bulunan “Ulusal Konservatuvar”a girerek keman derslerini David Ridley-Kohne ile sürdürdü. 1862’den sonra bir yıl Münih’te Ferdinand Laub ile keman çalışmaya devam etti ve Laub’un asistanı oldu. 1863 yılında “Budapeşte Ulusal Tiyatrosu” orkestrasında birinci kemancı olmak üzere davet aldı. Sonraki 19 yıl boyunca bu görevi ve orkestranın direktörlüğünü yaptı. 1884 ile 1888 yılları arasında “Kraliyet Opera Evi Orkestrası”nda çalıştı. Aynı zamanda “Budapeşte Filarmoni Derneği”nin ilk komite üyelerinden biri oldu. 1871 yılında “Ulusal Konservatuvar”da keman öğretmeni olması için davet edildi. 7 Ocak 1872’de bu okula keman öğretmeni olarak resmen atandı. Binden fazla öğrenci yetiştirdi. Bunlar arasında Eugen Adorján, Josef Bloch, Eugen Huban, Rudolf Kemény, Julius Rigó, Leo Altmann, Karl Faludi, Josef Friedmann, Stefan Horváth, Béla Jaulusz, Stefan Kerner, Wilhelm Kladioko, Árpád Késmárky, Stefan Máthé, Desider Nemes, Albert Metz, Ferdinand Tischinger, Ferdinand Riedl, Charlotte Szeszler, Dr. Ludwig Steiger, Elsa Totis, Waldmann kardeşler, Josef Waldbauer ve Moriz Vavrinecz de bulunmaktadır. 1885 yılında, Karl Huber’in ölümünden kısa bir müddet sonra Alois Gobbi Jr. konservatuvar öğrenci orkestrası’na yönetken olarak tayin edildi. Bu görevinde özellikle tahta üflemeli çalgı çalan öğrencileri geliştirmeyi hedefledi ve orkestranın genel düzeyi çok yüksek bir seviyeye ulaştı. Örneğin, Joseph Joachim bu orkestranın eşliğinde Max Bruch’un keman konçertosunu seslendirdi ve eşlikten öylesine memnun kaldı ki dinleyicilerin önünde Gobbi’yi övdü. Sanatçı 1901 yılından 1918 yılına dek bu kurumda yöneticilik de yapmıştır. Sanatçı 27 Temmuz 1932 tarihinde Budapeşte’de sonsuzluğa göç etmiştir.

\ Goethe, Solielson:

1973 yılında Brezilya’nın Santo Andre (Sao Paulo) kentinde doğdu. 12 yaşında küğ öğrenmeye kendi çabaları ile başladı. 18 yaşında iken yönetkenliğe odaklanan Solielson Cyro Pereira, Roberto Farias, Roberto Tibirica, Aylton Escobar, Stanley Derush (A.B.D.) ve Luiz Gorelik (Şili) gibi tanınmış isimlerden yönetkenlik, orkestralama ve bağdama gibi alanlarda özel dersler aldı. Ayrıca Brezilya’nın Sao Paulo eyaletinde bulunan “Sao Caetano do Sul Sanat Vakfı”nın “Güzel Sanatlar ve Küğ Bölümü”nde, “Küğ Yüksek Okulu”nda ve “Alcantara Machado Sanatlar Fakültesi”nde eğitim gördü. “Ulusal Fransız Sinfoni Orkestrası”nın küğ direktörü ve yönetkeni Kurt Masur ile de yönetkenlik çalıştı. Sanatçı “Curitiba Kenti Küğ Dairesi” tarafından düzenlenen Brezilya’daki bellibaşlı klasıl küğ festivallerinde, “Brezilya Uluslararası Yaz Küğ Kursları”nın orkestra yönetkenliği çalışmalıklarında görevler aldı ve “Dinsel Küğ Topluluğu”nun ruhani küğler seminerinde Joao Wilson Faustini ve Samuel Kerr gibi yönetkenlerle birlikte korolar yönetti. “Vitae Vakfı”nın desteği ile Solielson Goethe Şili’nin “Concepcion Üniversitesi” tarafından düzenlenen “Uluslararası Yönetkenlik Çalışmalığı”nda görev aldı. Beethoven, Bach, Mozart, Wagner, Heitor Villa-Lobos, Antonio Carlos Gomes, Dvorak, Stravinsky, Tchaikovsky, Liszt, Chopin, Vicent Persichetti, Fernando Morais, Alberto Nepomuceno, Jean Frederic Perrenoud, Handel, Grieg, Haydn, Vivaldi, Astor Piazzola, Samuel Barber, Georges Bizet, Brahms ve Strauss gibi büyük bağdarların yaratıları sanatçının dağarında bulunmaktadır. Korolar, bandolar, orkestralar, sinfonik topluluklar ile üflemeli çalgı grupları gibi farklı küğsel topluluklar ile çalışan Goethe’nin hayli geniş bir çerçevede deneyimi bulunmaktadır. Polonya’daki “Sudecka Filarmoni” ve “Walbrzych”, Meksika’daki “Acapulco Filarmonik Orkestrası”, Rusya’daki “Sinfonik Orkestra”, “St. Petersburg Mussorgsky Opera ve Bale Tiyatrosu” gibi önemli kurumlardan yönetkenlik yapması için davetler alan sanatçı ayrıca Polonya’daki “Zabrze Filarmonisi” ile başarılı bir dinleti vermiş, Brezilyalı bağdar Fernando Morais’in “Brezilya – Epizod Sinfonisi”nin dünyada ilk yorumunu yapmıştır. Yönetkenliğinin yanısıra sanatçı bandolar ve sinfonik orkestralar için yeniden yazım ya da uyarlama yoluyla yeteneğini sergilemektedir. Örneğin “Birinci Brezilya Sinfonik Bandolar için Orkestra Partituru Seçkisi”nde finalistler arasında yer almıştır. Brezilya’nın Sao Paulo kentinde yeni bir profesyonel orkestra olan “Sao Paulo Filarmonik Orkestrası”nın kurucusu ve sanatsal direktörü olan Solielson Goethe 2003 yılından itibaren bu orkestranın yönetkenliğini yapmaktadır.

\ Goffriller, Matteo:

Venedikli çalgı yapımcısı. Özellikle yaptığı yüksek kaliteli viyolonselleri ile dikkatleri üzerinde topladı. 1659 ile 1742 yılları arasında yaşayan bu önemli isim 1685 yılında etkin bir şekilde ertiksel çalışmalarına başladı ve 1735 yılına dek çalgı üretimini sürdürdü. “Venedik Çalgı Yapımcıları Okulu”nun kurucusu olarak kabul edilir. Söz konusu tarih dilimi Venedik’in dünya küğsel aktivitesinin en önemli merkezlerinden biri olmasına denk gelmektedir. Goffriller Kuzey İtalya’da yer alan güney Tirollerinde Bolzano’ya kırk kilometre uzaklıkta bir kent olan Brixen (İt. Bressanone)’de dünyaya geldi. 1685 yılı Venedik’e yerleşmesinden öncesi Matteo Goffriller hakkında pek az şey bilinmektedir. Goffriller 1685 yılında Venedik’te bir çalgı yapımcısı olan Martin Kaiser (Caiser) ile çalışmaya başladı. Aynı yıl Martin Kaiser’in kızı Maddalena Maria Kaiser ile Venedik’te evlendi. Bu evlilikten beşi erkek ve yedisi kız olmak üzere toplamda oniki çocuk dünyaya geldi. Bu çocuklardan biri olan Francesco Goffriller’in uzun yıllar Matteo’nun erkek kardeşi olduğu zannedildiyse de erkek evlatlarından biri olduğu zaman içinde anlaşıldı. Matteo Goffriller, Domenico Montagnana ve Francesco Gobetti isimli iki önemli çalgı yapımcısının yanısıra oğlu Francesco’nun da öğretmenliğini yaptı. Matteo Goffriller 1742 tarihinde Venedik’te yaşama gözlerini kapadı. O’nun yaptığı viyolonseller geçmişte yanlışlıkla Guarneri ailesine ya da Carlo Bergonzi’ye ait sanılmış ve hatta Antonio Stradivari’ye atfedilmişse de 1920’li yıllarda artık gerçek sahibinin Matteo Goffriller olduğu ortaya çıkmaya başladı. Hatta Pablo Casals’ın çaldığı viyolonsel Bergonzi’nin yapımı olduğu düşünüldüyse bile daha sonra bunun 1733 yılı yapımı bir Goffriller olduğu anlaşıldı. Sanatçının yaptığı ilk çalgı 1689 tarihini taşıyan bir “viola da gamba”dır. Bir Goffriller çalgısında standard olarak üzerinde “Mattheus Goffriller Fece in Venezia” (Mattheus Goffriller tarafından Venedik’te yapılmıştır) yazan, yapıldığı tarihi ve yapıldığı kenti (Venedik) belirten bir etiket bulunmaktadır. Tarih el yazısı ile ya da matbu olarak konulabilir. Aslında Venedik’te geçerli olan vergileri ödemekten kaçınmak için yaptığı çalgıların çok azına etiket yapıştırdığı da bilinen bir gerçektir. Pablo Casals’ın çaldığı 1733 yılı yapımı Goffriller çello Casals’ın ertiksel yaşamında kullandığı asıl çalgı olarak tarihe geçti. Sanatçı bu çalgıyı 1913 yılında elde etti ve 1973 yılında yaşama veda edene dek bu çalgıyı kullandı. Almanya Kronberg’de gerçekleştirilen “Pablo Caslas Uluslararası Çello Yarışmaları”nda,  2000 yılından bu yana birinci gelenlerin bu çalgıyı iki yıl süreyle kullanma olanakları bulunmaktadır. Terence Weil, daha önce Casals tarfından çalınmış olan bir başka Goffriller çalgıyı dinletilerinde değerlendirmektedir. Goffriller yapımı çalgı kullanan diğer önemli isimler arasında şunlar bulunmaktadır: Anner Bylsma, Gautier Capucon, Amit Peled, George Sopkin, Jules Eskin, Zuill Bailey, Charles Castleman, Marc Coppey, Christoph Croisé, Aaron Boyd, Robert deMaine, Emanuel Feuermann, Laszlo Fenyö, Alban Gerhardt, Natalia Gutman, Matt Haimovitz, Milt Hinton, Edouard Lalo, Daniel Mueller-Schott, Lorne Munroe, Susie Napper, Johann Sebastian Paetsch, Nicolo Paganini, Carlo Alfredo Piatti, Jacqueline du Pré, Leonard Rose, Mischa Schneider, Joseph Schuster, Harvey Shapiro, Janos Starker, Paul Watkins, Peter Wiley, Jennifer Pike, Arkady Orlovsky, Matthew Lipman.

\ Golden Horn Brass Quintett:

"Golden Horn Bakır Üflemeliler Beşili" korno, trombon, tuba ve iki trompetten  oluşan bir topluluk olup yepyeni bir "tınıyı" dinleyiciye sunmaktadırlar. Dünyada böyle bir grup için çok yaratı bulunduğunu bilen ve "zor, ama güzel" olanın peşinden giden beş ertikten küğcü hem günümüz Türk bağdarlarından yaratı istemekte ve hem de baroktan caza küğ edebiyatındaki önemli yaratıları kendi grupları için tekrar düzenletmektedirler. Amaçları bakır üfleme çalgıların farklı birlikteliklerinin, farklı tını arayışındaki küğe ve öncelikle Türk dinleyicisine yeni bir soluk getirmesidir. Grup 'bakır üflemeli çalgıları' dinletiler aracılığıyla  daha yaygın ve benimsenmiş hale getirmek amacıyla Begüm (Gökmen) Azimzade tarafından kurulmuş ve çalışmalarına 2004 yılının Temmuz ayında başlamıştır. Bu amaç doğrultusunda izlence seçiminde titiz davranan  topluluk barok dönemden günümüze uzanan renkli dağarına ek olarak birçok Türk bağdara da yazın siparişinde bulunmuştur. "Altın Boynuz Bakır Üflemeli Çalgılar Beşili"nin dinletileri ülkemizde daha önceleri denenen, ancak süreklilik taşımayan beşil topluluklarının bir devamı olup daha geniş kitlelerin bakır üflemeli çalgıların ses zenginliğiyle tanışmasında etkilidir. 2007 yılında yine bir ilke imza atarak "eğitim dinletileri" başlığı altında bir dinletiler dizisi başlattılar ve ilköğretim okullarında gerçekleştirdikleri yorumlarıyla bu konuda öncü olmayı hedeflediler. Bugüne kadar vermiş oldukları dinletiler arasında "İtalyan Kültür Merkezi", "Fransız Kültür Merkezi", "Afyon Kültür Merkezi", "Aksanat Kültür Merkezi", "Expo TV", "Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryumu", "I. Bodrum Klasik Müzik Festivali", "Bilgi Üniversitesi", "Akatlar Kültür Merkezi", "Esma Sultan Yalısı", "İsmail Tarman İlkögretim Okulu", "Avusturya Kültür Ofisi" ve "Galatasaray Üniversitesi" bulunmaktadır.

Goldenberg, Aral Ariel:

1979 yılında İsrail’de dünyaya geldi. “Columbia College Chicago”da “Film Yapımcılığı” okudu. Amerika’da bir süre çalıştıktan sonra Türkiye’ye döndü; prodüksiyon ve reji ekiplerinde değişik roller üstlendi. “Eşitlik” isimli kendi yazdığı ve “Türkiye Sakatlar Derneği” için çektiği sosyal sorumluluk projesi ile yönetmenliğe adım attı. 12 yıldır pek çok yerli ve yabancı marka için reklam filmleri çekmektedir. Aral Ariel Goldenberg, “Colegas-Meslekdaşlar” (2012), “Certainly Not a Fairytale-Kesinlikle Bir Peri Masalı Değil” (2003) ve “Carga Pesada-Ağır Yük” (2003) ile tanınan bir aktör ve dekoratördür. Sanatçı, “Sabancı Vakfı”nın beşinci “Kısa Film Yarışması”nda “Tatile Gidiyoruz” isimli filmi ile üçüncü olma başarısını elde etti.

Goldmark Keman Konçertosu:

Tanınmış Macar bağdar Karl Goldmark keman konçertosunu 1877 yılında yazmıştır. Çok ender olarak çalınan bu konçertonun Türkiye’de ilk seslendirilişini Cihat Aşkın 18-19 Nisan 2008 tarihlerinde Adana’da gerçekleştirmiştir. Brahms ve Çaykovski’nin konçertolarından bir yıl önce yazılan eser, klasik yapısı ve romantik anlatımıyla keman konçertoları arasında seçkin bir yere sahiptir; ancak Goldmark’ın yaratılarının uzun yıllar boyunca unutulması bu konçertonun da az seslendirilmesine yol açmıştır. Yaratı günümüzde sadece birkaç kemancı tarafından seslendirilmektedir.

\ Gomalan Bakır Üflemeliler Beşili (Gomalan Brass Quintet):

İyi küğ yapma ve başarılı sonuçlar elde etme isteği İtalya’nın farklı kentlerinden gelen bu beş küğcüyü biraraya getirmiştir. Stefano Ammannati, Nilo Carascristi, Gianluca Scipioni, Marco Pierobon ve Marco Braito’dan oluşan topluluk, Avrupa ve dünyadaki en prestijli orkestralarda pek çok yaratıyı ilk kez seslendirmiştir. Bu orkestralar arasında “Chicago Sinfoni Orkestrası”, “Münih Radyosu”, “Frankfurt Opera”, “La Scala Tiyatrosu”, “Santa Cecilia Akademi Orkestrası”, “Maggio Musicale Opera Florence”, “San Carlo Tiyatrosu”, “Regio Tiyatrosu”, “İsviçre Radyo Orkestrası” sayılabilir. Ayrıca günümüzün en iyi yönetkenleri olan  Mehta, Muti, Maazel, Pretre, Sinipoli, Giulini, Chung, De Burgos, Barenboim ile çalışmışlardır. “Gomalan Bakır Üflemeli Çalgılar Beşili”, 1999’da popüler küğü yadsımayan, rönesans döneminden çağdaş küğe kadar uzanan bir dağar amaçlanarak küğcülerin yeteneklerini sergilemek için kurulmuştur. 2001 Kasım ayında, kuruluşundan henüz iki yıl sonra en prestijli uluslararası ödüllerden biri olan ve Almanya’da düzenlenen “City of Passau Uluslararası Bakır Üflemeli Çalgılar Yarışması”nda birincilik ödülünü aldı. Ayrıca topluluk Roger Bobo, David Ohanian, Steven Mead, Dale Clevenger ve Froydis Ree Wekre gibi uluslararası büyük isimlerden olumlu eleştiriler almıştır. Froydis Ree Wekre “Gomalan Brass”ı uluslararası arenada en ilginç ve ilgi çeken grup olarak tanımlamıştır. Topluluk, her yıl İtalya’nın en önemli dinleti salonlarında (“Festival di Stresa”, “Festival i Suoni delle Dolomiti”, “Auditorium Parco della Musica Rome”, “Bolzano”, “Parma”, “Bologna”, “Turin”, “Milan” vs.) dinletiler vermektedir. Ayrıca A.B.D., Kanada, İngiltere, İskoçya, Almanya, Yunanistan ve İsviçre’de çeşitli dinletiler vermişlerdir. Ustalık kursu verdikleri yerler arasında “Tanglewood Institute of Music” (ABD), “Toronto University of Music” (Kanada), “Royal Northern College of Music in Manchester” (İngiltere), “Royal Scottish Academy for Music and Drama in Glasgow” (İskoçya) ve “Musica Riva Festival” (İtalya) örnek verilebilir. İtalyan “Rai Radio Tre”, “Radio Vaticana”, “Radio Canada” ve “Bayerisches Rundfunk” (Almanya) gibi pek çok radyo, bu grubun dinletilerini ve eserlerini yayımlamıştır. Topluluğun, bakır çalgılar dünyasında saygın bir yeri olan “Summit Records”tan çıkan iki ve “Naxos”tan bir albümü vardır. “Gomalan Brass”, “Ensemble Feverish Music Uluslararası Kültür Ajansı” üyesidir.

Gondoliera:

(İt.) Gondol şarkısı. Gondol ile dolaşırken ırlanan parçalara verilen isim. Bkz. Gondollied.

Gondollied:

(Alm.) Gondol şarkısı. Gondol ile dolaşırken ırlanan parçalara verilen isim. Bkz. Gondoliera.

\ Gong-Hee, Lee:

Piyanist Lee Gong-Hee “Sunhwa Sanat Okulu” kurslarını bitirdikten sonra yüksek eğitimini tamamladı ve “Sookmyung Kadınlar Üniversitesi” başkanınca kendisine tahsis edilen bir bursla ve “Sungum” kayıt şirketinin verdiği bir diğer burs olanağıyla Güney Kore’nin Seul kentinde eğitim gördü. Sanatçı daha sonra gittiği Almanya’nın Bremen kentinde bulunan “Sanat Yüksek Okulu”nun piyano bölümünden “En İyi Diploma” ve “Yalkıcı” sıfatlarını elde ederek mezun olmuştur. Sanatçı 2008 yılında Kore’ye döndükten sonra piyano öğretmeni olarak çalışmaya başlamıştır. Lee Gong-Hee halen Sookmyoung Üniversitesi”, “Sejong Üniversitesi”, “Suwon Üniversitesi” ve “Jei Üniversitesi”nde piyano öğretmeni olarak görev yapmaya devam etmekte ve dinletiler vermektedir. Yalkıcı olarak Kore’nin önde gelen orkestralarıyla seslendirmeler yapan sanatçı “Hamburg Sinfoni Orkestrası”, “Bremerhaven Ulusal Orkestrası”, “Siheung Kent Orkestrası”, “Jeonju Kent Filarmonik Orkestrası” eşliğinde çalmıştır. Almanya, İtalya, Hollanda ve diğer Avrupa ülkelerinden yalkıcı ve dinleti piyanisti olarak çalması için davetler almıştır. Etkili çalış stili ile derin izler bırakan Gong-Hee çok sayıda farklı grup bileşimleri ile dinletiler vermiş, oda küğü etkinliklerine katılmış ve Bach, Chopin, Debussy, Max Reger konserleri ile hem Kore’de ve hem de Almanya “Bayreuth Rococo Hall”da yer almıştır. Sanatçı kendi ülkesinde ve yurt dışında olağanüstü etkin performanslar sergilemektedir. 2011 yılında “Uluslararası Rosario Marciano Piyano Yarışması”nda “Büyük Ödül” kazanmış ve İtalya’da yapılan “IBLA Uluslararası Piyano Yarışması Seçkin Küğcüler” seçmelerinde üçüncü olmuştur. Ayrıca “Kore & Almanya Brahms Derneği Yarışması”nda ikincilik ödülünü kazanmıştır.

\ Googoosh:

İranlı pop ırlayıcısı ve film yıldızı Googoosh, 1960 ve 70’li yıllarda İran ve Ortadoğu’nun en ünlü sanatçılardan biri olarak tanınıyordu. Bugün ileri yaşlarında olan Azeri kökenli sanatçı ilk kez sahneye çıktığında üç yaşındaydı, dokuz yaşında ise ilk filminde oynadı. Irladığı şarkılarla yıllarca tüm İran’ı peşinden sürükledi. Ülkeye mini eteği getiren kadın olarak tanındı; saç modelleri ve giyim tarzıyla İran gençliğinin en önemli ikonlarından biri oldu.Filmlerinden çok küğüyle dünya çapında üne kavuştu. 1971’de “Cannes Film Festivali”nde bir ödül bile aldı. İran Devrimi patlak verdiğinde yurt dışında olmasına rağmen ülkesine döndü. Ancak rejim tarafından pasaportuna el konuldu ve evli olmadığı sevgilisiyle birlikte yaşadığı için üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Serbest kaldıktan sonra ülkesindeki kadın ırlayıcılara getirilen yasaklar yüzünden uzun yıllar sahneden uzak kaldı. Yine de tüm yasaklara ve baskılara rağmen ülkesini terk etmedi. Dört kez evlenen ve bir çocuğu olan Googoosh, uzun bir depresyon dönemine girdi ve sakin bir yaşam sürdü. 1990’larda ilk kez şarkı söylemesini sağlayan kocası İranlı yönetmen Mesut Kimiaeai ile evlendi. 2000’de ise hayatını değiştiren bir film teklifi aldı. Googoosh, İran dışında çekilecek olan film için hükümete kocasının aracılığıyla pasaport başvurusunda bulundu. Sanatçı, yurt dışında film çekimlerinin yanısıra dinleti dolaşısına çıkacak ve bir de albüm çıkaracaktı. Başvurusu kabul edildi ve Googoosh 2000’de dünya dolaşısına çıktı, yirmi yıldan sonra yeni albüm çıkardı ve bir de film çekti. Ancak şimdiye kadar bu film hiçbir yerde gösterilmedi. İran’dan kaçarak ABD’nin Los Angeles kentinde onaltı milyon dolar değerinde bir evde yaşamaya başlayan ırlağan bir daha ülkesine dönmedi. Yaşamını konu alan “Googoosh: İran’ın Kızı” isimli biyografi 2000 yılında yayınlandı. Bir gün ülkesine geri dönmek istediğini söyleyen Googoosh erkeklerin önünde ırlamak, makyaj yapmak ve gece elbisesi giymek gibi suçlardan yargılanmaktan korktuğu için İran’a gitmeye çekindiğini söylemektedir. Halen ırlayıcılık yapan sanatçı, bugün İran küğünün yaşayan en iyi kadın sesi olarak biliniyor. Dünyanın dört bir yanında İranlı hayranları, O’nu izleyebilmek için dinleti verdiği ülkelere akın etmektedir. İran küğünün Diva’sı olarak anılan Googoosh Eylül 2010 tarihinde “İstanbul Kongre Merkezi”nde de dinleti vermiştir.

Goossens, Eugene / The Hurdy-Gurdy Man:

Eugene Goossens (1845-1906) "The Hurdy-Gurdy Man", Op. 18, No. 3, Pft.:

Goossens, Eugene - The Hurdy-Gurdy Man, Op. 18, No. 3, Pft

\ Gossec, François-Joseph:

1734 yılında Hollanda’nın güneyinde doğmuş, ancak yaşamının büyük bir bölümünü Paris’te geçirmiş olan küğcü ve bağdar. “Fransız Devrimi” öncesinde, devrim sürecinde ve sonrasında Fransız küğüne önemli katkılar sağlamıştır. Devrimci yaratıları arasında 1793 yılında yazdığı operatik bir divertisman olan ve sade bir halk işi stil kullandığı, şarkılar ve kırınlarla bezeli“Le Triomphe de la République) (Cumhuriyet’in Utkusu) bulunmaktadır. Elde edilen askeri zaferi kutlayan bu yaratıda Gossec tamburin kullanmış, borular ve vurma çalgılar tarafından çalınan bir Güney Fransa kırınını benzetlemiştir. Sanatçı 1829 yılında yaşamını yitirmiştir.

\ Gouelou, Florent:

Oyuncu ve yönetmen. “La Femis” mezunudur. Mezuniyeti için hazırladığı kısa filmi “Oğlum Bir Adam”, “Clermont-Ferrand Film Festivali”nde “Eril Yorumlama” ödülü ve “Rhode Island Film Festivali”nde “LGBT”nin “En İyi Film” ödülü gibi birçok ödül aldı. Bazı çalışmaları: “Garde de Nuit - Gece Bekçisi” (2016), “Un Homme Mon Fils - Oğlum Bir Adam” (2017), “Beauty Boys - Güzel Çocuklar” (2020).

\ Gous, Natalia:

Keman sanatçısı Graf Mourja ile uzun süredir birlikte çalışan Natalia Gous küğcü bir aileden gelir. Beş yaşında ilk küğ derslerine babasıyla başlayan Gous yedi yaşında iken önce yetenekli çocuklar için eğitim veren “Moskova Merkez Küğ Akademisi”nde daha sonra ise “Çaykovski Konservatuvarı”nda eğitimine devam etti. Asıl ilgi alanı oda müziği olan sanatçı 1997 “Sarasate Yarışması” da aralarında olmak üzere çeşitli yarışmalara katıldı. Adı geçen yarışmada özel ödül ve yarışmanın en iyi piyanisti liyakat ödüllerini aldı. Kemancı Graf Mourja’nın 1996’dan beri eşlikçisi olan Gous O’nunla birlikte “Theatre de la Ville”, “Theatre du Chatelet”, “Radio France”, “Concertgebouw” gibi dinleti salonlarında ve festivallerde yer aldı. “Harmonia Mundi” için birlikte yaptıkları kayıtlar (2002 yılının Kasım ayında Stravinski-Shimanovsky resitali ve 2004 yılının Ocak ayında The Wandering Violin– Gezgin Keman) Fransa’daki tüm ödülleri topladı. “Diapason d'Or”, “Choc du Monde de la Musique”, “Evenement du mois de Repertoire/Classica”, “Le Choix de France Inter”, “Classique d'Or de RTL”, “The Strad” ve “Le Monde”da hakkında iyi eleştiriler yazıldı. Sanatçı 1993 yılından bu yana “Moskova Merkez Küğ Akademisi”nde öğretmenlik yapmakta, resitaller vermekte ve orkestra dinletilerine devam etmektedir.

Goygoy Yapmak:

Boş boş konuşmak ve işi kaynatmak.

\ Goygoycu:

Eskiden Muharrem ayında kapı kapı dolaşıp ilahiler okuyarak
 dilenen kişilere “goygoycu” denilirdi. Okunan ilahinin her mısraı sona erince ‘h(oy) goygoy canım!’ diye bir ağızdan söyledikleri nakarattan dolayı bunlara “goygoycu” denmiştir. 
Bu sözün ‘hey kaygulu canım!’ sözünden bozma olduğu rivayet olunur. Mecazi olarak ise ‘Uydum kalabalığa’ kabilinden söylenen şeylere katılan 
kimse, geveze anlamına gelir. Boşu boşuna, bilgisiz olarak, gereksiz yere çok konuşan kimselere de “goygoycu” denir. Dilenci ya da şakşakçı diğer anlamlarıdır. Goygoy”, “goygoycu”, “goygoy yapmak” artık dilimize yerleşmiş olsa da, pek çok eski kelimede olduğu gibi, bu kelimeler de oldukça yanlış sayılabilecek bir anlamda kullanılmaktadır. Dilenci demek doğal olarak çok eksik bir tanım oluşturmaktadır. Aslında “goygoycu”, yazıldığı anlamda bir dilenci değildir. Dilenci deyince daha çok hileli” bir şekilde insanların duygularını sömüren, bu işi ticaret için yapan kişileri anlarız. Osmanlı’da ise durum farklıdır. Osmanlı, dilencileri dahi kayıt altında tutup koruma altına almıştır. Kanuni Sultan Süleyman, 22 yaşında ölen oğlu Şehzade Mehmet için “Şehzade Cami”ni yaptırmış ve bu binada bir “Tavhane” inşa ettirmiştir. Burada körlere hergün yemek verilmiştir. “Goygoycular” da “Besi Yeri” demek olan bu “Tavhane”ye bağlıydılar. “Goygoycular”, Muharrem ayında 7-8 kişilik gruplar halinde İstanbul sokaklarında dolaştırılarak Hazreti Hüseyin için yazılmış bir mersiyeyi söylerlerdi. Bu mersiyenin ne olduğunu günümüzde bilememekteyiz. Muharrem ayı boyunca aşure pişirilmesi adetinden ötürü de halk kendilerine aşure pişirmeleri için pirinç, buğday, fasulye ve nohut verirdi. Bu “goygoycular”ı “Tavhane” giydirir, başlarına sarık sarar ve her birine bir de omuz torbası tahsis ederdi. “Tavhane” toplanan aşure malzemesinin bir kısmını aşure pişirmek için alır; kalanını ise satarak toplanan parayı “goygoycular”a harçlık olarak sunardı. Yani bugün sokaklarda gördüğümüz körlere arabesk ve kötü şarkılar söyletme geleneği, farklı bir şekilde Osmanlı’dan geçmiştir denilebilir. Ayrıca “goygoycu” “ortamı gürültüye veren kişi” anlamında da kullanılmaktadır. Türkü söylerken hecelerin bir kısmını genizden, bir kısmını da diyaframdan söylerek türküsüne yeni bir tad katmak isteyen türkücülere, böyle yapmayan türkücülerin taktığı lakap” şeklinde bir karşılık da bulunmaktadır.

Göbelez, Cemalettin:

7 Haziran 1947 tarihinde Uşak’ta doğan Cemalettin Göbelez 30 Haziran 1968 tarihinde “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü”nden mezun oldu. 1968-1971 yılları arasında “Barselona Belediyesi Yüksek Müzik Konservatuvarı”nda eğitim gördü. Lisans eğitimini “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”nde 12 Eylül 1984 tarihinde tamamladı. 29 Aralık 1986 tarihinde “Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Dalı”nda “Keman Eğitimi ve Uygulaması” konusunda “Sanatta Yeterlik” ünvanı kazandı. 29 Haziran 1987’de doçent oldu. 30 Aralık 1998 tarihinde ise “Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı”nda profesörlük ünvanını elde etti. Cemalettin Göbelez’in görev yaptığı kurumlar ve görevleri ise şöyledir: “Ankara Erkek Öğretmen Okulu” (30.06.1968), “İstanbul Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü” (23.08.1968- 28.01.1969), “İstanbul Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü Şefliği” (02.02.1974-08.04.1977), İstanbul Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü” (08.04.1977-08.04.1982), “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi” (08.04.1982-?), “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Anasanat Dalı Başkanlığı” (06.04.1989), “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Bölüm Başkanlığı” (15.06.2003). Cemalettin Göbelez 16 Temmuz 2009 tarihinde “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi”nden emekli olmuştur. Sanatçının uzmanlık alanları çok geniş ve kapsamlıdır: Keman Eğitimi, Orkestra ve Oda Küğü Yönetkenliği, Eğitim Küğü Bağdarlığı, Çalgı Bilimi (Organoloji), Çalgı Düzenleri ve Bakımı. Göbelez “Barselona Estela Sinfoni Orkestrası”nda yalkıcılık yapmış, “İstanbul Devlet Sinfoni Orkestrası”nda orkestra üyesi olmuş, “TRT Çocuk ve Gençlik Müziği Danışma Kurulu” üyesi olarak görev almış, “Eurovision Seçici Kurulu” üyeliğinde bulunmuş, “İstanbul Gençlik Sinfoni Orkestraları Festivali”nde orkestra yönetkenliğini üstlenmiştir. Ayrıca “Marmara Üniversitesi Akademik Orkestrası”nın kurucusu ve orkestra yönetkeni olmuş, “Doğa Eğitim Kurumları Orkestralar Yarışması”nda jüri başkanlığı ve “İstanbul Müzik Öğretmenleri Ses Yarışması”nda jüri üyeliği görevi yapmıştır. Sanatçı yurt içi ve dışında çok sayıda dinletide yorumculuk ve yönetkenlik almıştır. Cemalettin Göbelez’in yayınlanmış eserleri şunlardır: “Çalgılar Dünyasında Keman”, “Türk Müziğinde Unutulmayan Piyano Düzenlemeleri”, “Görerek-Dinleyerek Keman Metodu-1”. Göbelez’in basıma hazır çok sayıda çalışması da bulunmaktadır: “Keman İçin Ünlü 100 Eser”, “Nihavend Longa Kuvarteti”, “Seherde Ağlayan Bülbül” isimli orkestra yaratısı, Koro ve Orkestra İçin “Dost Dost Diye” adlı eser ve “Söğüdün Erenleri” adlı çalışma ile “Çalgılar Bilimi” adlı kitap.

\ Göğüş, Tuğrul:

1956 yılında Ankara'da doğdu. Küçük yaşlarda Ermukan Saydam ile keman eğitimine başladı. Daha sonra “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Eğitimi Bölümü”ne giren ve Saydam ile çalışmalarını bu kurumda da sürdüren Göğüş 1976 yılında “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”nın sanatçı üyesi oldu. Uzun yıllar “İzmir Filarmoni Derneği Yönetim Kurulu”nda çeşitli görevler üstlenen Tuğrul Göğüş ilk sayısı 1982 yılında yayınlanan “İzmir Filarmoni Dergisi”ni kurdu. Göğüş'ün basılmış çok sayıda kitabı ve araştırması bulunmaktadır. 23 yıldan uzun bir süre “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”nda çalışan Tuğrul Göğüş bu süreçte “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü”nden de mezun oldu ve aynı okulda yüksek lisans yaptı. Sanatçının küğbilim alanında ürünler vermeye ve çeviriler yapmaya özellikle çaba harcamasının yanısıra çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış çok sayıda makale ve çevirisi bulunmaktadır. İzmir kentinin küğ yaşamına etkin biçimde katkıları bulunan Göğüş amatör koro ve orkestraların oluşturulmasına ve bu toplulukların çeşitli etkinlikler sergilemesine öncülük etmiş, ayrıca küğbilim alanında çeşitli sempozyum ve panellerin planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak çalışmalar yapmış, küğbilimsel toplantılar düzenlemiştir. İzmir'de bulunduğu süre içerisinde “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”nde keman, orkestra, küğ tarihi, temel küğ bilgileri ve biçim bilgisi derslerini veren Göğüş bu okulda kurduğu öğrenci orkestrası ile İzmir'de ve Ege Bölgesi'nde çok sayıda dinleti yönetmiştir. Daha sonra kızının eğitimi nedeniyle Adana'ya yerleşen ve “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası”na geçen sanatçı “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda Prof. Dr. Ferhang Hüseyinov ile keman dalında bir yüksek lisans daha yapmıştır. “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası”nda başkemancılık ve müdürlük yapan Göğüş daha sonra bu kurumdan ayrılarak “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. Sanatçı bu kurumda keman, oda küğü, temel küğ bilgisi, biçim bilgisi derslerini vermiştir. Göğüş Adana kentinde ve Çukurova yöresinde çoksesli ulusal ve uluslararası sanat küğü alanında faaliyetler gösteren “Çukurova Müzik Dostları Derneği”nin kurucu başkanı olmuş ve yönetim kurulu üyeliği yapmıştır. Göğüş internette http://www.muziklopedi.org adresinde yer alan Türkiye'nin en büyük küğ ansiklopedisini kurma çalışmalarını sürdürmektedir. Sanatçı ayrıca "Ensemble Feverish Küğ Grubu"nun bir üyesidir. Sanatçı peşpeşe yaşamış olduğu çeşitli hastalıklardan ve ameliyatlardan sonra resmi kurumlarda yapmakta olduğu çalışmaları sonlandırma kararı almışken “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı” yönetiminin değişmesi ve Mustafa Bayık'ın okul müdürlüğüne gelmesiyle öğretmenlik yaşamını özel olarak devam ettirme yoluna gitmiş ve "Çukurova Müzik Akademisi"nin kurucusu olmuştur. Göğüş, 2017 yılı başına kadar "Çukurova Müzik Akademisi"nde keman öğretmenliği yapmış, 2017 yılı Mayıs ayında Fethiye'ye yerleşmiştir.

\ Gök, Anıl:

Denizli’de dünyaya geldi. Çektiği “Can Suyu” isimli kısa film, “Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması”nın 2020 yılı birincisi oldu. Anılan yıl bu yarışmanın mottosu “Değişen İklimler, Değişen Hayatlar” idi. Anıl Gök’ün çektiği film, iklim değişikliği nedeniyle kuruyan bir gölde küçücük bir su çukurunda yaşam mücadelesi veren balıkları yaşatmak için köylülerin harcadığı çabayı ve bu su çukuruna sürekli su taşımalarını anlatmaktadır. Filmin çekimleri Burdur’da gerçekleştirilmiştir. Gök’ün yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği film, kurumuş bir gölde çekildi. “Yaşa, yaşat, yaşatırsan yaşarsın” mottosuyla çekilen kısa film köylülerin her su getirşinde sıcak havada suyun buharlaşmaması için konulan gölgeliği de sürekli değiştirmesi dikkat çekmektedir. “Sabancı Vakfı”nın “Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla 2020 yılında beşincisini düzenlediği “Kısa Film Yarışması” sinemaseverlerin alkışlarını ve beğenilerini kazandı. “Cansuyu” filmiyle birinci olan Anıl Gök’ün ödülünü “Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti” Başkanı Güler Sabancı açıkladı.

\ Gök, Arzu:

1989 yılında “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Viyolonsel Bölümü”ne Sevil Gökdağ’ın öğrencisi olarak kabul edildi. 1999 yılında lisans çalışmasını tamamladı ve mezun oldu. 1997 yılında İzmir’de Alexander Rudin, 1998 yılında Ayvalık’ta Mikhail Khomitzer ve 1999 yılında Citta di Castello’da Rocco Filippini’nin, 2006 yılında İstanbul’da Igor Gavrish ve Andres Lopez’in ustalık kurslarına katıldı. 1996 yılında “24. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali”nde “Genç Kuşaklar Solistleri Dizisi”nde “Çello Dokuzlusu” ve “27. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali”nde “Strauss Quartet” adlı oda küğü grupları ile dinletiler verdi. İsviçreli çellist Rocco Filippini’nin daveti üzerine 1999-2001 yılları arasında İtalyan Hükümeti’nden aldığı burs ile Milano’da “Giuseppe Verdi Konservatuvarı”nda eğitimini sürdürdü ve başarı ile mezun oldu. “İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmalar Merkezi”nde (MİAM) yüksek lisans çalışmalarına Reyent Bölükbaşı ile devam etti, 2007 yılında mezun oldu. 2004-2008 yıllarında “Bakırköy Belediyesi Oda Orkestrası”nda çello grup şefi olarak görev aldı. Bir dönem "Ege Yaylı Çalgılar Beşlisi" üyeliği de yapan sanatçı halen "İzmir Devlet Senfoni Orkestrası"nın çello sanatçısıdır, yalkın ve oda küğü çalışmalarını sürdürmekte, dinletiler vermektedir.

\ Gökay, Nebil:

“İzmir Devlet Konservatuvarı”nda Ethem Günöz ile beş yıl, “Ankara Devlet Konservatuvarı”nda Koral Çalgan ile altı yıl çalıştıktan sonra 1986 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı Koral Çalgan Viyola Sınıfı”ndan mezun olan sanatçı aynı yıl “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” sınavını kazanarak “Viyola Grubu”na atandı. Aynı orkestra ile üç yıl çalıştıktan sonra “Salzburg Mozarteum Küğ Akademisi Yalkın Viyola Bölümü”nde bir yıl Jurgen Geise, iki yıl Peter Ladgartner ile viyola çalıştı. 2007 yılında kendi kurduğu “Amoroso Grubu” ile dinletilerine devam eden sanatçı “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nde viyola grup üyesi olarak görevine devam etmektedir.

Gökçen, Sabiha::

Sabiha Gökçen'in ölümünden iki yıl önce "Hukukun Egemenliği Derneği" tarafından onuruna verilen törende kendisine, adına bestelenen, klasik rock opera tarzındaki eser dinletildi.

\ Gökçer, Ayten:

Türk sinema, tiyatro ve opera sanatçısı olan Ayten Gökçer 26 Ocak 1940 tarihinde doğdu. 1953 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı”nın bale bölümüne girdi. 1958 yılında “Devlet Tiyatroları” sanatçısı oldu. Sinema’ya 1965 yılında “Taçsız Kral” filmi ile başladı. Ancak sonraları sinemadan daha çok tiyatroya önem verdi. “Yedi Kocalı Hürmüz” isimli küğlü oyunda “Hürmüz” rolü ile baş rolde yer aldı. 1988 yılında “Devlet Sanatçısı” ünvanını elde etti. 1999 yılında “Yılan Hikayesi” isimli dizi ile televizyon dizilerinde oynamaya başladı. Yaşamı boyunca çok sayıda ödül kazandı. Sanatçı, Cüneyt Gökçer ile evliydi.

\ Gökkaya, Ramazan:

İlk ve ortaokulu Ödemiş’te okuyan Ramazan Gökkaya “Edirne Öğretmen Okulu”ndan 1974-75 döneminde mezun oldu. Üç yıl ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü”nü bitirdi. 1985 yılında “İzmir Göztepe Anadolu Meslek” ve “Meslek Lisesi”ne küğ öğretmeni olarak atandı. Bu kurumlarda “Okul Öncesi Müzik” dersi ile tanıştı. “Göztepe Kız Meslek Uygulama Anaokulu”nda 3-6 yaşlar arası öğrencilerle dersler yaptı. 1986 yılında başlayarak “Özel 9 Eylül Anaokulu” ile okul öncesi küğ çalışmaları yaptı ve bu okulu “okul öncesi küğ atölyesi” olarak kullanarak yıllarca önemli atölye çalışmaları yaptı. “Göztepe Kız Meslek Lisesi Uygulama Anaokulu” ve “Özel 9 Eylül Anaokulu” ile İzmir’de ilkokul öncesi “Orff Çalgıları Orkestrası”nı kurdu ve bu orkestra ile “TRT 2”deki “Güle Oynaya” isimli çocuk programında dinleti verdi. 2007 yılında emekli oldu. İzmir’in neredeyse tüm anaokullarında çalıştı. Ayrıca “Milli Eğitim Bakanlığı”nın “Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Müzik Dersi” izlencelerini düzenledi (1997). Buna ek olarak “Milli Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü Metge Projesi”nde “Okul Öncesi Eğitimde Müzik Dersinin Modülleri”ni hazırlamada görev aldı. “Beyaz Balon Anaokulları” ile “Ege TV”deki “Baloncuklar” adlı çocuk izlencesinde “Müzik Amca” adıyla her hafta bir okul öncesi şarkı öğretti (2005). 2005-2008 yılları arasında “Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi”nde “Okul Öncesi Öğretmenliği” ve “Sınıf Öğretmenliği” bölümlerinde “Müzik Öğretimi” derslerini verdi. Birçok okul öncesi eğitim kurumunda “Orff Çalgıları Orkestrası” kurarak gösteriler düzenledi. Halen İzmir’in önemli anaokullarında “Müzik Amca”lığa devam etmektedir. Ramazan Gökkaya çalışmalarını www.muzikamca.com ve “Müzik Amca Okul Öncesi Müzik Atölyesi siteleri aracılığı ile devam ettirmektedir.

\ Gökkaya, Zekayi:

1969 yılında Adana'nın Feke ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. "Çukurova Üniversitesi"nden 1989 yılında mezun olduktan sonra Çankırı'da öğretmenliğe başladı. 1995 yılında tekrar Adana'ya döndü ve aynı yıl "Divan Musiki Derneği"ne üye olarak küğ eğitimine başladı. 2000 yılından bu yana "Yahya Kemal Beyatlı 100. Yıl İlköğretim Okulu"nda okul müdürlüğü görevini sürdürmektedir. Bir bağdar  olarak Avni Anıl, Yıldırım Gürses, Orhan Gencebay ve Selami Şahin'den etkilendi. Halen Adana'da yaşayan udi ve bağdar Suphi İdrisoğlu bağdama tekniği konusunda en önemli yol göstericisi olmuştur. Bugün bazıları "TRT Dağarı"nda olmak üzere kırk civarında bağdası olup bu sayı her geçen gün daha da artmaktadır. Yaratılarının güftesini çoğunlukla kendisi yazarken yoğun olarak aşk, hüzün ve doğa konularını işlemektedir. Klasik Türk Sanat Küğü'nün icra geleneklerini benimsemekle beraber son zamanlarda güncel küğ alanında da yaratılar vermeye başlamıştır. Kanun çalmayı tamamen kendi çabalarıyla öğrenen Zekayi Gökkaya bağdadığı şarkıları önceleri el yazısı ile yazarken daha sonra yine kendi çabalarıyla öğrendiği bilgisayarlı yazım tekniğini kullanmaya başlamıştır. Yaratılarının başlıcaları arasında "Ne Kadar Sevdiğimi Bir Gün Olsun Bilmedin" (nihavent), "Gönlümdeki Bahar Rüzgarı" (nihavent), "Eylül Rüzgarı" (nihavent), "Öyle Bir Sevda ki" (kürdilihicazkar), "Ey İstanbul İstanbul" (mahur kanto), "Sen de Beni Böyle Çok Seviyorsan" (mahur) bulunmaktadır. Türk Geleneksel Küğü'nün önemli isimlerinden bağdar Avni Anıl, Zekayi Gökkaya için şunları söylemiştir: "Türk Sanat Müziği hastalığına on iki yaşındayken “Mihrabım Diyerek” ve “Kaderimde Hep Güzeli Aradım”la yakalandım diyorsun. Bu tatlı hastalığın boyunca umarım çok güzel şarkılar yapacaksın. Gönlüm seninle." Öğretmenliğini yapan Suphi İdrisoğlu ise duygularını şu satırlarla belirtmektedir: "Sevgili öğrencim Zekayi Gökkaya'nın eserlerindeki giderek artan başarısını dikkatle izliyor ve takdir ediyorum." Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası sanatçısı Şafak Alıcıoğlu'nun sözleri ise şöyledir: "Kendim Klasik Batı Müziği keman sanatçısı olmakla beraber dostum Zekayi Gökkaya’nın şarkılarını çalmaktan her zaman keyif aldığımı belirtmek isterim."

\ Göksu, Yasemin-1:

İzmit’te doğdu. “İzmit Meslek Lisesi”nde resim öğrenimini sürdürürken Türk Musikisi çalışmalarına katılarak küğ dağarını geliştirdi. 1984 yılında on sene boyunca turizm işletmeciliği yapacağı Bodrum’a gitti. Bu süreçte amatör olarak devam ettirdiği küğ çalışmalarına pop ve etnik küğ dağarını da katarak, yelpazesini genişletti. 1994 yılında turizmciliği bırakarak Azeri ve Türk küğcülerden oluşan bir grupla Türk pop, batı küğü ve etnik küğle geniş bir dağar oluşturarak amatörce sürdürdüğü çalışmalarını profesyonelliğe taşıdı. Ses tekniği dersleri almayı sürdürerek 1995 yılında “Ada Müzik”ten ilk çalışması olan “Gül Kuruttum” albümünü, 1998’de “Kuzey Müzik”ten ikinci çalışması olan “Kalanların Ardından” albümünü, 2005’te “Seyhan Müzik”ten “Ateş Oldum” albümünü çıkardı. “Işıklar Sönmesin”, “Hoşçakal Yarın”, “Büyük Adam Küçük Aşk”, “Umut”, “Nokta” gibi filmlerin küğlerine sesiyle katıldı. “Elveda Rumeli” ve “Vazgeç Gönlüm” dizilerinin türkülerini seslendirdi. Yurt içinde birçok yalkın dinletinin yanında çeşitli kültür ve küğ festivallerine katıldı. Avrupa’nın çeşitli kentlerini kapsayan çok sayıda yalkın ve karma dinletilerde bulundu. Pek çok sanatçının albümünde vokal yaptı. Çeşitli karma albümlere şarkılarıyla katıldı. 2004 baharından bu yana “Üç Kadın” adlı projenin üç yalkıcısından biri olan sanatçı Anadolu, Rumeli, Balkanlar, Kafkaslar, Mezopotamya coğrafyasında yaşamış kültürlerin kendi dillerinde türkülerden oluşan 16 dildeki geniş dağarla Türkiye’nin pek çok kentinde dinletiler verdi. “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Etkinlikleri” kapsamındaki “Altın Yollar” projesiyle Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan dinleyicisiyle buluşan “Üç Kadın Dinletileri” uluslararası bir başarıya da imza attı. Karadeniz’in güçlü sesi Erdal Bayrakoğlu ile birlikte Rumeli ile Karadeniz türkülerini harmanladıkları “Rumeli’den O Yani...” dağarıyla dünyanın çeşitli kentlerini kapsayan uzun bir dolaşı gerçekleştiren Yasemin Göksu küğ çalışmalarının yanısıra “Silikozis Hastası Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi”, “Çocuklar İçin Adalet Çağırıcıları”, “Barış İçin Sanat Platformu”, “Yeşiller Partisi” ve benzeri siyasi, toplumsal projelerde çalışmalarını sürdürmektedir.

\ Göksu, Yasemin-2:

İzmit doğumlu popüler kültür şarkıcısı. Tanınmış şarkıları arasında başta gelenleri “Aldı Gitti”, “Elveda”, “Ayletme Beni - Urumeli Hatırası” ilk akla gelenlerdir. Göksu, aynı zamanda “Yeşilçam” şarkılarının da yorumcusudur. Ertiksel küğ yaşamı 1993 yılında Azeri ve Türk küğcülerin bir arada yer aldığı bir grupla başlamıştır. İlk albümü “Gül Kuruttum” 1995 yılının ürünüdür. 1998 yılında “Kalanların Ardından” ve 2005 yılında “Ateş Oldum” albümlerini piyasaya sürmüştür. 2004 yılında “Üç Kadın” isimli projeye dahil olmuştur. Yaşamı boyunca sinema ve dizi film ezgilerine de kendi yorumu ile katkı sağlamıştır. Göksu’nun film küğleri arasında “Işıklar Sönmesin”, “Hoşçakal Yarın”, “Büyük Adam Küçük Aşk”, “Umut”, “Elveda Rumeli” ve diğerleri bulunmaktadır. Göksu’nun “Ah” isimli albümü 2014 yılında çıkmıştır. Efkan Şeşen’in önderliğinde 14 ünlü ismin katıldığı “Soluk Soluğa 25 Yıl” albümünde bir bağdasını okumuştur. Oldukça genç bir yaşında -1982 yılında- Mazlum Çimen ile evlenmiş ve bir erkek çocuk sahibi olmuştur. Pek mutlu olmadığı evliliğini 1997 yılında bitiren sanatçının oğlu Evrim Saki Çimen piyano sanatçısı ve küğ düzenlemecisidir.

\ Göktaş, Deniz:

1967 yılında Gaziantep'te doğdu. Lise yıllarında “Amasya Musiki Cemiyeti”nde kanun sanatçısı olarak görev yaptı. 1983 yılında “Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi”ne girdi ve aynı dönemde “Gazi Üniversitesi Korosu”nda görev yaptı. 1987–1991 yıllarında “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”nde küğ eğitimini tamamladı. 1991 yılında yüksek lisans programına ve “TRT Ankara Radyosu”nda akitli saz sanatçısı olarak göreve başladı. 1992 yılında “İpekyolu Türk Müziği Topluluğu”nda Türk dünyası küğleri ile tanıştı. 1991–1994 yıllarında “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”nde öğretim görevlisi olarak görev yaptı. Vatani görevini tamamladıktan sonra 1997 yılında “Milli Eğitim Bakanlığı”nda göreve başladı. 1998 yılından itibaren “Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”nde kanun öğretmenliği yaptı. Deniz Göktaş 1999 yılından itibaren fahri olarak “Kültür Bakanlığı Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nda kanun sanatçısı olarak çalışmalara katıldı. Topluluğun tüm yurtiçi ve yurtdışı dinletilerinde görev alan sanatçı halen “Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”nde kanun öğretmenliği görevini sürdürmekte ve aynı zamanda “Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nun çalışma ve dinletilerine katılmaktadır.

\ Göküstün, Melek Güneri:

İlk küğ eğitimine babası Ferhat Güneri ile başladı. 1981 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Keman Bölümü”ne Engin Eralp’in öğrencisi olarak girdi. 1991 yılında Atilla Işıksun’un sınıfından mezun oldu. 1988 yılında katıldığı “İlhan Baran Keman Yarışması”nda ikincilik ödülüne layık görüldü. Aynı yıl “Akdeniz Gençler Orkestrası”nı kazandı ve “Ege Oda Orkestrası”na katılarak dinletiler ve dinleti dolaşıları gerçekleştirdi. 1991 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na öğretim görevlisi olarak atandı. 1994 yılında Ivon Voico ile yüksek lisans eğitimini tamamladı. “İzmir Devlet Opera ve Balesi” (İZDOB), “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” (İZDSO) ve “Ankara Devlet Opera ve Balesi” (ADOB) orkestralarında görev alarak dinleti dolaşılarına katıldı. Ayrıca “Concerto Barrocco” ve “Carpe Diem” oda orkestralarında başkemancı olarak görev aldı. Birçok yalkın resitaller ve oda küğü dinletileri gerçekleştirdi. Karen Surenovich Khatschaturian “Keman Sonatı”nın Türkiye’de ilk seslendirilişini gerçekleştirdi. 2012 yılında Jerrold Rubenstein ile sanatta yeterlik eğitimini tamamlayarak yardımcı doçentlik kadrosuna atandı. 2014 yılından bu yana “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda “Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı Başkanlığı” görevini sürdürmekte ve öğrenciler yetiştirmektedir. Sanatçının Kerim Kaan Göküstün ve Zeynep Göküstün isimli iki çocuğu bulunmaktadır. Kızı Zeynep, annesinin sekiz yıl boyunca öğrencisi olarak 2017-2018 öğrenim yılı sonunda “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Keman Bölümü”nden mezun olmuştur.

Gön:

İşlenmiş deri, deri. Hayvan derisi, tabaklanmış hayvan derisi. Sahtiyan; işlenmiş, tabaklanmış, sepilenmiş ve cilalanmış deri. Vurmalı, yani dövülgen çalgılarda kullanılır.

Göze:

(İng.) Cell, (Fr.) Cellule, (Alm.) Zelle. Hücre. Bkz. Hücre.

Gözelova, İrada Sayya:

Bkz.: Güzelova, İrade.

Grace:

(İng.) Zarafet, güzellik. İncelik, nezaket. Lütfederek. İncelikle süsleyerek. Bkz. Gracefully.

Gracefully:

(İng.) İncelikle, zarafetle. Bkz. Grazia, grazioso, con grazia.

\ Grammy Ödülleri:

Kısaltılmış şekliyle “Grammy.” Başlangıçtaki ismiyle “Gramofon Ödülleri.” Küğ alanında elde edilen başarılar dolayısıyla hak sahiplerini onurlandırmak amacıyla verilen ödüllerdir. Bu ödüller “Kayıt Akademisi” (eski ismiyle ‘Ulusal Kayıt Sanatları ve Bilimleri Akademisi NARAS’ - ‘National Academy of Recording Arts and Sciences’) tarafından verilmektedir. “NARAS” küğcüler, yapımcılar, kayıt mühendisleri ve diğer küğ profesyonellerinden (ertikten kişilerden) oluşan “Amerikan Akademik Birliği”dir. Bu ödüller 1959 yılından bu yana ABD’de “küğ endüstrisinde üstün başarıları” takdir etmek amacıyla verilmektedir. Ödül, altın kaplama gramofon şeklinde olup büyük bir öneme sahiptir. Bir kıyaslama yapmak gerekirse “Grammy Ödülleri”, sinema dünyasındaki “Oscar Ödülleri” ile aynı seviyede bir önem taşır ve ilgi toplar. Bu ödüller 108 farklı kategori ile 30 farklı küğ türünü içermektedir. Pek tanınmış orkestra yönetkeni Georg Solti 31 ödül ile “Grammy”yi en çok kazanan sanatçıdır. Solti’yi 27 ödülle Alison Krauss izler. Krauss, bu ödülü en çok kazanan kadın sanatçıdır. Gruplar arasında U2 22 “Grammy” ödülünü en çok kazanan grup olmuştur. Beyoncé 20, Michael Jackson 18 ödül almıştır. “Grammy Ödülü”nü kazanan diğer sanatçılar arasında Adele, Rihanna, Eminem, Alicia Keys, Margaret LeAnn Rimes, Norah Jones, Taylor Swift, Madonna, Kanye West, Lady Gaga, Justin Bieber ve Usher gibi isimler de yer almaktadır. Bkz.: NARAS, Latin Kayıt Akademisi (The Latin Recording Academy) ve Latin Grammy Ödülleri.

\ Gramsma, Emre Maarten:

1988 Den Haag (La Haye) doğumlu olan Emre Maarten ilk kemanını ikibuçuk yaşında eline aldı. Beş yaşına kadar keman öğretmeni ve sanatçısı olan annesi Leyla Cantürk ile oyun olarak kemanı tanıdıysa da beş yaşında “La Haye”in küğ okulu “Koorenhuis”da “Suzuki Metodu” ile gerçek çalgı derslerine başladı. Onbir yaşında bu sistemden normal konservatuvar sistemine geçerek “Den Haag”ın prestijli çocuk ve gençlik orkestrası olan “Viotta Çocuk Orkestrası”na girdi. Onaltı yaşında iken viyola derslerine başladı. “Viotta Orkestrası” ile Avrupa’nın pek çok kentinde dinleti dolaşılarına katıldı. 2007 yılında Viyana’da yapılan “Gençlik Orkestraları Yarışması”nda orkestrasının birinci olması dolayısıyla Viyana’nın (aynı zamanda Avrupa’nın) en önemli dinleti salonlarından olan “Goldener Saal” (Altın Salon)’da dinleti verme olanakları oldu. Hollanda’nın, en önemli dinleti salonu olan “Concertgebouw”da da pek çok dinletileri oldu. Emre Maarten onsekiz yaşında iken “Rotterdam Konservatuvarı Codarts”a girdi. Aynı yıl “Delft Teknik Üniversitesi”nde “Havacılık ve Uzay Teknolojisi Bölümü”ne de başladı. Dolayısıyla orkestra olarak “Viotta”dan bu üniversitenin köklü bir orkestrası olan “Krashna Musika”ya geçiş yaptı. Her yıl Hollanda’nın üniversite orkestralarından sıkı bir eleme ile alınan üyelerden oluşturulan “Nederlands Studenten Orkest” (Hollanda Üniversiteliler Orkestrası)’na 2012 yılında viyola grup başı olarak girdi. O yılın izlencesinde yer alan Brahms’ın “Akademik Açımlık”ı ve sinfonik yaratıların en zorlarından sayılan Stravinsky’nin “Bahar Ayini” adlı yaratıyla Hollanda’da yaptıkları on günlük dinleti dolaşısını Roma’da iki önemli dinleti salonunda verdikleri dinletilerle noktaladılar. Emre Maarten konservatuvarda aldığı eğitimini, üniversite ile dersleri çakıştığından dolayı dondurma yoluna gitmiştir. Sanatçı, 2013 yılının Kasım ayında yine üniversitelerarası caz orkestrasında iki haftalık bir projede yer alarak Hollanda’nın çeşitli kentlerinde “bigband” olarak dinletiler vermiş, ayrıca radyo ve TV izlencelerine katılmıştır. Viyola derslerine Hollanda’nın en iyi viyola öğretmenlerinden olan Ron Ephrat ile devam ederken üniversite orkestrasının yanında oda küğü çalışmalarına da zaman ayırmaktadır.

Grand Détaché:

Bkz. Geniş stakkato.

Grande:

(İt., Fr.) Büyük. Önemli. Tam. Mağrur.

Grandioso:

(İt.) Muhteşem, ihtişamlı. Görkemli, görkemli bir ifade ile.

Grandly:

(İng.) Ulu bir tavırla. Yüce ve görkemli. Büyük ve heybetli. Parlak, muhteşem, debdebeli. Önemli. Yüksek. Tam ve bütün. Ağırbaşlı bir tarzda seslendirilmesi istenen parçalar için kullanılan bir terimdir. Asil, soylu ve yetkin. Azametli. Haşmetli.

\ Grardel, Louise:

Üç boyutlu çizim uzmanı… “Supinfocom Rubika”dan (Valenciennes, Arles ve Pune’de kampüsleri olan bir bilgisayar grafik üniversitesi) mezun oldu. Halen Paris’te çalışmaktadır. “11. Fransız Filmleri Festivali”ne “Kids Corner - Çocukların Köşesi” seçkisinde “o28” isimli çalışmanın ortak yapımcılarından birisi olarak katıldı.

Grave:

(İt.) Ciddi, ağır. Geniş ve ağır bir ifade ile.

Grazia:

(İt.) Zarif, ince. Zarafet, çekicilik, incelik. Merhamet, lütuf. Zarafetle, incelikle. Zarif bir şekilde. İnce ve kibar bir ifade ile. Merhametle, lütufla. Bkz. Con grazia. Grace, gracefully.

Grazioso:

(İt.) Şirin, cici, hoş. Zarif ve çekici bir deyişle. Latif ve ince bir seslendirme gerçekleştirerek. İnce, çekici.

\ Grecu, Mihai:

Romen film yönetmeni. 28 Nisan 1981 tarihinde Romanya’nın Sebeş kentinde dünyaya geldi. Romanya ve Fransa’da “Güzel Sanatlar ve Grafik Tasarımı” üzerine eğitim aldı. Sıklıkla Thibault Gleize ile bir multimedya ikilisi olarak işbirliği yapmaktadır. Filmleri: “Metamorph 1 & 2” (2004), “Ironman Platz” (2004), “Freon” (2004-Yardımcı Yönetmen), “Tabun” (2004), “Sarin” (2005), “Crawl” (2005-Yardımcı Yönetmen), “Osmium” (2006), “Lenin/Lennon” (2006-Yardımcı Yönetmen), “Orcaille” (2006), “Iridium” (2006), “Unlith” (2007), “Coagulate” (2008), “Centipede Sun”, (2010), “We’ll Become Oil” (2011), “Glucose” (2012), “Exland” (2013),  “The Reflection of Power” (2015), “Saturnism” (2020).

\ Groben, Françoise:

1990 yılında Moskova’da düzenlenen “Çaykovski Yarışması”nda ikincilik ödülü ve “Moskova Virtüozları ve Sanatçıları Birliği”nin özel ödülünü kazanan Groben Avrupa’nın birçok bölgesinde ve Rusya’daki prestijli salonlarda sahneye çıkmıştır. Mstislav Rostropovich tarafından Cannes’da düzenlenen “Midem Küğ Fuarı”na konuk olarak davet edilen Groben ayrıca Japonya, Çin, ABD, Kanada ve İsrail’de de dinleti dolaşılarına çıkmıştır. Radyo ve televizyon için yaptığı sayısız kayıta ek olarak “EMI-Capriccio”, “Sony” ve “Naxos” gibi şirketler için de kayıtlar yapmıştır. Oda küğü topluluklarının çok aranan bir üyesi olarak 1997’den 2003’e kadar bir yaylı çalgılar dördülüyle birlikte dinleti dolaşısına çıkmak için kemancı Thomas Zehetmair’a katılmıştır. Grubun “ECM” için hazırladığı albüm uluslararası alanda olumlu eleştiriler almakla kalmamış, 2003 yılında “Gramophone Yılın Albümü Ödülü”nü de kazanmıştır. Françoise Groben 1695 tarihli bir "Matteo Goffriller" çellosu çalmaktadır. Bu çello kendisine “Banque Generale du Luxembourg” tarafından hediye edilmiştir.

Gross (Groß):

(Alm.) Büyük. Kocaman. İri. Cüsseli. Yapılı.

Gross orgel:

(Alm.) Büyük org.

Grosse-caisse:

(Fr.) Davul, büyük davul.

\ Grubinger, Martin:

Günümüzde dünyanın önde gelen orkestraları tarafından aranan yalkıcı ve resital sanatçılarının başında gelen Martin Grubinger Japonya’da düzenlenen “Dünya Marimba Yarışması”nın en genç finalisti oldu. “Schleswig Holstein Küğ Festivali Bernstein Ödülü” ile “Jeunesses Dünya Müzik Ödülü”nün sahibi olan sanatçı, dünya basını tarafından “vurmalı çalgılar sihirbazı” olarak tanımlanmaktadır. Bariton Thomas Hampston ile birlikte “Münih Gasteig”, “Viyana Konzerthaus” ve “Milano Teatro alla Scala”da sahne almıştır. “Bonn Beethoven Festivali” ve diğer festivaller için planlanan, serbest koşucuların ve sokak dansçılarının olduğu nefes kesen vurmalı çalgılar gösterisi “Free My Way” ise büyük ilgi görmüştür.

Grundleiter:

Alm.: Temel aşıt, asıl basamaklar. (Grund: Yer, zemin, asal, esas, temel; Leiter: Basamak, merdiven) Bkz.: Özaşıt, ana aşıt. Rast makamı. İng.: Basic scale.

Guajira:

(İsp.) 3/4’lük bir İspanyol kırını.

Guaracha:

(İsp.) İspanyol kırını. Bir İspanyol yalkın dansı.

Guida:

(İt.) Kılavuz, rehber. Örnek, model. Yanlışlıkla "guido" olarak da kullanılmaktadır.

\ Guidetti, Giulia Linda:

Büyük piyanist Arturo Benedetti Michelangeli’nin evlilik yaptığı birinci eşi. 1 Haziran 1920 tarihinde Brescia’da dünyaya geldi. Kendisi de Michelangeli gibi bir piyanist idi ve Arturo’nun babası Giuseppe Benedetti Michelangeli’den piyano dersleri almıştı. Bayan Guidetti 12 Nisan 2015 tarihinde 94 yaşındayken sonsuzluğa göç etti. Giulia Linda, Michelangeli ile evlendikten sonra bu büyük ismi koruyan ve kollayan, hatta O’nun adına inatçı ve talepkar olan bir tavır içinde oldu. Bayan Guidetti Aziz Nazario ve Celso kilisesinde yapılan cenaze töreni ile kaldırıldı. Bayan Guidetti “Piazza Vittoria”da (Zafer Meydanı) yaşadığı gençlik döneminde piyano eğitimi aldı, bu eğitimi aldığı dönemde 20. yüzyılın en büyük piyanistlerinden biri olan Arturo ile tanıştı. Bu büyük usta yakın arkadaşı Guido Berlucchi’nin ailesi tarafından Giulia ile tanıştırılmıştı. Nihayet 20 Eylül 1943 tarihinde Borgonato’daki “San Vitale Kilisesi”nde evlilik törenleri gerçekleştirildi. Uzun süren bu evlilik 10 Mart 1970 tarihinde sona erdi.

\ Guido da Arezzo (ca.991-1033):

Guido da Arezzo bir küğ kuramcısı ve pedagog olarak orta çağlarda efsanevi bir ün kazanmıştı. Günümüzde kendisinin geliştirerek ut, re, mi, fa, so, la heceleri üzerine dayandırdığı “remileme” yöntemini yaratması, yayması ve dizekteki çizgiler ve boşluklar üzerinde yeniden ölçeklendirdiği perde notasyonu sistemi ile hatırlanmaktadır. “Micrologus” isimli eseri küğsel egzersizler ve uygulamalar için bilinen geniş kapsamlı en eski bilimsel çalışmadır ve orta çağlar boyunca manastırlarda ve onüçüncü yüzyıldan itibaren de üniversitelerde kullanılmıştır. Metni onbirinci yüzyıldan onbeşinci yüzyıla dek en azından yetmiş el yazması şeklinde muhafaza edilmiştir.

Guitar:

(İng.) Gitar.

Guitare:

(Fr.) Gitar.

Guitarra:

(İsp.) Gitar.

\ Gurlitt, Cornelius:

Alman bağdar. 10 Şubat 1820 tarihinde “Schleswig-Holstein”a bağlı olan Altona kasabasında dünyaya geldi. Genç Cornelius, babası “Leipzig Konservatuvarı”nın yöneticiliğini yapmış olan Carl Reinecke’nin sınıf arkadaşıydı. Gurlitt, altı yıl boyunca Reinecke’nin babası ile çalıştı. Onyedi yaşında iken halk önünde ilk dinletisini verdi ve başarı sağladı. Daha sonra çalışmalarına Kopenhag’da devam etme kararı aldı. Bu kentte Curlander ve Christoph Ernst Friedrich Weyse ile org, piyano ve bağdama çalıştı. Cornelius Gurlitt Kopenhag’da iken Danimarkalı bağdar Niels Gade ile tanıştı ve Gade’nin ölümüne kadar arkadaş kaldılar. 1842 yılında sanatçı, Kopenhag’ın kuzeyinde yer alan Horsholm’e taşınma kararı aldı. Bu kentte dört yıl boyunca orgçalarlık ve küğ öğretmenliği yaptı. Bu kentte geçirdiği süre sonunda Gurlitt tekrar Almanya’ya dönme kararı aldı ve Leipzig’e yerleşti. Gade, bu dönemde “Gewandhaus Dinletileri”nin küğsel yöneticiliğini yürütmekteydi. Leipzig’de geçirdiği süre sonunda genç sanatçı, erkek kardeşi Louis Gurlitt’in ressamlık yaparak geçimini sağlamakta olduğu Roma’ya gitti. Bu kentte küğsel yetenekleri hemen anlaşıldı ve “Santa Cecilia Akademisi” Gurlitt’e fahri üyelik verdi ve 1855 yılında küğ öğretmeni olarak atandı. Roma’da bulunduğu süre içinde resim de çalışan sanatçı bu alanda da fevkalade sonuçlar elde etmeyi başardı. Daha sonra Hamburg’a yakın olan Altona kasabasına yerleşti. Burada “Augustenburg Dük”ü, Cornelius Gurlitt’i üç kızı için küğ öğretmeni olarak işe aldı. 1849 yılında “Schleswig-Holstein Savaşı” başladığında askeri bir bandoya yönetkenlik yaptı. İkiyüzden fazla eser bırakan sanatçının yaratıları ırsal verimler ve öğretim parçalarından operalara, kantatlara ve sinfonilere kadar, nicelik ve genişlik bakımından olağanüstü idi. Sanatçı 17 Haziran 1901 tarihinde doğduğu yer olan Altona’da yaşama gözlerini yumdu.

Gusto:

(İt.) Tatma duyusu. Zevk, zevkle, zevk sahibi olma. Beğeni.

Gustoso:

(İt.) Zevkli olma durumu, tat alma duygusu, beğenmek. Zevk çerçevesinde. Zevkle, içinden gelerek. Tat vererek.

\ Güder, Tuğçe:

1984 yılında dünyaya geldi. Manken, tiyatro ve film sanatçısı… Daha bebek yaşlarında “Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu”na bırakıldı ve bir başka aile tarafından henüz altı yaşında iken evlat edinildi. Güder, biyolojik ailesinin geldiği ülkeyi bilmemekle birlikte Sudan olduğunu tahmin etmektedir. Sokakta dolaşırken keşfedildiği mankenlik mesleğini sürdürürken, 2005 yılında 22 yaşındayken önce “Best Model of Türkiye”, ardından da “Best Model of World” yarışmalarında kraliçelik tacını takmıştır. Cem Yılmaz’ın hasılat rekorları kıran filmi “GORA”da rol aldan Güder, bağlama çalmakta ve güzel türkü söylemektedir. Derisinin rengi yüzünden doğrudan bir ayrımcılık yaşamayan Tuğçe Güder, evli ve bir çocuk annesidir. Kimsesiz çocuklarla ilgili projelerde çalışmaktadır. Sanatçı, ayrıca Ayşen Gruda ile tiyatroda da sahneye çıkmıştır.

Güfte:

Güfte, bir şarkının nazım şeklindeki sözleri, şarkı sözü demektir. Geleneksel Türk Sanat Musıkisinde sözlü bir yaratının bağdanmış olan sözleri. Farsça kökenlidir. İyi bir bağda ancak güfte iyi ise yapılabilir.

Güfte Mecmuası:

Güftelerin toplandığı kitaplara “güfte mecmuaları” denilir.

Güfteci:

Şarkı sözü yazan kişi. Bkz. Güftekar.

Güftekar:

Güftekar şarkı sözleri yazan kişidir ve genellikle Türk Sanat Küğü yazanlar için kullanılır. Küğ yaratılarının yazılı metnini hazırlayan kişi. Bkz. Güfteci.

\ Gül (Yiğitler), Denizhan:

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Balıkesir’de, lise öğrenimini Edremit’te tamamladı. “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü”nden 1986 yılında mezun oldu. Mustafa Apaydın yönetimindeki “TRT Ankara Radyosu Çoksesli Gençlik Korosu”nda iki yıl süresince korist olarak yer aldı. Küğ dershanelerinde öğretmenlik ve radyo programlarında dublaj yaptı. 1991 yılında “Milli Eğitim Bakanlığı”na bağlı olarak küğ öğretmenliğine başladı. Sırasıyla “Hasanoğlan Fatih Lisesi”, “Elmadağ Lisesi” ve son olarak da “Ankara A. Mürşide Özünenek Anadolu Lisesi”nde görev yaptı. Çalıştığı okullarda kurduğu korolar ve küğ gruplarıyla Ankara’daki çeşitli küğ yarışma ve festivallerine katıldı, öğrencileri birçok dalda ödüle layık görüldüler. Okullardaki görevlerinin yanında çok sevdiği koro küğü yapmayı da sürdürdü. 10 yıl kadar Süreyya Çağlar yönetimindeki “Ankara Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü Çoksesli Öğretmenler Korosu”nda korist olarak söyledi. Ayrıca 5 yıldır da İnci Tığlı Ayağ yönetimindeki “Alegria Oda Korosu”nda söylemektedir. Bu koroyla yurt içi ve yurt dışı çeşitli festival ve yarışmalara katılarak ödüller kazanmışlardır.

\ Gül, Feyyaz Kadri:

1951 Adana Ceyhan doğumlu olan Feyyaz Kadri Gül halen Adana’da yaşamaktadır. “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Öğretmenliği Bölümü”nü bitirdikten sonra yurdumuzun çeşitli bölgelerinde küğ öğretmenliği yapmıştır. Sanatçı küğ öğretmenliğinin yanısıra bir yazar ve şair olarak pek tanınmıştır. Küğ öğretmenliğinden emekli olarak ayrılan sanatçı kendi deyimi ile “Şiir-Müzik Kardeşliği”ni sürdürmekte ve “Bir şairin yalın yalnızlığını” yaşamaktadır.

\ Gülboy, Rati Tolga:

16 Nisan 1974 tarihinde İzmir'de doğan Tolga Gülboy sırasıyla "Mehmet Akif İlkokulu"nu, o zamanki adıyla "Güzelyalı Ortaokulu"nu ve "Selma Yiğitalp Lisesi"ni bitirerek 1995–1999 yılları arasında"Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı"nda okudu. 1998, 1999 ve 2000 yıllarında klasik gitar alanında uluslararası düzeydeki öğreticilerle çalışma fırsatını buldu. Üniversitede okuduğu zaman diliminde geliştirdiği bağdama çalışmaları ile çeşitli biçimlerde bağdalar yaptı. Bu yaratılarını görev yaptığı okullara marşlar yazarak sürdürdü. Kazanmış olduğu bilgi–beceri ve teknik birikimini aktarabileceği ortamlarda çalışmaya özen gösterdi. Sanatçı eğitimci özelliğini de geliştirerek ülkesine faydalı olmayı düşündüğü öğretmenlik görevine başlama kararı aldı. 2000–2005 tarihleri arasında Artvin'in Borçka ilçesindeki ilk ve ortaöğretim okullarında küğ derslerine girdi. Buradaki görevini tamamladıktan sonra isteğe bağlı olarak tayininin çıktığı Manisa'nın Saruhanlı ilçesi Nuriye kasabası'nda 2005–2008 tarihleri arasında çalıştı. Bu zaman diliminde küğ öğretmeni olmayan Saruhanlı ilçesindeki okullarda görev aldı. Anadolu Liselerinde öğretmen olabilmesini sağlayacak sınavda başarılı oldu. Yapmış olduğu seçim çerçevesinde tayini Manisa ili "Hasan Türek Anadolu Lisesi"ne çıktı. Tolga Gülboy 2008 yılından bu yana adı geçen öğretim kurumunda çalışmaktadır.

\ Güler, Gizem:

7 Ocak 1987 tarihinde Adana’da doğdu. 1997 yılında “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nın açmış olduğu giriş sınavını kazanarak eğitimine piyano dalında M. Stebel Wodka ile başladı, lise döneminde ise Leyla Hüseyinova ile eğitimine devam etti. Ayrıca Ferhang Hüseyinov’un keman öğrencileri ile Adana ve çevre ilçelerde dinletiler verdi. “Çukurova Üniversirtesi Adana Devlet Konservatuvarı Okul Korosu” ile birlikte Yunanistan ve Macaristan’da koro festivallerine katıldı. 2006-2007 eğitim-öğretim yılında “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nın lisans bölümünden derece ile mezun oldu.Mezun olduktan sonra aynı okulda eşlik ve yardımcı piyano derslerini vermek üzere dışarıdan ders saati karşılığı ücretli olarak çalışmaya başladı.Halen “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda ücretli olarak çalışmaya devam etmekte ve aynı zamanda bu okulda Ferhang Hüseyinov ile yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir.

\ Güler, Murat Ufuk:

1976 yılında İzmir’de doğdu. 1995 yılında “Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Çalgı Yapım Bölümü”ne girdi. “Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı”ndaki eğitimi boyunca çeşitli Türk küğü çalgıları, keman ve viyola yapımı üzerine çalıştı. 1997 yılında Veyis Yeğin gözetiminde bölüm tarihinin ilk gitarını yaptı. Aynı yıllarda Ejder Pamukçu ile gitar üzerine yaptığı çalışmalar sonrasında “Çalgı Yapım Bölümü”nde bu çalgının yapımının önünü açmış oldu. 2001 yılında mezun oldu ve aynı yıl “Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (sonraki yıl ‘Güzel Sanatlar Enstitüsü’ oldu) Geleneksel Türk El Sanatları”nda yüksek lisans eğitimine başladı. 2002 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na araştırma görevlisi olarak atandı. 2005 yılında Prof. Hazar Alapınar’ın öngörü ve tavsiyesi ile yay yapımı üzerine çalışmalarda bulunmak üzere İtalya’ya gitti. 2005-2013 yılları arasında her yıl düzenli olarak Cremona’da Emilio Slaviero atölyesinde çalıştı. 2013 yılında “Belçika Ulusal Orkestrası” başkemancısı Jerrold Rubenstein’in referansı ile Fransız yay yapımcısı Gilles Duhaut ile tanıştı. 2013 ve 2015 yıllarında Gilles Duhaut atölyesinde çalışma fırsatı buldu. Duhaut ile yaptığı çalışmalar yay yapımında yeni bir bakış yakalamasına neden oldu. 2013 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı” yönetimine yaptığı başvuru sonrasında “Çalgı Onarımı Yapımı Anasanat Dalı”nın yeniden aktif hale getirilmesi adına anasanat dalının eğitim-öğretim programını hazırladı ve 2015 yılında aynı anasanat dalına öğretim görevlisi olarak atandı. 2015 yılında ilk yurt dışı sergisini (karma sergi) gerçekleştirdi. Aynı yıl küğcü, koleksiyoner ve yayınevi sahibi Andy Lim ile birlikte başlattığı “Uluslararası Çalgı Yapım Atölyesi ve Sergisi”nin ilkini İzmir’de gerçekleştirdi. “Dokuz Eylül Üniversitesi” ve “İzmir Kültür Sanat Eğitim Vakfı”nın destekleriyle gerçekleşen atölye çalışmasına Nicolas Gilles, Wolfram Neureither, Boris Firtsch ve Josef Peter Gabriel gibi isimleri davet ederek Türkiye’deki çalgı yapımcılığını daha iyi bir yere getirmek adına öğrencilerle buluşturdu. 2016 ve 2017 yıllarında Alman yay yapımcısı Josef Peter Gabriel, 2018 yılında Paris’te Boris Fritsch atölyesinde yay yapımı üzerine çalıştı. Yaptığı çalışmalarla Türkiye’nin ilk ve tek yay yapımcısı olan Güler, “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çalgı Onarımı Yapımı Anasanat Dalı”nda öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Halen devam eden “Uluslararası Çalgı Yapım Atölyesi ve Sergisi” dışında çeşitli paneller ve seminerler düzenlemekte olan Güler, Türkiye’deki öğrenci ve çalgı yapımcılarının yurt dışında daha fazla söz sahibi olması adına çalışmalar yürütmektedir. Güler evli ve bir kız çocuğu babasıdır.

\ Güler, Nurettin:

1961 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı”ndan Zahit Özsezgin’in öğrencisi olarak mezun olan Güler, aynı yıl “Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Orkestrası”nda flüt sanatçısı olarak göreve başlamıştır. 1975 yılında kurdukları “Filarmoni Nefesli Çalgılar Beşlisi”nin flütçüsü olarak radyo, televizyon, kültür merkezleri ile yurt içinde ve yurt dışında başarılı dinletiler vermiştir. Bir süre “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”na konuk sanatçı olarak katılan Güler, 1991 yılında “Ankara Devlet Opera Orkestrası”nın İtalya’ya yapmış olduğu “Yunus Emre Oratoryosu” dinletisinin önemli yalkın flüt kesitlerini Papa huzurunda başarıyla seslendirerek büyük övgüler almıştır. Nurettin Güler “Opera Orkestrası Flüt Grup Şef Yardımcılığı” görevinin yanı sıra 1992-1994 yılları arasında “Orkestra Müdürlüğü” görevini de üstlenmiştir. Sanatçı 1995 yılında “Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcılığı”na atanmış, kararlı ve sevecen davranışlarıyla başarılı bir idarecilik örneği göstermiştir. 1997 yılında bu görevinden ayrılan Güler, 1998 yılında emekli olmuştur. 8 Kasım 1998 tarihinde sonsuzluğa göç eden Nurettin Güler, Türk küğ toplumu için önemli bir yitimdir.

\ Güler, Ömer Faruk:

24 Ağustos 1992 tarihinde Bursa’da dünyaya gelen Güler ilk ve orta eğitimini bu kentte tamamladıktan sonra, “Tophane Anadolu Meslek Lisesi”nde öğrenci oldu. Üniversite’de “İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü”nü tercih etti. Bu okulu bitirdikten sonra “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Anasanat Dalı”nda yüksek lisans eğitimine başladı. Güler’in yazdığı çeşitli öyküleri bulunmakta olup kısa filmler de çekti ve iki adet uzun metraj filmde çeşitli konumlarda görevler aldı. Sanatçının yönetmenliğini üstlendiği “Kocaseyit’e Yolculuk” bir belgesel olup 2020 tarihini taşır. Aynı yıl “Taze Süt” isimli kurmaca çekimini gerçekleştirerek “V. Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması”nda ikincilik ödülünü kazandı. Yine 2020 yılında “Ziller” isimli deneysel bir çalışmaya imza attı. 2018 yılında bir başka kurmaca film çekti: “Çare.” Bu film “6. Antakya Altın Defne Film Festivali”nde “yarışma dışı gösterim seçkisi” olarak izleyiciye sunuldu. 2017 yılında yönetmenliğini yaptığı deneysel filmi “Film Olmak” “I. Tuzla Belediyesi Ulusal Kısa Film Yarışması”nda mansiyon elde etti; ayrıca “40. Clermont Ferrand Kısa Film Festivali”nde “Film Market”te yer aldı ve 2018 yılında “Hezarfen Film Galeri Seçkisi”ne alındı. Sanatçının diğer çalışmaları arasında 2015 yılında çektiği “Anlık Zevkler Hasılatı” ve 2014 yılında çektiği “Kutsal ve Aziz Clara” bulunmaktadır. Ayrıca “Ben, Kendim” (2014) ve “Vızıltılarım” (2013) diğer deneysel çalışmalarını belirtmek gerekir.

\ Güler, Ulviye:

1982 yılında Bakü’de doğdu. Beş yaşında piyano eğitimine başladı. Küğ eğitimi için altı yaşındayken 1986 yılında “BülBül Küğ Okulu”nda okumaya hak kazandı. Onbir yıllık eğitimden sonra 1999 yılında birincilik derecesiyle mezun oldu. Aynı yıl “Azerbaycan Devlet Konservatuvarı”nda lisans eğitimine başladı. 2003 yılında lisans eğitimini birincilikle bitirip yüksek lisans programına başladı. 2005 yılında yüksek lisans eğitimini tamamlayıp 2006 yılında “Sanatta Yeterlilik” programına başladı. 2008 yılında bu programı tamamladıktan sonra “Azerbaycan Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü”nde kadrolu öğretim elemanı olarak göreve başladı. 2009-2010 yılları arasında “İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Ana sanat Dalı”nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2010-2012 yılları arasında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı”nda öğretim görevlisi olarak bulundu. 2013 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı”na yardımcı doçent olarak ataması yapıldı. Aynı tarihte “Piyano Ana Sanat Dalı Başkanlığı”na seçildi. 2015 yılında doçentlik sınavını kazandı ve aynı yıl içinde “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdür Yardımcılığı”na ataması yapıldı. 2018 yılında “Sahne Sanatları Bölüm Başkanı” olarak sorumluluk aldı. 2019 yılının Şubat ayında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü” olarak atandı. Şu anda bu göreve devam etmektedir. Aldığı ödüller: 1. Asaf Zeynallı Ulusal Piyano Yarışması, Bakü/Azerbaycan - 1991 (Birincilik Ödülü), 2. Nazim Aliverdibeyov Ulusal Piyano Yarışması, Bakü/Azerbaycan  -1996 (Birincilik Ödülü), 3. Yılın En İyi Piyanisti Ulusal Piyano Yarışması, Bakü/Azerbaycan  -1996 (Birincilik Ödülü), 4. Art of 21 Century Uluslararası Piyano Yarışması, Kiev/Ukrayna, 2000 (İkincilik Ödülü), 5. Caspiart Uluslararası Müzik Yarışması / Türkiye 2017 (Grand Prix Ödülü), 6. Caspiart Uluslararası Müzik Yarışması Duo Piyano Kategorisi /Türkiye 2019 (Grand Prix Ödülü). Öğrencilerin aldığı Ödüller: 1. Uluslararası Pera Piyano Yarışması İstanbul - 2014 (Zeynep Yargı 3.lük Ödülü), 2. Uluslararası Pera Piyano Yarışması İstanbul - 2016 (Bilge Gürer 1.lik Ödülü), 3. Uluslararası Pera Piyano Yarışması İstanbul - 2016 (Çiğdem Ebinç 2.lik Ödülü), 4. Uluslararası Stockholm Piyano Yarışması İsveç - 2016 (Bilge Gürer 3.lük Ödülü), 5. Uluslararası Stockholm Piyano Yarışması İsveç - 2016 (Çiğdem Ebinç 2.lik Ödülü), 6. I. Uluslararası Edelweis Piyano Yarışması Avusturya - 2016 (Bilge Gürer 1.lik Ödülü), 7. I. Uluslararası Edelweis Piyano Yarışması Avusturya - 2016 (Çiğdem Ebinç 2.lik ödülü), 8. III. Uluslararası Mozart Akademi Piyano Yarışması İzmir - 2017 (Bilge Gürer 1.lik Ödülü), 9. III. Uluslararası Mozart Akademi Piyano Yarışması İzmir - 2017 (Çiğdem Ebinç Mansiyon Ödülü), 10. I. Uluslararası Caspiart Müzik Yarışması Türkiye - 2018 (Bilge Gürer 1.lik Ödülü), 11. I. Uluslararası Caspiart Müzik Yarışması Türkiye - 2018 (Çiğdem Ebinç 1.lik Ödülü), 12.I. Uluslararası Çukurova Üniversitesi Rhapsody Piyano Yarışması Adana - 2019 (Bilge Gürer 1.lik Ödülü).

\ Güllendi, Yeliz:

1982 yılında Adana’da doğan Güllendi ilk ve orta eğitimini tamamladıktan sonra “Adana Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”nin yetenek sınavını kazanarak küğ eğitimine başladı. “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası” sanatçısı Nükhet Yamalı ile bir yıl viyola çalıştıktan sonra Yalçın Özgüngör ile üç yıl yan flüt öğrenimi gördü. 1999 yılında ise “Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü” giriş sınavlarında başarı sağlayarak bu okulda Sevda Gedik İnciroğlu ile yan flüt çalışmalarına devam etti. Yeliz Güllendi “Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Okul Orkestrası” ve “Abant İzzet Baysal Üniversitesi” öğrenci dinletilerinde yer aldı. Bu okuldan 2005 yılının Ocak ayında mezun olduktan sonra Adana’da “Natürel Müzik Merkezi”nde yan flüt ve piyano dersleri vermeye başladı. Ayrıca “Seyhan Cumhuriyet İlköğretim Okulu”nda bir yıl küğ öğretmenliği yaptı. Güllendi halen “Natürel Müzik Merkezi” bünyesinde çalışmaktadır.

\ Gülses, Melihat:

Türk Sanat Küğü ses sanatçısıdır. Ahmet Tahir ve Nurten Köseoğlu çiftinin üçüncü çocuğu olarak 1 Ekim 1958 tarihinde Konya’da dünyaya geldi. 1976 yılında girdiği “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü”nden 1984 yılında mezun oldu. Bu okulda Bekir Sıtkı Sezgin, Alaeddin Yavaşça, Tülin Korman ile dağar, Nurten Erpek ile remileme ve küğ kuramları, Güher Güney ve Güzin Güney ile ses eğitimi çalıştı. Ertiksel küğ yaşamına “TRT İstanbul Radyosu”nda 1981 yılında başladı. Önce “İstanbul Radyosu” tanbur sanatçısı olan ve daha sonra “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı”nda öğretmenlik yapan Necip Gülses ile evli olup bir kızı ve bir oğlu bulunmaktadır. Necip Gülses sanatçının eğitiminin son iki yılında O’nun tanbur öğretmeni olmuştur. Günümüzde televizyon izlenceleri gerçekleştirmekte, yurtdışı ve yurtiçi dinletilerde yalkıcı olarak sahne almakta, aynı zamanda “TRT İstanbul Radyosu”nda kendi bağdalarını seslendirmektedir. Sanatçının “Hüznün Hikayeleri”, “Musikişinas Tüccarlarımız”, “İbrahim Bodur Güftelerinden Şarkılar”, “Narçiçeğim”, “İstanbul’dan Atina’ya Türküler”, “Beyaz Köpükler”, “Klasik Dönem Türk Müziği”, “Selanik’e Ağıt”, “Senden Uzakta”, “Sensiz”, “Tuna’ya Hasret”, “Türk Müziğinde Neoklasik Dönem”, “Eşber Yağmurdereli Şarkıları”, “Şifa Meltemi” gibi albümleri bulunmaktadır. Gülses, 2012 yılında “Pertevniyal Lisesi”nin verdiği “2011 Yılının En İyi Türk Müziği Sanatçısı Ödülü”, yine aynı sene “21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı” tarafından verilen “2011 Yılı Türk Müziği Sanat Ödülü” bulunmaktadır.

\ Gültekin, Alp:

1956 Ödemiş doğumlu sanatçı “İzmir Devlet Konservatuvarı”nda Sedat Şen ve F. Görlach ile keman, Ethem Günöz ile viyola çalıştı. 1978 yılında “İzmir Devlet SenfoniOrkestrası” sanatçısı oldu.1979 yılında Almanya’da Reiner Moog ile viyola, Atar Arad ile oda küğü çalıştı. “İzmir Devlet Konservatuvarı”nda oda küğü ve viyola öğretmenliği, “Buca Eğitim Fakültesi”nde keman ve viyola öğretmenliği yaptı. Çeşitli oda küğü grupları ile çalıştı. Ruşen Güneş ile Mozart’ın iki viyolalı beşillerinin tümünü seslendirdi. Kurmuş olduğu“Ege Yaylı Çalgılar Beşlisi” ile oda küğü çalışmalarını sürdüren sanatçı halen “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” sanatçısı olup keman ve viyola dersleri vermektedir.

\ Gülyurdu, Cemal:

1 Temmuz 1963 tarihinde İzmir’de doğdu. Orta ve lise öğretimini “İzmir Karataş Lisesi”nde yaptı. “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü”nden mezun oldu. Küğ ile ilgilenişi ilkokul ve lise korolarında başladı, lisede çalgı ile de yakınlaştı. Üniversitede piyano ve koro gibi edimsel derslerin yanısıra Turgut Aldemir’den “Uyum Bilgisi” (armoni), “Karşıezgi” (kontrapunt), Nurhan Cangal’dan “Form Bilgisi”, “Partitur Çalma”, Necati Gedikli’den “Bağdama Teknikleri” gibi kuramsal müzik derslerini aldı. Lisans bitirme çalışması olarak “Azerbaycan Küğü ve Halk Küğü Makamları” adıyla bir çalışma yapmıştır. İlkokuldan başlayarak lisede devam eden koroda şarkı söyleme bilinci, üniversitede çoksesli korolarda söyleyerek gelişti, 1990 yılında “İzmir Büyükşehir Belediyesi Korosu”nda iki yıl, 2005-2008 yıllarında “İzmir Sanat Merkezi Çoksesli Korosu”nda ve “Ege Çağdaş Oda Korosu”nda (2008-2009) devam etmiştir. Cemal Gülyurdu “Joker Müzik Aletleri Ltd. Şti.” (1992) kurucu ortaklarından birisidir. Bu şirkette küğsel aletler ve aksesuvarları imalatı ile ilgili çalışmalar yaptı. “Gülen Adam Müzik Reklam Prodüksiyon” bünyesinde reklam müziği ve stüdyo kayıt teknolojisi konuları ile ilgilenmiştir. Sanatçı, 2010-2012 yılı arasında üç mevsim “İzmir Makina Mühendisleri Odası Çocuk Korosu”nu kurdu ve yönetti. Aynı dönemde “Japon Kuklası” adlı bir tiyatro oyununa küğ yazdı. Halen aktif küğ çalışmaları, ders çalışmaları ve küğ sanayisinde imalat çalışmalarını sürdürmektedir.

Gün Batımı ve Gün Doğumu Şarkıları:

Bağdar Ayser Vançin ve ırlağan Mathieu Chardet tarafından yorumu: “İnsan bazen nedenini bilmeden, bazen ruhunu zenginleştirmek için, bazen ruh denizine dalmak için şarkı söyler. Ama nasıl olursa olsun, şarkıyı tüm ruhuyla söyler.” Uluslararası çapta tanınmış şairlerden ilham alınarak bağdanan bu Fransız şarkıları, Nazım Hikmet ve Louis Aragon ağırlıklı parçalar, saydam ve gümüşsel gündoğumundan gelip, bakır renkli günbatımının ışınlarından geçerek, birbirleriyle sarmaş dolaş olan tutkularımız, acılarımız ve ümitlerimizin tüm renk ve tonlarını, berrak bir şelale gibi sunan ezgiler dizisidir.

\ Günaydın, Günay:

1965 yılında Çanakkale’de doğmuştur. 1984 yılında “Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”ne girmiştir. Bu okulda Ertuğrul Bayraktar ile “uyum bilgisi”, Sedat Sarıgül ile “ırlama”, Necati Uçar ile “piyano” ve Bülent Alaner ile “küğ tarihi” çalışmıştır. Günaydın “Geleneksel Türk Küğü” üzerine de kendini geliştirmiştir. 1988 yılında bu okulu bitirdikten sonra “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı”nda “Müzikoloji Bölümü, Entomüzikoloji ve Folklor Anabilim Dalı”ndan mezun olmuştur. Halen aynı bölümde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. “Müzik Eğitiminde Terimler Sözlüğü” ilk kitabı olup “Haremin Son Gülleri” isimli bir araştırma kitabı da bulunmaktadır.

Günbulut, Mevlude:


Deniz Gezmiş Ağıdı

 

Şarkışla’ya düşürmesin

Allah sevdiği kulunu

Gemerek’te çevirmişler

Deniz Gezmiş’in yolunu

 

Yaşa Türk ordusu yaşa

Ben de şaştım böyles’işe

Ordu madalya göndermiş

Yusuf’u vuran çavuşa

 

Yurdun düzeni bozuldu

Yolumuz uğradı kışa

Tarihlere kayıt olsun

Nihat Erim geçti başa

 

Huzursuzum ki şu sıra

Sanki sarhoş yaşıyorum

Daha yüklenmen üstüme
Eskiyi zor taşıyorum.

\ Gündeş, Ebru:

Ebru Gündeş 12 Ekim 1974 tarihinde İstanbul’da doğdu. Konfeksiyon işçisi olarak çalıştığı yıllarda sesinin güzelliğini duyan bir tanıdık vasıtasıyla Neşe Demirkat’a götürüldü. Amaç Ebru Gündeş’in Allah vergisi güçlü sesini değerlendirmek ve küğ yaşamına kaliteli ve genç bir ses sunmaktı. “Neşe Müzik Yapım” o günlerde henüz kurulmadığı için Neşe Demirkat bu sesi değerlendirmeleri için “Marş Müzik Yapım”ın o zamanki yöneticisi Koral Sarıtaş ve ünlü kemancı ve besteci Selçuk Tekay’a yönlendirdi. Gündeş bu iki önemli küğ adamından tam not alarak “Marş Müzik Yapım”la anlaştı. Albüm hazırlıklarına başlamadan önce sahne tecrübesi kazanmak ve şöhretin büyüleyici dünyasına alışabilmek için bir süre Emel Sayın’a vokalistlik yaptı. Çok kısa bir sürede uyum sağlayan Gündeş ilk albümünün hazırlıklarına başladı. 1993 yılında “Tanrı Misafiri” adlı ilk albümü küğ dünyasına bomba gibi düştü. Selçuk Tekay’ın prodüktörlüğünü, Özkan Turgay’ın aranjörlüğünü yaptığı bu ilk albümde Gündeş milyonluk satış rakamına ulaştı. Bu albümle birçok ödüle layık görülen sanatçı 1994 yılından başlayarak “Kral TV Video Müzik Ödülleri”nde “En İyi Kadın Türk Sanat Musikisi Sanatçısı” ödülünü üç yıl boyunca kimseye kaptırmadı. Ebru Gündeş bu ilk albümün ardından hemen ikinci albümünün hazırlıklarına başladı ve ertesi yıl “Tatlı Bela” yayınlandı. Genç sanatçı “Tatlı Bela”da bu kez ağırlıklı olarak sakin ve romantıl parçalar seslendirdi. “Ben Daha Büyümedim” adlı üçüncü albümü 1995 yılında çıktığında “Fırtınalar” adlı ilk parçası ses getirdi; Gündeş “Ben Daha Büyümedim” ve “Çok mu Gördünüz” adlı parçalarla eleştirilere sitem etti. Bu albüm Ebru Gündeş’in küğ yaşamında Serdar Ortaç’la olan birlikteliğinin de başlangıcıdır. “Kurtlar Sofrası” adlı dördüncü albümü 1996 tarihinde çıkan sanatçı bu arada oyunculuk tekliflerini de değerlendirip albümlerinin ismini taşıyan televizyon dizilerinde başroller aldı. İki yıllık bir aranın ardından 1998 yılında “Sen Allahın Bir Lütfusun” adlı albümü küğ marketlerindeki yerini aldı. Albüm Selçuk Tekay’ın yanında Kerem Ökten’in yönetmenliği ve aranjörlüğünde gerçekleştirildi. Oniki şarkının yer aldığı albüm Ebru Gündeş’in kendi tarzını sağlamlaştırdığı bir çizgideydi. Ebru Gündeş 2000 yılında hayranlarının karşısına yepyeni bir albümle çıktı. “Dön Ne Olur” adını taşıyan bu albümün stüdyodaki tanıtımı sırasında basın mensupları önünde beyin kanaması geçiren 25 yaşındaki Ebru Gündeş bir süre hastanede kaldıktan sonra uzun bir süre dinlenerek hayranlarından uzak kaldı. Ancak hayranları O’na olan sevgilerini albümüne yansıttılar ve Ebru Gündeş’in “Dön Ne Olur” albümü milyon barajını geçerek büyük bir rekora imza attı. Tarık Ağansoy’un düzenlemelerini yaptığı albümde genç söz yazarı ve bağdarların da parçaları yer almaktaydı. Sezgin Büyük, Altan Çetin, Sinan Özşeker, Ertuğrul Polat, Hakkı Yalçın’ın yanısıra Sezen Aksu’nun “Hata” parçası da albümde bulunmaktaydı. Sanatçının alışılagelen çizgisini sürdürdüğü albümde bir de sürpriz yaptığı “Deli Deli” isimli çocuk parçası vardı. Uzun bir dinlenme döneminin ardından ilk dinletisini 11 Mart 2000 gecesi “Bostancı Gösteri Merkezi”nde veren Ebru Gündeş, bu dinletinin tüm gelirini “Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Vakfı Hastanesi Reanimasyon Kliniği”ne bağışladı. Birçok arabesk-pop küğü söyleyen sanatçı gibi Gündeş’in de Afganistan, Lübnan, Suriye ve İran da hayranları vardır. Trinidad ve Tobago da yaşıyan Lübnan ve Suriye asıllı Araplar tarafından da beğenilerek dinlenmektedir. Sanatçının diskografisi ise şöyledir: “Tanrı Misafiri” (1992-Raks Müzik), “Tatlı Bela” (1994-Raks Müzik), “Ben Daha Büyümedim” (1995-Raks Müzik), “Kurtlar Sofrası” (1996-Raks Müzik), “Sen Allah’ın Bir Lütfusun” (1997-Raks Müzik), “Dön Ne Olur” (2000-Raks Müzik), “Ahdım Olsun” (2001-Raks Müzik), “Şahane” (2003-Erol Köse), “Bize de Bu Yakışır” (2004-Emre Plak), “Kaçak” (2006-Emre Plak), “Evet” (2008-Emre Plak).

\ Gündüz, Levent:

Levent Gündüz, “İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü”nü birincilikle kazandı ve Sabahat Tekebaş ile şan çalışmalarına başladı. Akıcı lirik sesi ve şarkı söyleme yeteneği, sanatçıya henüz ondokuz yaşında ve konservatuvar ikinci sınıf öğrencisi iken, Türkiye’nin en büyük operası olan “İstanbul Devlet Opera ve Balesi” ve “İzmir Devlet Opera ve Balesi” prodüksiyonları olan Wolfgang Amadeus Mozart’ın ölümsüz eseri “Sihirli Flüt Operası”nda (Die Zauberflöte) Tamino ve Gaetano Donizetti’nin “Aşk İksiri Operası”nda (E’lisir D’Amore) Nemorino rolünü seslendirmesini sağladı, böylece kendisi “Türkiye’nin en genç opera yalkıcı sanatçısı” olarak anılmaya başladı. 1995-1997 yılları arasında üstün bir performans ile sergilediği Tamino rolü ile kariyerine hızlı bir giriş yapan Levent Gündüz, 2000 yılında “mükemmel” derecesi ile konservatuvardan mezun olduğunda, “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nin yalkın sanatçıları arasında yer alıyordu. Bu süre boyunca, parlak konservatuvar eğitimine ek olarak sanatçı Sabahat Tekebaş ile yüksek lisans eğitimi, Leyla Gencer, William Mateuzzi ve Placido Domingo ile ustalık sınıfı çalışmalarını başarı ile tamamladı. Levent Gündüz öğrenciliğinin ardından özellikle Avrupa’da ses getiren bir opera sanatçısı olmayı başardı. Sanatçının önemli performanslarının başında “Düsseldorf Operası”nda seslendirdiği “Jacquino” (Fidelio) rolü, 2000-2005 yılları arasında her yıl “Uluslararası Boğaziçi Festivali”nde soprano Eva Lind ile seslendirdiği “Belmonte” rolü (Saraydan Kız Kaçırma Operası), Duisburg-Almanya’da “Carmina Burana”, Belçika’da “Yaz Opera Festivali”nde “Alfredo” (La Traviata) ve “Rodolfo” (La Boheme) rolleri, Almanya Stuttgart’ta “CarloVII” (Giovanna d’Arco) rolü ve Verdi “Requiem”, “Köln Arena” (Almanya) ve “Voorst Nationaal” (Belçika) olmak üzere iki büyük arena prodüksiyonunda “Ismael” rolü (Nabucco) ve “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” ile seslendirdiği “Mozart Requiem” sayılmaktadır. Bunlara ek olarak Levent Gündüz Avustralya (TSO Opera Gala Dinletisi), İsviçre (Orpheum Vakfı Mozart Dinletisi), Belçika (Inspiratum Org. Concert - Yaz Operası Gala Dinletisi - Hasselt Gençlik Senfoni Orkestrası Dinletisi), Hollanda (Hollanda Tiyatro Orkestrası Concertgebouw Gala Dinletisi), Taiwan (Feng Chia Üniversitesi Opera Dinletisi) gibi farklı ülkelerde de birçok dinletiye yalkın tenor olarak katıldı. Levent Gündüz, “Domingo Operalia Şan Yarışması” sonucunda, sadece on sanatçıdan oluşan finalistler dinletisine katılmaya uygun görülerek, Placido Domingo ile aynı sahneyi paylaşan ilk Türk sanatçısıdır (2003, Almanya). 1995 yılında başlayan kariyerinde birçok farklı rolle izleyici karşısına çıkan Levent Gündüz’ün seslendirdiği dünyaca ünlü roller arasında “Tybalt - Romeo&Juliette” (Charles Gounod), “Tassilo” - Grafin Mariza” (Emmerich Kálmán), “Don Ottavio - Don Giovanni” (Wolfgang Amadeus Mozart), “Alfredo - La Traviata”, “Fenton - Falstaff” (Giuseppe Verdi), “Almaviva - Sevil Berberi”, “Narciso - İtalya’da Bir Türk”, “Stabat Mater” (Gioacchino Rossini), “Nemorino - Aşk İksiri”, “Normanno - Lucia di Lammermoor” (Gaetano Donizetti), “Sou Chong - Tebessümler Diyarı” (Franz Lehar), “Piquillo - La Perichole”  (Jacques Offenbach), “Herzog - Venedik’te Bir Gece” (Johann Strauss II), “Carmina Burana” (Carl Orff), “Yunus Emre Oratoryosu” (Ahmed Adnan Saygun), “Ali Baba - Ali Baba ve Kırk Haramiler” (Selman Ada) “Tito Merelli - Bir Tenor Aranıyor” (Ken Ludwig)  yer almaktadır. Hans Wallat, Howard Griffiths, L. Frost, Koen Kessels, J. v. Hessen, F. Santi, Ola Rudner, Roberto Benzi, C. D. Martini, Alexander Samoila, W. Harrer, Adrian Müller, Selman Ada, Rengim Gökmen, Hakan Şensoy, Yalçın Adıgüzel gibi uluslararası yönetkenlerle çalışmış olan sanatçı, ses ve dağar çalışmalarını halen Tulio Gagliardo ile gerçekleştirmekte, Sylvain Souret ve Antoine Palloc gibi ünlü piyanistlerle de stil çalışmalarını sürdürmektedir. Levent Gündüz, 2009 yılında “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nde seslendirdiği “Maurizio” (Adriana Lecouvreur / Cilea) rolü ile “spinto dramatik tenor” dağarına giriş yapmış, 2010-2013 yılları arasında “Otello” (Otello / Verdi) ve  2011-2012 dinleti mevsiminde “Calaf” (Turandot / Puccini) rollerini “İzmir Devlet Operası”nda ve “Aspendos Uluslararası Opera Festivali”nde seslendirmiştir, 2013-2015 mevsiminde “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nde “Radames” (Aida / Verdi) ve “Cavaradossi”  (Tosca / Puccini) rolünü seslendirmiştir. 2013 yılında dünyaca ünlü “4 Divas Grubu” ile “Zorlu Center PSM”de dinleti gerçekleştiren sanatçı, aynı yıl “İsmael” (Nabucco / Verdi) rolünü Fransa’nın dört farklı kentinde seslendirmiş, Tevfik Akbaşlı’nın dünya prömiyeri yapılan “Muhteşem Süleyman Operası”nda da “Vezir İbrahim Paşa” rolünü üstlenmiştir. 2014 yılında “Viyana Sinfoni” ve “Türkmen Sinfoni” orkestralarından karma olarak oluşturulan büyük bir orkestra ile Türkmenistan Başkanı karşısında ikinci kez “Viyana Balosu Dinletisi”ni Avusturyalı soprano Verena Tebest ile seslendirmiş, 2016 Eylül ayında tekrar davet edilmiştir. 2016-2017 sezonu içinde “4 Divas Grubu” ile yeni bir dinleti veren Levent Gündüz,  “Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi Büyük Salonu”nda, kendi projesi olan ve soprano Patrizia Zanardi ile gerçekleştirdiği “Babil Şarkıları” dinletisini de büyük bir başarı ile tamamlamıştır. Aynı mevsimde, Tenor Levent Gündüz, Rusya’nın en eski ve devam eden uluslararası opera festivali olan “35. Uluslararası Feodor Chaliapin Opera Festivali” (Kazan) kapsamında “Calaf” (Turandot / Puccini) ve “Radames” (Aida / Giuseppe Verdi)  prömiyer temsillerini “Tatar Devlet Akademik Operası” ile seslendirmiş, sonraki festival programlarında yer almak için teklif almıştır. “Antalya Devlet Opera ve Balesi” ürünü olan Carmen (Georges Bizet) eserinde “Don Jose” rolünü seslendiren sanatçı, eserin sezon temsilini orkestra şefi Sayın Yalçın Adıgüzel şefliğinde seslendirmiştir. Tenor Levent Gündüz, “Azerbaycan 100. Cumhuriyet Yılı Kutlaması ve Haydar Aliyev Doğum Günü” adına, Cumhurbaşkanları düzeyinde katılım ile gerçekleşen Nahçıvan, Bakü ve Gence dolaşı dinletilerinde yalkıcı olarak yer almıştır. “Yaşar Üniversitesi Opera Bölümü” şan pedagogluğuna da devam eden Levent Gündüz, mevsim içinde “Don Alvaro” (Talihin Kudreti / Verdi), “Requiem” (Verdi), “Eisenstein” (Yarasa / Strauss) rollerini “İzmir Operası” ile, “Don Jose” (Carmen / Georges Bizet) ve “Radames” (Aida / Giuseppe Verdi) rollerini “Antalya Operası” ile seslendirmekte ve birçok dinletide yalkıcı olarak yer almaktadır.

\ Güneri, Ferhat:

1926 yılında doğdu. 1938 yılında "Ankara Devlet Konservatuvarı Korno Bölümü"nü kazandı. 1945’te bu okuldan mezun oldu. "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası"na korno sanatçısı olarak girdi. 1957’de Londra’ya gitti. Burada Dennis Brain ile çalışma fırsatı buldu. Dünya çapında orkestralarda çalıştı. 1975 yılında "İzmir Devlet Senfoni Orkestrası"na atandı. "İzmir Devlet Konservatuvarı"nda öğrenciler yetiştirdi. 1997 yılında aramızdan ayrıldı. Sanatçının keman sanatçısı olan Ali Güneri ve Melek Güneri Köyüstün adlı iki çocuğu bulunmaktadır.

\ Günersel, Tarık:

27 Haziran 1953 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. “Kadıköy Maarif Koleji”nde okurken kazandığı “AFS Uluslararası Bursu” ile liseyi ABD’de bitirdi. “İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü”nden mezun oldu. 1974 yılında “ömür boyu gelişecek çok türde bir mozaik” projesini oluşturdu. Şiirleri ilk kez Murat Belge tarafından “Birikim Dergisi”nde yayınlandı. 12 Eylül döneminde eşi Füsun ve kızları Barış ile dört yıl Suudî Arabistan’da kaldı, “Aramco”da İngilizce öğretmenliği yaptı (1982-86). 1991-2014 yıllarında “İstanbul Şehir Tiyatrosu”nda dramaturg olarak çalıştı.1996’da “Şiir Uzayı Laboratuvarı” (Poetic Space Lab) oluşumuna öncülük etti. 2007-09 ve 2011-14 yıllarında “Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi” (PEN Yazarlar Derneği) Başkanı olarak görev yaptı. “2010 Tokyo Kongresi”nde “PEN Uluslararası Yönetim Kurulu”na seçildi. “Dünya Şiir Günü” önerisi Gülseli İnal, Talat Sait Halman, Mehmet H. Doğan, Şükran Kozalı ve Hakan İşcen’in da yer aldığı “Şiir Uzayı Laboratuvarı” ve ardından 1997’de “PEN Türkiye Merkezi” tarafından benimsendi. Öneriyi Günersel’in “Edinburgh Kongresi”ndeki sunumu üzerine benimseyen “Uluslararası PEN” konuyu “UNESCO”ya sundu; böylece “21 Mart Dünya Şiir Günü” oluştu. Günersel 2005’ten bu yana “BirGün”, 2013’ten bu yana “Sampsonia Way” köşe yazarıdır. ABD’de yayınlanan “World Literature Today” (Günümüz Dünya Edebiyatı) dergisinin Ocak-Şubat 2011 sayısında Günersel ile kapsamlı bir röportaj yer aldı. Sanatçının aldığı ödüller: Rosetta World Literatura Onur Ödülü (2016), Rotary Tiyatro Onur Ödülü (2016), 10. Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali Onur Ödülü (2016), İsmet Küntay En İyi Dramaturg Ödülü (2011), Kristal Martı ödülü (Kadıköy Maarif Koleji ile Anadolu Lisesi'nden Yetişenler Derneği). Tarık Günersel bağdar Selman Ada’nın bazı yaratılarında cönk yazarı olmuştur. Bkz.: Ada, Selman.

\ Güneş, Cennet:

“Arslanköy”lü Cennet Güneş, 45 yaşında. Viyolonseli ilk kez geçen yıl bir tiyatro gösterisi için “Mersin Devlet Opera ve Balesi”ne gittiğinde görmüş. “O an bu aleti çalmaya karar verdim” diyor. “Arslanköy Çadır Tiyatrosu Kadın Topluluğu”ndaki arkadaşlarıyla viyolonsel dersleri almaya başlayan Cennet Güneş, “Notaları karıştırıyorum ama bu aleti çalmaya kararlıyım” diyor. “Arslanköy”ün tiyatrocu kadınları gündüzleri tarla ve bahçede çapa yapıyor, geceleri okulun kalorifer deposunda prova yapıyor ve zaman buldukça “Devlet Opera Balesi” sanatçılarından viyolonsel dersleri alıyorlar. 2001’de okul müdürü Hüseyin Arslanköylü’nün de desteğiyle köyde çadır tiyatrosu kuran “Arslanköy”lü kadınlar, sekiz yılda, kadın haklarından ozon tabakasına kadar farklı konuları ele alan altı oyun sahneledi. Haftada dört gün prova yapan tiyatrocular, eşleriyle çocuklarından tam destek görüyorlar.

\ Günöz, Ethem:

1962 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı Keman Bölümü”nden mezun oldu. Farklı orkestralarda çalıştıktan sonra 1965 yılında “Ankara Devlet Opera Balesi Orkestrası” sanatçılığı sınavını kazanarak çalışmalarını burada viyola sanatçısı olarak sürdürdü. 1973 yılında kurumun verdiği “Bilgi ve Görgü” bursuyla Almanya’ya gitti, bir yıl “Detmold Musikhochschule”de eğitim gördükten sonra ülkeye döndü ve “İzmir Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Bölümü”nde viyola öğretmeni olarak görevini sürdürdü. 1982 yılında “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nin açılmasıyla birlikte orada da çalışıp aynı zamanda idari görevde bulundu. 1999 yılında “Ankara Devlet Opera ve Bale Orkestrası”ndan emekli oldu.

\ Günöz, Özgecan:

1986 yılında İzmir’de doğan sanatçı, 1996 yılında “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nın Keman Bölümü”ne girerek Cengiz Özkök ve Reyyan Yücelen ile çalıştı. 2000 yılından itibaren eğitimine “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda Kartal Akıncı ile devam etti ve bir yıl sınıf atlayarak 2005 yılında mezun oldu. 2000 yılında “Lions Kulübü”nün düzenlemiş olduğu keman yarışmasında “Ege Bölgesi Birinciliği”, aynı yarışmanın Türkiye elemelerinde ise “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldü. 2004 yılında “Yamaha” ve “Dokuz Eylül.Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nın ortaklaşa düzenlediği “Yaylı Çalgılar Yarışması”nda “Üçüncülük Ödülü” kazandı. 2006 yılında “Maryland Üniversitesi”nde (ABD) David Salness ile çalışan sanatçı, 2007’de “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda Venyamin Warsahvski ile yüksek lisans çalışmalarına başladı ve 2010 yılında yüksek lisansını tamamladı. “Bremen Uluslararası Gençlik Orkestrası”na ve “Anadolu Gençlik Orkestrası”na katıldı. Çeşitli ülkelerde dinletiler verdi, festivallere ve ustalık sınıflarına katıldı. Eğitim hayatı boyunca Walentyny Jakubowskiej, Igor Oistrakh, Gerhard Schulz, Jerrold Rubenstein ve Joshua Epstein ile keman, Günter Pichler, Rohan Gregory, Elise Kuder, Troy Stuart, Kate Vincent ve Miranda Dale ile oda küğü çalışmalarında bulundu. “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”, “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası”, “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”, “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası”, “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası”, “Bulgaristan Shumen Devlet Senfoni Orkestrası”, “İstanbul Oda Orkestrası”, “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Orkestrası”, “Milli Reasürans Oda Orkestrası”, “Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası”, “Orkestra Akademik Başkent”, “Mersin Üniversitesi Akademik Oda Orkestrası”, “Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası”, “Orkestra Sion”, “Dokuz Eylül Üniversitesi Senfoni Orkestrası” ve “Bodrum Oda Orkestrası” ile yalkıcı olarak dinletiler verdi. 2007 yılında “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın açmış olduğu sınavı kazanan sanatçı, 2011 yılından itibaren görevine “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası”nda devam etmekte olup, 2016 yılında aynı kurumda “Başkemancı Yardımcısı” ünvanını almıştır. Aynı zamanda “Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası” üyesi olan sanatçı, yalkın dinletilerine ve “Bosphorus Trio” ile oda küğü alanındaki çalışmalarına da devam etmektedir. Bosphorus Trio”nun dünyanın önde gelen plak şirketlerinden birisi olan “Naxos”tan “Turkish Piano Trios” başlıklı albümü Ağustos 2020’de tüm dünyada yayınlandı; albüm Ferid Tüzün, Oğuzhan Balcı gibi bağdarlarımızın dünya prömiyeri kayıtlarını içermektedir. Grubun ikinci albümü ise “Lila Müzik”ten çıkmıştır.

Günöz, Özüm:

1980 yılında İzmir’de doğan sanatçı, 1991-1992 eğitim döneminde “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı” sınavlarını kazanarak Cengiz Özkök’le keman çalışmalarına başladı. Öğrencilik yaşamı boyunca Mincho Minchev, Kurt Lewin, Silvie Gazau ve Petru Monteanu ile pek çok farklı ülkede keman, oda küğü ve orkestra ustalık kurslarına katılıp sertifikalar aldı. 2000 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı”nı Victor Pikaizen’in keman sınıfından mezun olarak bitiren sanatçı aynı yıl “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”nın keman sanatçısı oldu. 2007 yılında orkestranın açmış olduğu ünvan sınavlarını kazanarak “Grup Şefi” oldu. 2010 yılında, “Avrupa Suzuki Müzik Eğitim Derneği”nin açmış olduğu eğitmen programlarına katıldı ve diplomalar aldı. Her yıl düzenli olarak “Avrupa Suzuki Derneği”nin Lyon’da düzenlediği “Öğretmen Eğitim” programlarına katılmaktadır. 2010 yılından itibaren çocuklarla ilgili çalışmalarına düzenli olarak “Avrupa Lyon Suzuki Derneği”nde hocalık yapan Christophe Bossuat ile devam etmekte ve çok sayıda çocuk eğitimleri ve dinletileri düzenlemektedir. Yurtdışı “Suzuki Müzik Eğitim” programlarının yanı sıra “Türkiye Suzuki Müzik Eğitim Derneği” yönetim kurulu üyesi olarak dernek kapsamında düzenlenen öğretmen yetiştirme sertifika programları, çocuklar için küğ atölyeleri ve dinletiler gerçekleştirmektedir.

\ Günöz, Selmin:

"Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü"nü Sevda Aydan'ın öğrencisi olarak 1978 yılında bitirdikten sonra aynı yıl "Ankara Devlet Opera ve Balesi"ne yalkın sanatçı olarak atandı. Burada şan çalışmalarına bir süre devlet sanatçısı Suna Korat ile devam etti. 1982 yılında "İzmir Devlet Operası"nın kurulmasıyla birlikte İzmir'e atanan sanatçı bugüne değin sayısız yaratıda başrol oynadı. "Konsolos" (Magda Sorel), "Tosca" (Tosca), "La Boheme" (Mimi), "La Traviata" (Violetta), "Macbeth" (Lady Macbeth), "Şen Dul" (Hanna), "Çardaş Prensesi" (Silva), "Çingene Baron" (Safi), "Yarasa", "Palyaço" (Nedda), "Cavalleria Rusticana" (Santuzza), "Carmen", "My Fair Lady" (Eliza), "Kiss me Kate" (Kate), "Gianni Schicchi" (Lauretta) oynadığı oyunlardan bazılarıdır. Türkiye'deki bu çalışmalarının yanı sıra "Lady Macbeth" rolüyle Bulgaristan'ın "nda "Burgaz Operası"nda sahneye çıkmış, "Burgaz Devlet Sinfoni" ve "Varna Devlet Sinfoni" orkestraları eşliğinde yalkıcı olarak dinletiler vermiştir. Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de "Duşanbe Oda Orkestrası" ile iki yıl üst üste dinleti vermek üzere davet edilmiş, ayrıca resitaller vermiştir. Marakeş'te düzenlenen "Uluslararası Küğ Festivali"ne "Turkish Voice of Opera" adlı sanatçı grubuyla katılarak Türkiye'yi temsil etmiştir. Paris'te ve Roma'da, ayrıca yurdun tüm bölgelerinde resitaller yapmıştır. İtalya'da düzenlenen "MED Film Festivali Türk Filmleri Haftası"nın açılışını "Avrupa Birliği Yolunda Türkiye" adlı projenin sunum dinletisiyle Roma'da gerçekleştirmiştir. "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası", "İzmir Devlet Senfoni Orkestrası", "Ankara Devlet Opera Orkestrası", "İzmir Devlet Opera Orkestrası" eşliğinde yalkın dinletiler vermiştir. Selmin Günöz 1992-1995 yılları arasında "İzmir Devlet Opera ve Balesi"nde müdür ve genel sanat yönetmeni olarak görev yaptı. Ankara'da "Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü"nde sanat danışmanlığı ve baş rejisörlük görevlerinde bulundu. "Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda, "Orta Doğu Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü"nde, "Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda, İzmir "Karşıyaka Belediye Konservatuvarı"nda şan pedagogu ve öğretm üyesi olarak görev yapmış olan Günöz, "İzmir Devlet Opera ve Balesi" yalkın sanatçılığından emekli olduktan sonra kendi adını verdiği "T.C. M.E.B. Özel Selmin Günöz Müzik Okulu"nu açmış ve onbeş yıl boyunca eğitimcilik yönünü burada sürdürmüştür. "Yaşamındaki en önemli projesi" olarak nitelendirdiği "Yorglass Barış Çocuk Senfoni Orkestrası"nın kurucusu ve sanat yönetmenidir.

\ Gürbüz, Tarık Aytaç:

1974 doğumlu Aytaç Gürbüz, 1996 yılında “İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü Viyolonsel Ana Sanat Dalı”ndan mezun oldu. 1996 yılında Eskişehir’de başladığı müzik öğretmenliği görevine Ankara ve Osmaniye’de devam etti. 2004 yılında “Çukurova Güzel Sanatlar Lisesi”nde viyolonsel öğretmeni olarak görev yapmaya hak kazandı. Viyolonsel öğretmenliğinin yanısıra oda orkestrası ve okul orkestrası çalışmalarını da yürüttü. Aynı zamanda bu okulda çalgı bakım ve onarım atölyesi kurdu. Halen “Adana Çukurova Güzel Sanatlar Lisesi”nde viyolonsel ve çalgı bakım ve onarım öğretmeni olarak çalışmaktadır. Özel atölyesinde de el yapımı yaylı sazlar (keman, viyola ve viyolonsel) üretmeye ve tamiratlarını yapmaya devam etmektedir. Daha ayrıntılı bilgi edinmek için sanatçının web sitesini incelemenizi öneririm: www.aytacgurbuz.com

\ Gürdal, Cem:

1969 yılında Erzincan’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ordu’da tamamladıktan sonra 1986 yılında başladığı “Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Halkbilimi Anabilim Dalı”ndan 1990 yılında mezun oldu. 1991 yılında “Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Merkezi Halk Müziği Şube Müdürlüğü”nde folklor araştırmacısı olarak göreve başladı ve yurdun pek çok yöresinde derleme gezilerine çıktı. 1993 yılının Ocak ayında “TRT Kurumu”nun açtığı bir sınavı kazanarak “Video Kurgu Servisi”nde göreve başladı ve dokuz yıl bu görevi sürdürdü. Aynı yıllarda kurulan ve kuruluşun da kendisinin de yer aldığı “İpekyolu Türk Müziği Topluluğu” ile başta Orta Asya Türk Cumhuriyetleri olmak üzere Türkçe konuşulan tüm coğrafyalardaki küğ türleri ve halk çalgılarıyla ilgili araştırma–uygulama çalışmaları yaptı ve halen de yapmaktadır. 2001 yılından bu yana çalışmalarını “Kültür Bakanlığı Ankara Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nda sürdürmekte, saz ve ses sanatçısı olarak da topluluğun çeşitli dolaşı ve dinletilerine katılmaktadır.

\ Gürdal, Çiğdem:

1969 yılında Ankara’da doğdu. İlk küğ çalışmalarına ortaokul yıllarında “Kütahya Kılıçarslan Lisesi”nde küğ öğretmeni olan İ. Selman Coşkun ile başladı. Ortaokul ve lise yıllarında klasıl Türk musikisinin büyük formdaki yaratıları dahil pek çok eseri küğ öğretmeninden öğrenmişti. Çiğdem Gürdal aynı yıllarda piyano dersleri almaya başlayarak uluslararası küğ kültürü ile de tanıştı. 1986 yılında “Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü”nü kazanarak viyolonsel öğrencisi oldu. Türk musikisi eğitimini de üniversite korosunda yönetkenlik yapan Muzaffer Şenduran ile sürdürdü. 1990 yılında mezun olduktan sonra özel bir okulda küğ öğretmenliği yaptı. 1991 yılında “Kültür Bakanlığı”nın açtığı sınavı birincilikle kazanarak ses sanatçısı olarak çalışmaya başladı ve hem ses, hem de viyolonsel sanatçısı olarak dört yıl görev yaptıktan sonra aynı görevi “Ankara Devlet Klasik Türk Musikisi Korosu”nda yapmak üzere geçici görevle atandı. Aynı yıl “İpekyolu Müzik Topluluğu” sayesinde Orta Asya küğleri ile tanıştı. Çiğdem Gürdal ilk bağdama çalışmalarını yapmaya da aynı dönemde başladı ve 1996 yılında sözü ve bağdası kendisine ait bir şarkı ile “Akçay Şairler ve Bestekarlar Festivali”nde mansiyon ödülü kazandı. Turhan Taşan’ın yazdığı “Kadın Bestekarlar” isimli kitapta özgeçmişi ve bağdalarına yer verilen sanatçı “TRT”de ve özel kanallarda çok sayıda izlenceye katıldı, yurt içinde ve dışında dinletiler verdi. Dinleti verdiği ülkeler arasında Almanya, Hollanda, İrlanda, Mısır, Bulgaristan, Moldovya, Amerika Birleşik Devletleri, Singapur, Endonezya, Tayland, Malezya, Kırım, Azerbaycan ve Kırgızistan bulunmaktadır. Gürdal 1999 yılında kurulan “Kültür Bakanlığı Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”na geçici görevle atandı ve bu toplulukta çalışmaya başladı. Ayrıca zamanın Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın onayı ile yalkın sanatçı ünvanı aldı. Gürdal “TV8” isimli televizyon kanalında “Üç Renk” isimli haftalık bir Türk musikisi izlencesi de sürdürmektedir.

\ Gürdal, İrfan:

1966 yılında Erzincan’da doğdu. 1982 yılında “Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi”ni bitirerek 1987 yılında “Kültür Bakanlığı Devlet Türk Halk Müziği Korosu”nda saz sanatçısı olarak göreve başladı. 1991 yılında Ali Özaydın ve Cem Gürdal ile birlikte “İpekyolu Türk Müziği Topluluğu”nu kurdu. Dünyada Türkçe konuşulan tüm bölgelerin küğlerini araştıran ve yorumlayan bu topluluk ile yurt içi ve yurt dışında birçok dinleti gerçekleştirdi. Anadolu dışında yaşayan Türklerin geleneksel küğleri ve çalgı aletleri konularında araştırmalar yaptı, ikiyüzün üzerinde türkü derledi. 1993 yılında Güney Sibirya’daki Tuva Türklerinin boğaz havaları ile ilgili araştırmalar yaptı. Aynı yıl Kazakistan’da halk çalgıları ve halk çalgıları orkestralarını inceledi. 1995’te Türkmenistan’ın Aşkabat ve Merv bölgelerindeki aşık küğlerini araştırma olanağı buldu ve çoğunluğu Teke Türkmenlerine ait birçok aşık havası derledi. “Türkmenistan Devlet Konservatuvarı” öğretmenlerinden Ata Kutlumuradov’dan “dutar”ın çalım teknikleri hakkında bilgiler aldı ve bu bilgiler ışığında Anadolu’da tezenesiz saz çalma tekniğine yeni vuruşlar kazandırdı. 1999’da “Kültür Bakanlığı Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nun sanat yönetmenliğine getirildi. Bu toplulukla yurt içi ve yurt dışında çok sayıda dinletiler hazırladı ve yönetti. 2003 yılında “Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda etnomüzikoloji alanında yüksek lisansını tamamlayan Gürdal halen “Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nda saz sanatçısı olarak görevine devam etmektedir.

\ Gürkan, Yeliz:

İstanbul’da dünyaya geldi. “Yeditepe Üniversitesi Grafik Tasarımı Bölümü”nden mezun oldu. 2004-2012 yılları arasında Okan Bayülgen’in reji ekibinde çalıştı ve Talk Show “Canlı Yayın Yönetmenliği” yaptı. 2012 yılından itibaren dizi ve sinema sektöründe birçok yapımda, “Yardımcı Yönetmen” ve “2. Yönetmen” olarak görev aldı. 2019 yılında “TRT Belgesel” için hazırlanan ve yayınlanan “Uslu Duramayanlar” programında “Proje Danışmanlığı” yaptı. 2019 yılında “TRT Belgesel” için çekilen, “Atatürk Havalimanı”nın “İstanbul Yeni Havalimanı”na taşınmasını konu alan “Sıra Dışı İşler: Büyük Taşınma” adlı belgeselin “2. Yönetmenliği”ni üstlendi. 2019 yılında ilk kısa filmi “Telefonu Olmayan Adam” adlı belgesel filmi çekti. Zeynep Atakan’ın “YapımLab Atölyesi”ne ve “Pitching Studio” çalışmalarına katıldı. 2020 yılında ikinci kısa filmi “Kimin Umurunda”yı çekti. “Sabancı Vakfı Kısa Film Platformu 5. Kısa Film Yarışması”nın “Mansiyon Ödülü”, “Kimin Umurunda” filmi ile Yeliz Gürkan’ın oldu. Sanatçı, sektörde aktif olarak çalışmaya devam etmektedir. Filmografisi: “Kimin Umurunda” (2020), “Telefonu Olmayan Adam” (2019), “Denizde Kum Bende Lira” (İkinci Yönetmen), “Bizim Hikaye” (Birinci Yardımcı Yönetmen), “Darbe” (Birinci Yardımcı Yönetmen), “Siyah Beyaz Aşk” (Kanal D) (Birinci Yardımcı Yönetmen), “Sevda Kuşun Kanadında” (TRT 1) (Birinci Yardımcı Yönetmen), “Seddülbahir 32 Saat” (TRT 1) (Birinci Yardımcı Yönetmen), “Kocamın Ailesi” (Fox TV) (Yardımcı Yönetmen), “Disko Kralı” (Kanal D ve TV8) (Yönetmen), “Muhabbet Kralı” (Kanal D) (Yönetmen), “Uslu Duramayanlar” (TRT Belgesel) (Proje Danışmanı).

Gürlük:

Bkz. Intensité (Fr.), Intensity (İng.) Sesin şiddet ve kuvvet derecesi. Güçlülük, yoğunluk. Şiddet, yeğinlik. Gerilim, güç. Koyuluk, çarpıcılık, keskinlik. Sesin üç niteliği vardır: Gürlük, yükseklik ve tını. Fiziksel olarak ses, özellikle “ötü” ile anlamdaştır. Küğde gürlük, sesin belirli olan tek şiddet sınırı değildir; “pek gür”den “pek kısık”a kadar geniş bir kapsama alanı bulunmaktadır. Küğ sanatında bu farklı dereceleri uygulamaya almak yolu ile küğsel yaratıya “dinamizm” sağlanır.

\ Gürol, Murat:

1956 Ankara doğumlu olup, öğrenimini İstanbul’da yaptı. “İngiliz Ortaokulu” ve “Robert Kolej”in ardından “İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Bölümü”nü bitirdi, “Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi” ve “İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsü”nden yüksek lisans diplomaları aldı. Ayrıca küğ öğrenimine de çocuk yaşta başlayan Gürol, 1966 yılında kabul edildiği “İstanbul Belediye Konservatuvarı Keman Bölümü”nü bitirdikten sonra 1981 yılında “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası”na girdi. 1976 yılında arkadaşları ile kurduğu “İstanbul Filarmoni Derneği” bünyesindeki “İstanbul Filarmoni Oda Orkestrası”, küğe tekrar bağlanmasında etkili oldu. “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası”nda 1. keman grup üyeliğinin yanı sıra 1986 yılından itibaren müdürlük de dahil toplam on yıla yakın idarecilik yaptı. Aynı zamanda Aydın Gün’ün daveti ile 1992 yılında “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu”na “Program Koordinatörü” olarak atandı ve dokuz yıl boyunca bu kurumda programların hazırlanıp yürütülmesinden sorumlu oldu. “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası” ve “CRR”deki görevlerinin yanı sıra, “Akbank” ve “Borusan Oda Orkestraları”nın kurucu üyesi oldu, uzun yıllar bu topluluklarda sanatçı ve zaman zaman idareci olarak çalıştı. Aralarında “Destek Reasürans” ve “Antalya Kültür Merkezi”nin de bulunduğu çeşitli sanat kurumlarına danışmanlık yaptı, çok sayıda dinleti organize etti. 1997 yılında “Brüksel Kraliyet Konservatuvarı” tarafından düzenlenen yarışmaya jüri üyesi olarak davet edildi, aynı yıl “İstanbul Müzik Festivali”nin 25. Kuruluş Yılı töreninde “İDSO” adına verilen plaketi dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den aldı. 2010 yılında 30 yıldır çalıştığı “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası”ndaki görevinden ayrılarak “İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu”na geçen sanatçı, 2017 yılında bu kurumdan emekli oldu ve sonrasında iki yıl kadar ABD’de yaşadı. Klasıl küğ alanında 2001 yılında kurduğu “Orion Production” ve daha sonra “Nika Prodüksiyon” şirketleri ile Türkiye’de sanatçı menecerliği alanında ilklerden oldu, yerli ve yabancı sanatçıların ve toplulukların ulusal ve uluslararası alanda tanıtımı ile konser promosyonu ve organizasyonu alanlarında faaliyet gösterdi. Özellikle desteğe gerek duyan genç ve yetenekli sanatçılarla çalışmaktan keyif aldı ve gelişimlerinden mutlu oldu. “Marmaris Filarmoni Derneği” 2. Başkanı olarak yıllardır “Marmaris Uluslararası Müzik Festivali”nin gerçekleşmesinde görev alan ve “Marmaris Oda Orkestrası”nın da başkemancılığını yürüten Murat Gürol, iki dönem önce “İstanbul Filarmoni Derneği”nin de “Genel Sekreterlik” görevini üstlenmiştir. Murat Gürol, Mart 2020 itibariyle “İstanbul Kültür Sanat Vakfı”nın düzenlediği “İstanbul Uluslararası Müzik Festivali”nin ana sponsoru olan “Elginkan Holding”e bağlı “ECA” bünyesinde “Kültür Sanat Danışmanı” olarak atanmış olup pandemi dolayısıyla görevi ertelenmiştir. Sanatçı 2021 yılı Haziran ayı sonlarında gerçekleştirilen "Genel Kurul Toplantısı"nda "Bodrum Filarmoni Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı" görevine seçilmiştir.

Gürses, Atilla:

Bkz. Arcan, Atilla.

\ Güven, Aslı:

1975’te Osmaniye’de doğdu. İzmir “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera ve Şan Bölümü”nde 1993–1997 yılları arasında lisans, 1998–2001 yılları arasında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Öğrenim hayatı boyunca Sevda Aydan, Sabahat Tekebaş, Vasil Matchew, Licinio Montefusco, Lia Lantieri, Hans Gallus, Aydın Uştuk ile ses ve dağar çalışmalarını sürdürdü, çeşitli çalışmalıklar ve kurslarda etkin görev aldı. 2000–2001’de “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz Üniversitesi”nde şan dersi okutmanlığı yaptı. 2001 yılında düzenlenen “Türksoy Opera Festivali”nde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini başarıyla temsil etti. 2001–2004 yılları arasında “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nde çeşitli koro eserlerinde ve yalkın partlarda görev aldı. Sanatçı, 2005 yılından bu yana “Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda şan öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.

\ Güzeldağ, Seçil:

14 Nisan 1977 tarihinde Adana’da doğan Seçil Güzeldağ ilkokula “Cebesoy İlkokulu”nda başlayıp dördüncü sınıfta “İsmet İnönü İlkokulu”na geçiş yaptı. 4. sınıfta küğe olan ilgisinden dolayı Filiz Bahadırlı’dan org dersleri almaya karar verdi. İlkokuldan sonra 1988 yılında “Özel Yeni Lise”de orta öğretime başladı. Hazırlık sınıfının sonlarında piyano öğrenme isteği Burhan Hüseyin’in öğrencisi olmasına yol açtı. Burhan Hüseyin ile çalışmaya başladığının ikinci ayı henüz dolmadan Adana’da konservatuvar açılacağını öğrendi ve sınavlara girerek 1989 yılında bu okulun yarı zamanlı keman bölümünde okumaya hak kazandı. İlk keman öğretmeni Hakan Çuhadar oldu. Seçil Güzeldağ hem okuluna gidip hem de hafta içi ve hafta sonu olmak üzere konservatuvara devam ediyordu. Remileme öğretmeni Şadan Güvenir tüm öğrencilere küğ sanatını çok sevdirmişti. Bu sayede bir yıl sonra tam zamanlı bölümü açılan okula ailesinin karşı çıkmasına rağmen geçiş yaptı. Eğitim gördükleri sınıf toplam üç kişiydi. Okulun mevcudu da zaten yirmiyi geçmiyordu. O dönemde öğretmen bulma sıkıntısı yaşanıyordu, çünkü “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası” daha yeni kurulmuştu. Güzeldağ liseye geçtiğinde üflemeli çalgılar bölümünün açılması ile sınıf mevcudu arttı ve okul daha da hareketlendi, bina sayısı ikiye çıktı. Böylece “Güzel Sanatlar Bölümü” ile ortak kullanılan bir binaya daha sahip olundu. Bahsi geçen zaman diliminde kantin bulunmamaktaydı, ancak etek giyme zorunluluğu vardı. Seçil Güzeldağ liseye geçtiğinde keman dersi öğretmeni Ferhang Hüseyinov oldu. Bir yıl sonra ise İrade İspir ile çalışmaya başladı. 1995 yılında liseden sonra “Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nü kazanarak küğ yaşamına farklı bir yön vermeye karar verdi. Kendisi bu konu hakkında şunları söylüyor: “Hayatımda her zaman minnet duyacağım birbirinden değerli hocalar ile tanıştım ve çalıştım. 1999 yılında mezun olduktan sonra Adana’da ‘Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’ açılacağı duyumunu aldığım için Adana’ya dönüş yaptım. Amacım yüksek lisans yapmaktı, ama aradan 16 sene geçti hala açılacak!!! 1999 yılında ilk atamam olan ve halen görev yaptığım ‘Yavuzlar Ortaokulu’nda göreve başladım. Amacım öğrencilerime öncelikle küğü sevdirmek, yaşamlarının bir yerinde her zaman küğün olmasını sağlamak ve tabii ki genel kültür olarak küğ bilgisi vermek idi ve böyle olmaya da devam edecek. Bu alanda yetenekli öğrencileri ‘Güzel Sanatlar Lisesi’ ve ‘Konservatuvar’ sınavlarına hazırlayarak onlara biraz da olsa faydam olduysa ne mutlu bana. Evrensel bir dil olan küğün her zaman hayatımızda olması ve bizlere barış, sevgi getirmesi tek dileğim.”

\ Güzeloğlu, Harun:

Adana’da dünyaya geldi. Yetiştiği ortam tiyatro ve sanatın izlendiği ve hatta özendirildiği bir ortam değildi. Bu nedenle tiyatro ile ancak üniversite eğitimi için geldiği Ankara’da tanıştı. Ankara Sanat Tiyatrosuo tarihlerde sınavla kursiyer almaktaydı. Güzeloğlu o sınava girenlerden birisiydi. Yalnızca şansını denemek istemişti. Ancak sınavı başarıyla geçti ve sahne yaşamı başlamış oldu. Günümüze dek yıllarca tiyatro yapan sanatçı, bu işin mutfağında pişenlerdendir. “Değişim Atölyesi Oyuncuları” arasında da yer alan Güzeloğlu bu grubun düşünce biçimi çerçevesinde hareket ederek “insanlar tiyatroya gelmiyorsa tiyatro insanlara gitmelidir” sloganı altında, oynadıkları oyunların büyük kısmını sokaklarda, izleyiciyi de katmayı hedefleyerek biletsiz oynayan grubun çatısı altında yer aldı. Sanatçı, ayrıca Cansu Fırıncı ile birlikte “Oyun Sandalı” isimli tiyatro grubunu da ortaya çıkardı. Sürece sadece iki kişi ile başlandı. Bu oluşum “Her şey sandaldaki birkaç kişiyle başladı” sloganı ile yola çıktı. İlk oyunları “Hayyam Ab-ı Hayat” oldu. Yaşam koşullarının zorluğu nedeniye bu projeye üçbuçuk yıl ara verdiler, fakat bu sürenin ardından yine iki kişi olarak yola devam etme kararı verdiler. Bu aşamada Nazım Hikmet’in “Taranta Babu”sunu sahneye taşıdılar. Yöneten Harun Güzeloğlu, oyuncu Cansu Fırıncı idi. Daha sonra adı geçen gruba Teoman Gelmez ve Serkan Çetinkaya dahil oldu. Bu katılımla birlikte Harun Güzeloğlu’nun yazdığı ve yönettiği “Gölgeler” oyunu sahnelenmeye başlandı. Önemli projelerden birisi de Furuğ Ferruhzad’ın hayatı ve eserlerinden sanatçının oyunlaştırdığı ve Derya Günaydın’ın oynadığı “Furuğ Ferruhzad” olmuştur. Grubun geleceğe dönük hedeflerinden birisi de “Komünist Manifesto”dur. Sahnede göreceğimiz oyun için yoğun bir hazırlık devam etmektedir. Harun Güzeloğlu, “Tiyatro Oyunu” yazarlığı da yapmaktadır. Örneğin, “Karanlık Kıvamı” isimli kitabı “Yazılama Yayınevi” aracılığıyla kitapseverlerle buluşmuştur.

\ Güzelova, İrade:

Tam ismi İrada Sayya Gözelova. Azerbaycanlı tiyatro rejisörüdür. “Gence Devlet Tiyatrosu”nun baş rejisörlüğünü yapan sanatçı 25 Mayıs 1982 tarihinde Azerbaycan’ın başkenti olan Bakü’de dünyaya gelmiştir. 1998 yılında “Azerbaycan Devlet Medeniyet ve İncesanat Üniversitesi”nin “Tiyatro Rejisörlüğü” ihtisasına kabul edilmiş ve bu okulu 2003 yılında bitirmiştir. 1999-2003 yılları arasında “Azerbaycan Genç Oyuncular Tiyatrosu”nda oyuncu olarak görevler aldı. Daha sonra 2003-2009 yılları arasında “Azerbaycan Yuğ Devlet Tiyatrosu”nda rejisörlük yaptı. Sanatçı, 2009 yılında Moskova’ya yerleşti ve Anton Pavloviç Çehov adına “Moskova Sanat Tiyatrosu”nun ustalık sınıfına kabul edildi. Güzelova buradaki eğitimini 2011 yılında tamamladı. 2014 yılında “Gence Devlet Tiyatrosu”na baş rejisör olarak tayin edildi. Sanatçı halen bu görevine devam etmektedir. 10 Mart 2017 tarihinde “Medeniyet ve Turizm Bakanlığı” tarfından “Fahri Uygarlık İşçisi” ünvanı ile onurlandırıldı. Sanatçı ayrıca 1 Mayıs 2017’de, 9 Mayıs 2018’de, 10 Mayıs 2019’da ve 7 Mayıs 2020’de “Başkanlık Ödülü”ne layık görüldü. Bkz.: Gözelova, İrada Sayya.

\ Güzey, Zafer:

1970 yılında Kars’ta doğdu. 1990 yılında “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Yapım Bölümü”nü kazandı. 1996 yılında “Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çalgı Yapım Bölümü Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı”nda göreve başladı. “Çalgı Yapım Bölümü”nde “Bölüm Başkan Yardımcılığı” göreviyle “Atölye ve Restorasyon Teknikleri” eğitimi vererek çalışmalarına devam etti. 1996 yılında “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Sosyal Bilimler Enstitüsü”nde yüksek lisans yapmaya başladı. 2000 yılında başarıyla mezun oldu. 2002-2003 yılında Ecevit Tunalı ve Selim San ile “Keman Yapım Sanatı” konulu çalışmalığa katıldı ve sertifika aldı. 2006 yılında Stefano Conia ve Hasan Sami Yaygıngöl ile “Keman Yapımı ve Restorasyonu” konulu çalışmalığa katıldı ve sertifika aldı. 2006 yılında “Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nın düzenlemiş olduğu “II. Ulusal Gülden Turalı Keman Yarışması”nda yaptığı keman birinci gelen yarışmacıya ödül olarak verildi. 2009 eğitim-öğretim yılında “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzik Teknolojileri Bölümü”nde atölye dersi eğitimini verdi. 2011 yılında “Haliç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı Sanatta Yeterlik Programı”na kabul edildi. 2014 yılında “Haliç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı Sanatta Yeterlik Programı”ndan “Viyola Yapımında Kullanılan Akçaağaç ve Kavak Ağacı’nın Karşılaştırılması” konulu tezle mezun oldu. 2015 yılında “Dünya Şairi Özkan Mert 70. Yıl Kutlaması” anısına “Sanat Onur Ödülü” aldı. Zafer Güzey, alanı ile ilgili çok sayıda sergi de açmıştır. Bunlar; 1. 05-10 Nisan 2008 tarihleri arasında “Eskişehir Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi”nde “Antik ve Klasik Yaylı Çalgılar” konulu sergi, 2. 08-17 Ekim 2008 tarihleri arasında “İstanbul Kültür Üniversitesi Güzel Sanatlar Galerisi”nde “Antik ve Klasik Yaylı Çalgılar”konulu sergi, 07-23 Mart 2008 tarihleri arasında “Dünya Kadınlar Haftası”nda “Mersin Üniversitesi Uğur Oral Kültür Merkezi Sergi Salonu”nda yaptığı yaylı çalgılar sergisi.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5813792
Online Ziyaretçi Sayısı:17
Bugünlük Ziyaret :364

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.